Bir hicret başlar içte menzili nihayetsiz
Beyin uçsuz bir ilmek içten içe kördüğüm
Sebebi inkâr eder, tüm sebepler sebepsiz
Aşk hangi diyardandır, ulaşılmaz gördüğüm
Maşuk her yerde lakin arada ki perde ne?
Duyguların kelime karşılığı mı kayıp?
Aşığa hitap eder, lisan bambaşka dilde
Sıfırı toparlayıp çıkar sıfırla sayıp
Ateşi yakar sanma, onu da bir yakan var
Kimse anlamaz onu, kimse söndürmez odu
Sönmek için yürüyor, oysa ondan kaçarlar
Kül olup savrulmadan, kimseler görmez onu
Zamanın kadehinden içilir yudum yudum
Katık olur acılar, kahırlar, gözyaşları
Sobelenir mi bilmem, bir gün şu mutluluğum?