Sivas Kongresi Ve Gerçek Gündem

06-09-2021

1216 OKUNMA

Ülkenin bağımsızlık kazanmasında önemli bir yeri olan Sivas Kongresinin toplanmasının 102. Yıl dönümü kutlamaları yapılmaktadır. Evet, küllerinden doğan bir Devletin var oluş mücadelesi yapılmıştır. Ülkenin kazandığı Bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu, vurgulamamız gerekir. Düşman güçler, Güçlü bir Türk devletinden rahatsız olmaktadırlar. İşte, o nedenle Osmanlıya son darbeyi vurup, Anadolu'yu parçalamak istemişlerdir. Bu mücadeleden 102 yıl geçmesine rağmen, Birilerinin Anadolu üzerindeki kirli emelleri hiç bitmemiştir.  Yine özellikle Batının Müslüman ülkeler üzerindeki kirli emelleri hiç bitmemiştir. O açıdan hep uyanık olmak lazım. Hep tetikte olmak gerekir. Çünkü, dış güçler ve içerideki iş birlikçileri Ülkeyi bir türlü rahat bırakmıyorlar.  Amaçları nedir? Kısaca hatırlayalım. ABD bir PKK devleti kurmak istiyor. Bu amaçla Güneydoğu bölgesini karıştırmaktan vaz geçmiyor. Terör örgütüne tırlar dolusu malzeme yollamaya devam ediyor. Küresel güçler, maşa terör örgütleri üzerinden İslam'la ve Müslümanlarla savaşıyor. Ülkemiz güçlenmesin diye, Suni gündemlerle toplumsal çatışma çıkarılmak isteniyor. Biliyorlar ki, Güçlü bir TÜRKİYE onların istemediği bir durumdur. Hele son zamanlarda yapılan özellikle savunma sanaayine yönelik ilerlemeler, bazılarının hazmedeceği bir durum değildir. Üstelik büyüme rakamları hep birilerini rahatsız etmektedir. O nedenle Hala,  İktidarda olan Cumhur İttifakını hedef almaya devam ediyorlar. AK  PARTİYE, MHP'ye operasyon çekilerek bölünmek isteniyor. Hedef Cumhur ittifakını yıpratmak ve Erdoğan'ı düşürmek. Hedef 2023 Seçimleri... Amaç; Çıkarılan fitne, algı ve tartışmalarla Cumhur İttifakını, Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Başkanı Erdoğan yıpratılmaktır.   Özellikle Batının, çıkarılan fitnelerle, İslam coğrafyasında yaptıkları işgal, istila ve zulümleri unutturulmak isteniyor. Hala O, coğrafyaları karıştırmaya devam ediyorlar. Bu nedenle de, Ülkemizin güçlenmesini  istemiyorlar. Biz suni gündemlerle uğraşırken, küresel güçler  hemen komşumuz olan Suriye ve Irak'ı bölerek, kendi güdümlerinde yeni devletler kurmak istiyor.  Uzaklarda ise, ABD, kendisi Afganistan topraklarını terk edip gittikten sonra, Afganistan'daki iç çatışmayı körüklüyor. Oraya onulmaz yaralar açıyor... ABD   ve  BATI İslam coğrafyasını kan gölüne çevirmek için  Dünya üzerindeki Müslüman tebanın yaşadığı topraklarda kargaşa çıkartmaya devam ediyor. Oralarda mezhep kaynaklı, menfaat kaynaklı oluşumları destekliyor. Kendisine  bağlı idareciler bulmanın yollarını arıyor. Küresel güçler,  özellikle FETÖ, PKK, DAEŞ gibi terör örgütlerini kullanarak Türkiye'ye karşı cephe savaşı açıyorlar. Onlara her açıdan destek vermeye devam ediyorlar. Hatta bu örgütlere Ülke içerisinden destek bulma çabalarından hiç vaz geçmiyorlar. Bazı sivil toplum örgütlerine bu amaçlarla maddi yardımlarda bulunuyorlar. Tek amaçları var. Yüz yıl önce Osmanlı'yı yıkan küresel güçler, bugün Türkiye'yi bölüp parçalamak istiyor. Siyasette ise, Muhalefet partilerinin tek hedefi ise, ne olursa olsun Tayyip Erdoğan'ı devirmek. Hatta bu konuda açıklamalar yapan  Batı fonları ile ilişkilendirilen Gazeteci Ruşen Çakır, şimdiden karşı cephe için ortak noktada buluşmaya çalışan  partileri gölge bir  hükumet kurmaya teşvik ediyor. Ülke üzerinde tüm olumlu gelişmelere rağmen, ekonomik savaştan bazı güçler hiç vaz geçmiyor. Durmadan cephe açıyorlar... Olmadık zamlar ile, Devlet ve Milleti, karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Bu konuda umarım Devlet yetkilileri tehlikeyi fark ederek, gerekli tedbirleri alacaklardır. Hele hem basında hem sosyal medyada yalan haber ve algı oluşturma operasyonları var ki, sormayın gitsin. Her gün yüzlerce yalan haber. Bence Meclis açılması beklenmeden bu yalan haber konusu hemen halledilmelidir. Çünkü bunların yaptığı aynen adı konmamış, bir sosyal medya üzerinden, TV ekranları üzerinden yapılan bir  suni savaştır. Buna göre acil tedbir almak bizim görevimiz olmalıdır. Çünkü, bu haberler inanan Ülkemizde milyonlarca saf ve temiz ruhlu insanlarımız var. Onların bu yalan haberlerle kirlenmesine asla müsaade etmemeliyiz...  Amaçları onların kafalarını karıştırmak... Zihinlerini  bulandırmak...