Dikkat ediniz televizyonlarımız, gazetelerimiz ve diğer medya organları, ahlakı, insanlığı adabı, merhameti, sevgiyi ve bilumum insanlığı yüceltecek haber ve programlar yerine; öldürmeyi, intikamı, hırsızlığı, hukuksuzluğu, kuralsızlığı anlatmakta ve sanki her yer böyleymiş gibi bir psikoloji pompalamaktadır. Ve yine dikkat ediniz toplumu infiale sokacak bir kadın cinayeti olduğunda sonrasında sanki özellikle planlanmış gibi takip eden her gün aynı şekilde böyle nahoş olaylar yaşanmaktadır. Bir çocuk cinayeti veya buna benzer istemeyen bir olay yaşandığında devamında aynı şeyler sürüp gitmektedir. Hâsılı bu durumun da şüpheli olduğu kanaatindeyim. Her gün böylesine olayları haber adı altında milletin ruh halini bozarcasına sunmanın bir vebali var; ama hukuki bir yaptırımı da olmalıdır. Bugün dehşetle izleyip ah vah çektiğimiz bu olaylar yarın bize normal gelmeye başlayabilir maazallah. Bununla birlikte herkesin şikâyetçi olduğu ama adım atmadığı bu travmalar işte emperyalistlerin projelerinin tıkır tıkır işlediğinin en önemli göstergesidir.
Özellikle son dönemlerde annesini ve babasını öldüren evlattan, bütün aileyi kıyımdan geçiren babaya, en yakın akrabasıyla yapılan fuhuştan çocuklarımızı ve gençlerimiz insanlık dışı muameleye layık görülmesine kadar üzücü gelişmeler yaşanmaktadır. Israrla ifade ediyorum ki, bunlarında peşpeşe gelmesi normal değildir ve şüphelidir. Toplumumuzun düzeni bizim kılcal damarımızdır. Milletimizin en önemli değerlerinin yok edilmesi insanımızın kendi kendine güvensizliği ve Türk toplumunun gerçekten bozulduğuna inandırılmasıdır. Kusura bakmasın Aile Bakanlığımız bu konularda evlere şenlik durumdadır. Almış olduğu kararların hiç biri, bir yaraya merhem olmadığı gibi kışkırtıcı sebepler olmuştur. Çünkü Aile Bakanlığının yaptığı düzenlemeler, bu milletin inancı ve geleneklerine göre yapılmamıştır. Siyasetçilerimiz bir çözüm üretemediği gibi, sivil toplum kuruluşlarımızda sınıfta kalmıştır. İnsanımız ekran başında üzülmenin ötesine geçememiştir. Ailelerin ıstırapları, devlet görevlileri tarafından kameralar karşısında müteessir ifadeler ve temennileriyle devam etmektedir. Akademisyenler yeni bir bakış açısıyla derli toplu bir çalışma yapamamıştır. Gençlerimizin, kadınlarımızın, çocuklarımızın, aile hayatımızın, komşuluk ve akrabalık ilişkilerimizin her geçen gün sinsi planlara kurban gitmesini seyretmek başkalarının ekmeğine yağ sürmektedir. Devletimizin ve milletimiz en önemli güç damarı kesilmektedir. Çünkü toplumsal değerlerimiz milli siyasetimiz kadar önemlidir. Artık bugün milletimizi her gün huzursuz eden meselelere daha doğru ve düzgün çözümler bulmak zorundayız. Ahlak yasasından tutunda, eğitim sistemimiz ve gençlerimizin hayata hazırlanması hususunda milli ve manevi değerlere yeniden dört elle sarılmalıyız. Gördük ki, modern dünyanın ipiyle hareket ettikçe kaoslar daha da büyümeye ve çoğalmaya devam edecektir.
Geçmişi gülümsetecek ve geleceğe yol açacak bir medeniyete yol almak ümidiyle?
Bitti?