Önce "yazı"mızı değiştirdiler, sonra "yazgı"mızı.
Önce dilimizi bozdular, sonra dinimizi.
Latin´in dikenini gül eylediler.
Bin yıllık müktesebatı kül eylediler.
Dam dolusu hazinelerimizi pul eylediler.
Hafızasını kaybetti şairler.
Ahraz oldu hatipler.
İlmini unuttu Alimler.
Arşı alaya yükseldi cahiller.
Kaderimiz değişince, ederimiz de değişti.
Okuduğunu anlama,
fikrini anlatma
ve
kendi dilini doğru konuşmada Dünya´da sonuncuymuşuz.
Ortalık;
doğru anlayamayan,
doğru anlatamayan
ve
doğru anlaşamayanlarla dolu.
Konuşurken kıran-kırılan,
muhabbeti muharebeye dönen,
diliyle yarenini yaralayanların izdihamıyla, hınca hınç Adliyeler.
Teklif ederken tehdit eden,
özür dilerken ömür tüketen,
taltif ederken tahkir edenlerden geçilmiyor.
Dilimiz hasta,
Gönlümüz yasta,
Yüreğimiz fersiz,
Sineler kedersiz,
Erkekler yüreksiz,
Kadınlar görgüsüz,
Diyor ya Şair;
"Bize bir nazar oldu, Cumamız Pazar oldu
Ne olduysa bize hep, azar azar oldu" ( H.M )