“Türkiye eskiden, yalnız kendi menfaatlerini düşünen, halka fenalıktan, mazarrattan başka hiçbir faydası dokunmayan padişahların fena idaresi altındaydı.”
“Yalnız kendi keyfi, kendi dileğiyle iş gören padişahlar, canları istediği zaman yabancı devletlerle harbe girerlerdi.
Bu yüzden yurt ordusu; boş yere uzak diyarlarda, bitmeyen savaşlarla sürünür dururdu.”
“İstanbul’daki sarayında yüzlerce kadın arasında bir mirasyedi gibi yaşayan padişaha hesapsız para lazımdı.
Bütün milletin kan ve ter içinde kazanıp vergi diye verdiği parayı kendi keyfine savururdu.
Böylece yurtta ne bir yol, ne bir okul, ne bir hastane yapılırdı.
Sadece kendi zevklerini düşünürler ve halkı bir esir sürüsü sayarlardı. Ulusumuz yıllarca padişahların zulmü altında inledi.”
...
Bu satırlar Yunan, İngiliz, Fransız ya da bir başka ülkenin değil, T.C Milli Eğitim Bakanlığının, yakın zamana kadar okuttuğu ders kitaplarından alınmıştır.
Bu ders kitaplarıyla; ecdadına düşman 10 milyonlarca mankurt yetiştirildi.
Şimdi tersyüz edilmiş bir tarihin hezeyanları karşısında; zaman zaman zırvalayan o zavallılara kızmayalım...
Zira onlar ezber ettiklerini okuyorlar.
Kızacak isek kendimize kızalım.
Onlarca senelik mankurtlaştırma operasyonuna, kuzu kuzu teslim olduğumuz için.
Ha bir de suçu her fırsatta, köşeleri tutmuş devşirmelere de atmayalım.
Onlar da kendi açılarından doğru olanı yaptılar ve halen de yapıyorlar.