Bu kolay unutulacak bir konu değildir. İlkokulu yeni bitirmiş bir çocuğun orta okul seviyesinde İHL okuluna başladığı andan itibaren üzerinde hissettiği dışlanmışlık yükünün ağırlığını taşımaktır. Bu yükü neden taşıdığını anlayamamaktır.
Suçu İHL okuluna gitmek...
Bu baskı nedense bazı iktidarların zamanında daha fazla hissedilmiştir.
Oysa o okullarda okuyan tüm insanlarımız Bu DEVLETE vergi veren, sorumluluklarını yerine getiren, askerliğini yapan, Devlet kurumlarına bağlı olan, üstelik VATAN sevgisi, Millete hizmet aşkı fazla olan insanlardan oluşmakta idi.
SENELERCE İHL okullarında okuyan gençlerin okul süresince gördükleri baskıyı, mezun olduklarından sonra daha fazla hissettiklerine şahit oluyoruz. Mezunlarının zenci muamelesi gibi, muamelelere muhatap olduğunu, onlarca ilahiyat fakültesine sadece 800 öğrencinin alındığını, mevcut İHL okullarının öğrenci yokluğundan kapatıldığını, binalarına başka okulların yerleştirildiğini, İHL mezunu bir çocuğun ÖSYM de Türkiye birincisi dahi olsa dört yıllık bir okula giremediği, Okullardaki din dersi derslerinin bile sınıf öğretmenleri, resim öğretmenleri tarafından verildiği, günleri hatırlayalım...
Çocuklarının askerlik sırasında yemin törenine alınmayan baş örtülü anaları, kapılardan kovulan baş örtülü hastaları, buralara baş örtülü giremez, denilen ilanları, Resmi dairelerden dışarı atılan baş örtülü kadınları, katsayısı yüzünden çocuklarını İHL okullarına gönderemeyen aileleri hatırlayalım...
Zamanında elinde fırsat varken; Kuranı yasaklayan, imam hatip liselerini kapatan, BAŞÖRTÜSÜNÜ yasaklayan, Deprem paraları ile maaş ödeyen, meslek okullarının önünü kesen, yok eden, bankaların batmasına seyirci kalan, bizi bir cent için İMF ye KÖLE YAPAN, ithal bakanın arkasında bir şey yapmadan duranları hatırlayalım...
Evet, gecelik faizleri yüzde yüze çıkaran, esnafa yüzde yetmiş faizle kredi verenlere, BENDE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM...
ADIM GİBİ BİLİYORUM yasakladıkları KURAN ONLARDAN DAVACI OLACAKTIR...
Sözde, başörtüsü savunuculuğunun önderliğini yapan bazı arkadaşların, çocuklarını okullarımızdan(İHL) aldıktan sonra, başka okullara nakil yaptırdıklarını, özel okullara kaçırma girişimlerini, çocuklarını bu sayede imam hatip liselerinden soğuttuklarını unutmadık, DAHA SONRALARI, okulumuzdan mezun olan çocuklarımızın çok büyük puanlarla, ilahiyat fakültelerini kazandıklarını gören o, tür insanların çocuklarımızla karşılaşınca; alay edercesine İLAHİYAT fakültesi mi? Diye dudak büktüklerini, seneler sonra okulumuzdan kaçırarak götürdükleri çocuklarının o küçümsedikleri okullara bile, giremediklerini unutmadık, unutmayacağız... Yine de çocuklarımız, Açık öğretim yollarını zorlayarak mücadele etmiştir. Azim ve kararlılıkla başarı merdivenlerini zorlamışlardır.
Şu anda İHL okullarının durumu normalleşmiştir... Ancak, o okulların ne kadar zor durumlara düştüğü günlerde; çocuklarını o okullardan alan velileri, hatta iyi ki; İHL kapatıldı diyen insanları, Hatta ve hatta şu anda siyasi partilerin bazı yönetim kadrolarında olan adamların bu okullara öğrenci göndermek istemediklerini, daha değişik okullara çocuklarını yönlendirdiklerini, Akılları sıra; O, OKULLARDAKİ eğitimleri ve öğretmenleri, öğrencileri, aşağıladıklarını imam hatip liselerinden çocuklarını veba mikrobundan kaçırır gibi kaçırdıklarını unutmadık, unutmayacağız...
Evet, bunlar Bu Ülkenin gerçekleridir... Yaşandı ağır bedeller ödendi... Bilinsin istedim...
Not; 11 Mayıs günü İstanbul'da Sivaslı hemşerilerimiz bir kez daha buluştular. Bu sefer amaç AK PARTİ listelerinden Sivaslı olarak, listeye giren insanların tanıtılması idi. Bu sefer biraz ümitlendim sanki Sivaslı vekil sayısı artabilir, gibi geldi. Bu vesile ile toplantıya katılan dostlarımızla görüşme, imkanımız oldu. Bu tür toplantılar hemşerilerin hasret giderme toplantılarıdır. EMEĞİ GEÇENLERDEN ALLAH razı olsun...