Herkesin terör belasının azaldığını, operasyonların başarısının arttığını açıkça öğrendiği zamanları yaşıyoruz. Bu yaşananlar, halkımızı ziyadesiyle memnun etmektedir. Ülkemizdeki bu olumsuzluklar, dikkatle takip edilmektedir.
Tam da, bu zamanda; helikopter kazası ve verilen şehitler, Ülkemizi yasa boğmuştur.
Terör yuvaları ve onların yandaşları; anlaşılan bu işin bitmemesi için; elinden gelen gayreti göstermektedirler. İç ve dış güçler; birlikte çalışmaktadırlar.
Eskiden olduğu gibi; omuz, omuza bize karşı birleşmiş durumdadırlar. Yaptığımız, iyi niyet hamlelerinden bile, kendileri adına; alanlarını genişletmek ve karşı tarafı oyalamak taktiğini; hep ana fikir olarak hayata geçirmeyi, planlamışlardır.
İşte yakın zamanda; Tam ümitlerin yeşerdiği zamanda; barış kelimesinin hayata geçmesi için, çabaların arttığı anda; kalleşçe pusuları kurmuşlardır, Şanlı Mehmetçiğe yapılan; sistemli, düzenli, yıpratma çabalarını, hayata geçirmişlerdir. Kaçınılmaz sonuç; iyi niyet havası ortadan, karşı tarafın saldırılarıyla; kaldırılmıştır. Uzatılan barış eli; havada kalmıştır. Karşılığı silah ile, verilmiştir.
Bugün, o, olayların neden olduğunu daha iyi anlıyoruz.
İşte son olayda; şehitlerimizi anmak yerine; kimi çevreler kırmızı fularlı kızı bayraklaştırmayı, tercih etmektedirler. Niyet ve hesap bellidir.
Bunu adları gibi bilen, terör ortamının devam etmesini isteyen, tarafların; hedefi nedir? Kargaşa, kaos, huzursuzluk, maneviyat bozma taktiklerini, uygulama alanına sokarak; arkasındaki rantın büyüklüğünü gizlemektir. Hem Dış devletlerden destekçileri, hem içten yandaşlarının temel hedefi budur. Bu tür ortamlar onlar için bulunmaz fırsattır. Bu nedenle; alınan eylemsizlik, silah bırakma kararlarının konuşulması bile; birilerini rahatsız etmiştir. Örgütün içerisinden, dışarısından; alınan bu karardan rahatsız olan çevreler; bu kararların hayata geçmemesi için; elinden gelen, her türlü engelleme çabalarının içerisinde olacaklardır.
Unuttukları bir şey var. Bu yüce Milletin evladı bu tür saldırılardan, moral bozma oyunlarından yılmaz, korkmaz ve çekinmez. Elinde barış çubuğu ile ortamı sakinleştirmek isteyen, çabalarda bulunan; insanların bu yaptıklarına saygı duyuyorum. Amma, yaptıkları gayretlerin kimler tarafından hiçe sayıldığına, savsaklandığına dikkat etsinler. Hangi tarafın samimi, hangi tarafın samimi olmadığına; Ondan sonra kimi insanların barış isteyip, istemediği hakkında değerlendirme yapsınlar. Yoksa onlar da farkında olmadan, bu yanlış ortamın bir parçası olabilirler. Yapacakları açıklamalar, davranışlar, söyleyecekleri sözler, tüm izleyenler ve takip edenler açısından dikkatle mercek altına alınmıştır. Buna, dış devletler ve uluslar arası kuruluşlar da dahildir.
YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE...
Halkımız, bu sloganın gereğini; hem terör örgütüne karşı, hem 15 Temmuz kalkışmasına karşı; dik durarak, göstermiştir.
Yüce Türk Milletinin bu durumun, daha da vahim bir duruma düşmesini istediğini sanmıyorum. Karşı tarafa karşı, O yönde, ne bir kışkırtma ne de bir eylem var. Ancak, hep bizim mahallede olan şeyleri gören gözlerin; karşı tarafta hangi olumsuzlukların körüklendiğinden, düşmanlıkların nasıl zirveye çıkarılmak istendiğinden haberleri var mıdır? O haberlere kaynağından sahip olurlarsa; değerlendirmeleri daha doğru olabilir. Onların arkalarındaki güçler kimlerdir? Amaçları nedir? Terör örgütüne ve onun yandaşlarına barış olmadığı takdirde; neler vaat etmektedirler? Kendilerinin bu eylemler devam ettiği müddetçe; ne çıkarları vardır? Bu örgüt üzerinden yapılan her türlü eylem sayesinde; Ülkemizi yeteri kadar yıpratmışlardır. Yıpratmaya da devam etmek istemektedirler. Maliyetin maddi tarafı dudak uçuklatmaktadır. Bölge insanının, bu durumları fark ederek, barışın desteklenmesi için; taraf olması gerekmektedir. Unutmayalım, kimse ölümlerin olmasından, mutlu olmaz. Bizim inancımız gereği; ölüm ötesi var olan hayatın da; olduğunu bilmeleri gerekir. İnsanların bu inanca sahip olması büyük ayrıcalıktır. Yüce Rabbım` in bu konuda müjdeleri vardır. Her dünyasını değiştiren insanı, aynı kefeye koymamak gerekir.
Fetö kalkışması, ciddi olarak, analiz edildiği zaman; aynı hedefleri seçtiklerini görürsünüz. Zaman, zaman ortak hareket ettikleri, ispat edilmiştir. Akıl aldıkları, yer aynıdır...
Bölge insanının, eylemlerin devam etmesini isteyen insanların, kafa yapısına, yaşamasına, hedeflerine, dikkat etmesi şarttır. Eylemcilerin, eylemi devam ederken; Kimin, hangi uyuşturucu baronunun, hangi silah tüccarının ekmeğine yağ sürdüklerinden haberi var mıdır? Kendilerini ölüme sürükleyen bu insanların; asıl amaçlarını ne zaman öğreneceklerdir? Terör sayesinde bölgelerinin, aynı zamanda Bu Ülkenin; neler kaybettiğinin farkında mıdırlar? Bunu anlayabilmek için daha ne kadar, bu durumun devam etmesi gerekmektedir? Kendilerini uyuşturanlar, bunun da cevabını veriyorlar mı? Malik oldukları devasa mekanlarda bu olayı içkilerini yudumlayarak seyreden; perde arkasındaki insanların oyunlarına gelmeye devam edecekler midir? İşte bu soruları, kendilerini ateşe atanlara sorabiliyorlar mı? Yoksa onların servetlerine, servet katmaya; farkında olmadan devam mı edecekler. Bekleyip, göreceğiz...
Hendek kazma olaylarının, O bölgeye neler kaybettirdiği ortadadır. Orada yaşayan bazı vatandaşların bu durumlardan rahatsız olduğu ve Devletin yanında yer aldığı bilinen gerçektir. Bölge insanının aynı özeni göstererek; Devlete yardımcı olması gerektiğinin, altını çizmek lazım...
Devlet, yeni yatırımlarla, Bölgeyi yaşanabilir hale getirmenin çabası içerisinde iken; Bölge insanının öncelikle kendi yararı, sonrasında Devletin yararı için; uyanık olması gerekmektedir. Devletin yanında olmaya, destek vermeye devam etmelidir...
Senelerce terör örgütünün bölgeye yaptığı, zulüm ve kargaşa ortamı gerçeği; tazeliğini ve canlılığını korumaktadır. Canlarının sürekli yandığı, ortamlardan rahatsız olan, bölge insanımız; öncelikle kendi faydası için; Devletin yanında olmak zorundadır. Devlet yatırımları, yapılmaya devam etmektedir.
Ülkemiz içerisinde, bunlar yaşanırken; Kimi sınır komşularımız, Bölgeyi karıştırmak adına; çaba göstermektedirler. Bunlar arkalarındaki süper güçlerin, varlığından keyif duymaktadırlar. Unuttukları bir şey var; Yangın kendi topraklarında olmaktadır. Yangın, O, topraklarda bulunan herkesin hayatına kast etmektedir... Ve canlarıyla bedelini ödemektedirler...
Son, dönemlerde; komşumuz olan bazı ülkelere, içeriden ve dışarıdan sürekli ziyaretçi akını olmasının nedeni; alınan kararların içeriği ile ilgili midir? İran, gibi devletler açıktan, olayların içerisinde yer alırken; Kimi bazı güçler tarafından, O ülkelerin değil de; ülkemizin hesaba çekilmek istenmesinin nedeni ne olabilir? Evet, Ey Yüce Milletimiz, olup, bitenleri, bir de; bu açıdan değerlendirmekte fayda vardır.
Yüce Rabbım` den temennim, duam bir an önce bu terörün bitmesidir. Saf ve temiz Mehmetçiklerimizin dualarının kabul olması dileğimizdir...
Akan kan dursun, barış ortamı gerçekleşsin, insanlar eskilerde olduğu gibi; dostluk içerisinde hayatlarını devam ettirsin? Çok şey istemiyoruz.., sadece barış ortamı, huzur ortamı, dostluk ortamı olsun, istiyoruz.
Son günlerde, mahkeme salonlarına taşınan Fetö, soruşturmalarında; suçlanan tarafın aymazlıkları, mahkemeyi sulandırmaya çalışma gayretleri, gözlerden kaçmamaktadır. Hala, aynı kafada olduklarının, delili gibi görünmektedir. Ancak, yüzlerce itirafçının ifadeleri; onları nasıl bir duruma düşürecek, hep beraber bekleyip göreceğiz... Dış devletlerin işi sulandırma çabaları da; işin başka bir yönüdür...
Doğal olarak; hemen sınırımızda barış zor gibi, gözükmektedir.
O, bölgeyi karıştırmak isteyen; süper güçler, oradan ellerini çekerse... ancak, ümitler yeşerebilir...
O, bölgede, Doğal kaynakların, yer altı ve yer üstü zenginliklerin, çok olması; bu ihtimalin gerçekleşmesini azaltıyor...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?