Resmi yazılar geliyor.
Genelgeler yayınlanıyor.
Kararlar açıklanıyor kamuoyuna.
Veya
Kurumların kendi aralarındaki resmi yazışmalarına rastlıyoruz.
İnanır mısınız; birçoğunun ne dediğini, neyi murat ettiğini ve ne anlamamız gerektiğini çözemiyoruz.
Yazılanlar baştan sona güya Türkçe ama...
Şüphesiz söz güçtür.
Bu güç, tıpkı duvar ustaları gibi taşlar yerli yerine konursa ortaya çıkar.
Yazı ise bu gücün kalıba girmiş halidir.
Ama
Kilit taşını en başa, köşe taşını ortaya sıkıştırır, küçüğün üstüne büyük koyar, bir baştan bir sondan duvar örmeye çalışırsanız, ortaya bir şey değil üstünüze devrilecek bir ucube çıkar.
Bu tehlikeyi çok önceden fark edenler;
"Ses Bayrağımız Türkçe'miz can çekişiyor" diye, feryat figan ettiler ama hiç kâle alınmadılar…
Belki bu iyi günlerimiz.
Yakında Türkçe yazışmalar için tercüman çalıştıracak ve akıllı telefonlarımıza Türkçe anlama programları yükleyeceğiz.
Gerçi;
Uluslararası yarışmalarda, kendi dilinde okuduğunu anlamada sondan ikinci olan bir ülkede başka ne olacaktı ki, değil mi???