?Eşcinsellik sorunu görmezden gelinemeyecek kadar büyüktür ve sayıları da her geçen gün artmaktadır.
Okul çağındaki gençlerimizden bu sapkınlığa düşenlerin sayısı Müslüman bir ülkede olamayacak kadar yüksektir. Okul farkı gözetmeksizin anadolu, fen, meslek, kız, imam hatip liseleri? Maalesef hepsinde rastlamak mümkün.
Hatta bu sapkınlığa düşenler; beğendiği hemcinsinin eşcinsel olup olmamasına bakmaksızın alenen teklif ve taciz etmekte ve bu tacize maruz kalan gençlerimizin psikolojisi bozulmaktadır.
Bu hususta okul idarecilerinin yanlış tutum ve davranışları da bu kötülüğü körüklemekte, çok zaman bu tür yollara sapanlar; başkanlık, temsilcilik gibi payelerle bir şekilde ileri çıkarılmakta ve rol model yapılmaktadır.
Eşcinselliğe giden süreç aslında daha bebeklikten başlıyor. Cinsiyetsiz (nötr) bebekler ile hem kız hem erkek olabilen oyuncaklar, cinsiyet kavramlarının oluştuğu en masum zamanlarında akıllarını karıştırıyor.
Okula başladıklarında unisex denilen hem kız hem erkek öğrencilerin ortak kullandığı tuvaletler ile devam ediyor. Kıyafetler, televizyon ve internette gördükleri çizgi filmler ve yayınlar, yeni moda cinsiyetsiz sanal asistanlar, drag queen´ler, androjen mankenler, eşcinsel oyuncular-şarkıcılar-müzik gurupları-şarkı listeleri-dansçılar-youtuber´lar-makyözler? Hepsi ağlarını yavaş yavaş örüyor ve tuzaklarına düşürüyorlar.
Devlet kanalları da bunlara hizmet ediyor. Son aylarda Türksat´a ait Kablo Tv´de ?When marine was there? isimli bir çizgi film yayınladılar. Filmdeki iki kızın arasındaki duygular yurt dışında eşcinsellik çerçevesinde değerlendiriliyor. Ayrıca Kablo Tv yine sperm bankasını onaylayan ve hatta yücelten ?Starbuck? adında bir film yayınladı. Türksat´ın da bu tür yayınlar yapması ?hiç denetim yok mu?? dedirtiyor. TRT2?de yüzlerce belgeselin arasından lezbiyen bir İngiliz sunucunun yer aldığı ?Sue Perkins ile Kalküta? belgeseli seçilip yayınlandı.
Bütün bu bombardımanların sonucunda gençlerimiz cinsel sapkınlıklara kolayca düşüyorlar.
Bir doktor yakınım; artık hastanelerine çok sayıda kişinin cinsiyet değiştirmek için müracaat ettiğini üzülerek ve endişe içerisinde ifade etmişti.
LGBT´yi normalleştirme yollarından birisi olan dernekleşme faaliyetlerinin önü de maalesef AK parti hükümeti zamanında açıldı. Kanunda açıkça ?hukuka ve ahlaka aykırı dernek kurulamaz? hükmü bulunmasına rağmen savcılık ?cinsel yönelim ayrımcılığının tartışıldığı dönemde, eşcinsel olmak ahlaksız olmak anlamına gelmez? diyerek böyle bir derneğin kapatılması isteğini reddetti. Yargıtay da ?kişilerin kendi istemi dışında gerçekleşen böyle bir cinsel yönelime sahip olması ya da bu gibi kişileri tanımlayan sözcüklerin kullanılması ahlaksızlık olarak nitelendirilemeyeceği gibi, kanunlarımızda da yasaklanmamıştır.? dedi.
Bu kafaya sormak lazım. Eşcinsellik ahlaksızlık değilse nedir?
Gelinen süreçte bu cinsel sapkınlığa karşı çıkanlar gerici, ayrımcı destekleyenler ise ilerici, özgürlükçü, eşitlikçi oldular.
Durum vahim...
Gençlerimizi her türlü kötülükten korumak için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan mücadeleye devam etmeli, doğruları söylemeliyiz. Yoksa...´´
(Av. Alev Sezen)