Son günlerde bazı gazetecilerin gündeme taşıdığı af tartışması gelecek yılın gündeminde olacağa benzemektedir.
Bence tekrar konuşulmalıdır. Ak Parti iktidarları, Bu 22 yıllık iktidar döneminde; birçok icraatlara imza attı. Hatta, şöyle denebilir, önceki iktidarların hayal bile, edemeyecekleri, işleri yaptı. Kimi zaman da; Önceki iktidarların başlattıkları birçok projeyi hayata geçirdi. Daha ileri, götürdü…
Her konuda eini taşın altına koydu...
Hatta şunu söyleyebilirim, yaptıkları hizmetleri, icraatları tanıtmak adına daha coşkulu, dikkat çekici çalışmalar yapmalıdırlar. Çünkü sosyal medyada yalan yanlış oluşturulan algı operasyonları toplumu yanlış yönlendirmektedir. Bu alanda yalan algıyı meslek edinenlere de ağır ceza yaptırımları uygulanabilir.
Oysa bazıları ise, yapmadıkları hizmetleri sanki sürekli yapıyorlarmış gibi, reklam yapmaktadırlar. Çünkü defalarca tekrar edilen konular, aslında yapılmayan reklamlar zamanla toplumda doğru haber olarak, yapılmış gibi algılanmaktadır.
Son günlerdeki Aile hekimlerinin görevleri ile ilgili çok sayıda yanlış okumalara toplumda yer almaktadır. Bakanlık bu konuyu yeteri kadar insanımıza anlatmalıdır.
Af meselesi… Eğer böyle bir konu gündeme taşınacak ise; çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle terör suçu, uyuşturucu suçu, bilerek tasarlayarak cinayet suçu, çocuklara yönelik öldürme suçları gibi toplumun vicdanını rahatsız eden suçların kesinlikle af kapsamına alınmaması gerekir.
Zaten toplum, kamu oyunda suç işleyen bazı suçluların yakalanması durumunda önceden suç dosyasının kabarık olması, o hali ile hala serbest dolaşır durumda olması kamuoyunda rahatsızlık oluşturmaktadır. Toplum suç işleyenin yanına kalıyor algısı, çok can acıtmaktadır. Sanki suçlulara yeteri kadar ceza verilmiyor, algısı oluşmaktadır.
İktidar, Af projesini de; hayatın belirli alanlarında işler hale getirdi. Mali af, birikmiş faizleri af, imar yapılanmalarına af, vb. Tek hayata geçmeyen proje ise; Kader mahkumlarının yakınları açısından, yakınlarına tanınacak aftır… Bunun için zemin oluşturmaktadırlar.
Bu arada denetimli serbestlik uygulamaları sonucu, bundan yararlanan insan sayısının da çok artış olarak gözükmektedir. Bu çok nazik bir konudur. Özen gösterilmelidir.
Gerçi, yasa değişikliğinden dolayı; bazı mahkum insanlar; denetimli serbestlik uygulaması ile; serbest bırakıldılar. Bunu da; bir kenara yazmak lazım. Bu iktidar zamanında yaşanmış, kısmi af gibi, algılanabilir.
Buna paralel olarak; ceza yasalarının tekrar ele alınmasını da; istiyorum. Örneğin, İdam meselesi bazı suçlar için, düşünülsün, diyorum.
Vergi kaçakçılarına, uyuşturucu ticaretine, kayıt dışı ekonomiye; daha ağır ve de; kapsamlı cezalar verilsin. Sonuçta; adi suçlardan ceza alan bir insan; bir ferde, yahut bir ticaret haneye zarar vermektedir. Ancak, vergi kaçıran, uyuşturucu ticareti yapan, kayıt dışı ile uğraşan, kasıtlı orman yangını çıkaran, ısrarla trafik kurallarına uymayan, sürekli çek karşılığını ödemeyen, sahte iflaslar düzenleyen, naylon faturalarla sahtekarlık yapanlar, imar yasalarına uymayarak hem müşterisini hem de; belediyeleri zor durumlarda bırakan işletmeciler, tüm bu insanlar; Bütün bir Ülkenin insanını hedef alarak; bu suçları, istemektedirler. O nedenle; cezaları, daha ağır olmalıdır.
Kaçak elektrik konusu da çok can acıtan bir konudur.
Her alanda, her türlü sahtekarlığı yapanlar; Hayatın her alanı buna dahildir. Sahte ilaçtan, Din sahtekarlığına kadar… Mutlaka mercek altına alınmalıdır. Yapılan incelemelerde; bu tür davranışlarda bulunan şahıslar, mutlaka sorgudan geçirilmelidir. Millet bütünlüğünü hedef alan, Vatanın bölünmezliğini hedef alan tüm girişimler; en ağır cezalara çarptırılmalıdır… Aldıkları cezalara şerh konularak; İleride çıkabilecek olan, hiç bir aftan yararlanma şansları olmamalıdır…
Hatta, son günlerde yaşandığı gibi; Ülkenin ekonomik gidişatını etkileyecek hareketlerde bulunan, Borsa ve Döviz üzerinde yanlış işler yapan, Mal varlığını Ülkemizden kaçırmak isteyen tüm insanlara; en ağır cezalar, hatta ömür boyu etkileneceği cezalar vermek, gerekir. Fahiş fiyat ve stokçuluk konusu da buna dahil edilmelidir.
Bazı özellikli suçlara en ağır cezalar gelsin, diyorum. Çocuk istismarı, gibi. Çocuklara, Cinsel içerikli tecavüz ve öldürme hadiseleri gibi.
Memleketin durumu ortadadır. Yeni yargılanmalar, Yeni tutuklamalar, mevcut hapishanelerin kapasitesini zorlamaktadır. Bu kontrol edilemeyen kalabalıklar, sıkıntılar yaratabilir. Bu insanları, beslemek ve de; hayatlarını devam ettirecek etkinlikleri sağlamak; Devlete ayrı bir yüktür. Bu yükün de; azaltılması lazım.
Mahkumlardan değişik alanlarda yararlanma projeleri hayata geçirilebilir.
O anlamda uygulama alanları oluşturulabilir. Yarı açık cezaevleri böyle konularda daha aktif hale dönüşebilir.
Kısacası; bu konunun Ülkeyi yöneten insanlar tarafından, tekrar gözden geçirilmesi gerekir, diye düşünüyorum…
Böyle konularda sosyal medyada oluşan yanlış bilgilendirmeler yerine, Devletin resmi kurumları yeteri kadar bilgilendirme yapmalıdır. Hatta kamu spotları oluşturulmalıdır. TV ekranlarında sürekli gündemde tutulmalıdır. Böylece yanlış algı operasyonlarının baskısı altında insanımız kalmaz. Yanlış bilgilendirme kuşatmasının altında esir olmaz...
Hadi bakalım... Yeni yılda bu alanda olumlu adımlar hayata geçsin diyoruz...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?