<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Genel anlamda insanlarımızın tüm ortamlarda yapılan tartışmaları göstermektedir ki; Biz karşımızdaki insanlarla tartışmayı beceremiyoruz. Tartışma kurallarını bilen, tartıştıktan sonra birbirlerinin fikirlerinden yararlanan ve birbirlerine karşılıklı saygı duyan, tüm insanları bu değerlendirmeden uzak tutarım. Söylediklerimin bir gerçek olduğunu da unutmayalım. Neden derseniz, karşı tarafı dinlemiyoruz. Yahut söylediklerini anlamak yerine; anlamak istediğimiz doğrultuda karşı tarafı dinliyoruz. Peşin hükümlü davranıyoruz. Karşı taraftan belki iyi bir fikir çıkar, onu alıp yararlanayım, düşüncesi yerine; kendi fikrimizin doğruluğu ve kendi fikrimizi karşı tarafa kabul ettirme çabası, içerisinde tartışmalara katılıyoruz. Karşı tarafın ne kast ettiğine değil, bizim ne anladığımız öne çıkarıyoruz. Böyle bir tartışma ortamından da birbirimizin fikrinden istifade etmek yerine tam tersine birbirimizi daha fazla hırpalayarak, küstürerek, tartışma ortamından ayrılıyoruz. Bazıları ise, söyledikleri sözlerden dolayı mutlu oluyorlar </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Üzücü olan bunun örneklerini ulusal medyadaki tartışma ortamlarında da görmemiz. Orada bile, insanlar sanki tartışıyormuş gibi değil, kavga ediyormuş gibi davranıyorlar. Bana en acı gelen tarafı budur. İşin garip tarafı; her iki taraf da birbirini anlamadığını, yanlış anlaşıldığını veya anlatamadığından yakınıyor. İyi de her iki taraf da karşısındakinin konuşması bitene kadar veya adam ne anlatmak istiyorsa o meramını anlatana kadar beklemiyorlar. Sonra da ben öyle dememiştim, sen beni yanlış anladın, anlatamadım galiba, gibi itirazlar geliyor. Bu peşin hükümlü davranışları anlayamıyorum. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Tartışma yapacak insanların en temel uyacakları kurallar bellidir. Karşı taraftaki insanı sabırla dinlemek, söylemek istediği şeyi anlamak, size göre eksik kalan yerler varsa; oraların açıklanmasını istemek ve adamın konuşmasının bitmesinden sonra konuşmaya başlamak. Aynı kurallara uyulmasını karşı taraftan beklemektir. Kural, basittir. Hatta anlamadı iseniz, söylediği şeyleri tekrar etmesini isteyebilirsiniz. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Tartışmanın amacı nedir? Kamuoyu tarafından bilinmesi, açıklanması istenilen bir konuyu tüm şeffaflığı ile insanlara anlatmaktır. Ya da birbirimizi anlamaktır. Bizi dinleyenleri, o konuda bilgi sahibi etmektir. Amaçlanan budur. Bazen bizim insanımızın yaptığı ise tam tersidir. O konuda insanların kafalarını daha da karıştırmaktır. Böyle tartışma, böyle bilgilendirme toplantısı olmaz. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Üstelik bu tür toplantılar sözde memleketin kültürlü, elit dediğimiz tabakası tarafında yapılıyorsa; işte o zaman daha kötüdür. İnsanlara ne diyelim. Asıl kötü tarafı bu kadar kültür ve bilgi birikimine sahip olan insanların, cahil insanlar gibi davranmalarıdır. Doğal olarak böyle davranış, fikrimizin yanlışlığını bilsek de karşı tarafa doğruluğunu ısrarla kabul ettirme çabasından kaynaklanmaktadır. Kısacası aklı ve bilgiyi değil, peşin hükümlülük ve benim dediğimi kabul edeceksiniz, mantığı yatmaktadır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Unutulmaması gereken en önemli esaslardan birisi de herhangi bir konuda konuşacak olan insanın o konuda yeterli kadar ve doyurucu bir bilgiye, birinci elden sahip olması gerekir. Yarım yamalak, başkalarından alınmış ve kaynağı ile hiç alakası olmayan bilgilerle, oraya çıkılınca tartışmaların anlaşılmaz olması doğaldır. Konuşacak kişi, konuşacağı konuda bilgi sahibi değilse, sırf konuşmak için oraya çıkıyorsa; tartışmaların içinden çıkılmaz bir hale getirilmesi kaçınılmazdır. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Böyle tartışma ortamlarının ne Halkımıza ne tartışılınca oradan doğru bir yorumun çıkması için yapılan çabalara faydası yoktur. Dünya da, böyle örneklerle bazen anlaşılması istenen konular daha anlaşılmaz hale getirilmektedir. Hatta iş tartışma ile kalmayarak daha ileri tatsızlıklara dönüşmektedir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,"sans-serif"">Bilgi edinmek, açıklanmasını istenen bir konuda açıklama yapmak ve ortak noktayı bulmak amacıyla yapılan bu toplantı ve söyleşilerin gayesine uygun bir şekilde yapılması dileğimizdir. Böylece Toplumumuz bir bilgi kirlenmesinden korunmuş olacaktır. Böyle bir kirlenmeye bağlı olarak gelişecek olumsuzluklar ortadan kalkacaktır. Akıl ve sükunet kazansın istiyoruz. Kin ve nefret değil, sevgi dolu duygular hakim olsun istiyoruz. </span></span></p>