Yıllarca genç nesiller yetiştirmekten amacımız ne idi? Beklentimiz ne idi?
Hani Peygamberin hayatı örnek alınacaktı? Ne oldu? En önemli önceliğin insanlar için, bağımsızlık, özgürlük anlayışı olduğunu belirtmişti. Çünkü hür olmayan insan noksan insandı. Ondan öte, Vatan ve Coğrafyanın İnancımız için önemini vurgulamıştı.
Şimdi bakıyorum, farklı düşünceler topluma hakim oldu. Kardeş, kardeşi tanımaz oldu. Örnek alınacak kişiler mi değişti? Oysa Peygamber bizleri uyarmıştı; ''Dünya Malı, sevgisi sizi esir almasın...'' Buyurmuştu... Ancak etrafımız Dünya malı hasreti ile yanan kitlelerle doldu. Hatta o mal için, ailesi ile, eşi ile, kardeşleri ile kavga edenler, aldı başını gitti.
Böyle bir topluma Vatan toprağının önemini nasıl anlatacağız?
Ayrıca bu coğrafyada, Kimileri Ecdadın asıl bağlı olduğu inancın ne olduğunu unutup, ona göre yaşama düşüncesini, başarma felsefesini bir kenara itip, ecdadın bağlı oldukları inanç ile alay etmeye başladılar. Bu toprakların bağımsızlık mücadelesinin önemini anlamadan... Bu direnişin ana gücünün iman gücü olduğunu anlamadılar, bilmediler...
Bırakın o ruhu anlamayanlar, suni gündemleri ile oyalanıp, dursunlar. Onlar kendi inançlarının gereğini yapıyorlar.
Dön İslam tarihinin sayfalarına bak. Senden öncekiler de çok büyük zulümler gördüler. O, büyük zulümler gören ecdadını hatırla... Amma nasıl dik durduklarını da, unutma...
Her alanda; Müteşebbis ruha sahip olanlar; mutlaka her türlü zorlukla mücadele edip başarıya koşarlar... O halde durmak yoktur. Mücadeleye devam... Çalışmaya devam...
Kimi zaman bu inançla İnsanımızı birlikte yol yürüdüğümüz birilerini, yol arkadaşlarımızı, zaman, zaman eleştiriyoruz. Niçin? Fikirlerinde, düşüncelerinde kayma, değişiklik olduğu için... Bu ne kadar bir garabettir? Bir zamanlar bizimle yan yana olanlara her anlamda inanmışız, arkamızı dönmüşüz... DÖNMÜŞÜZ DE; HATA MI ETMİŞİZ? İnsan diye güvenmişiz... Biz o türleri insan olarak gördük. Güvenilir sandık. Biz aldatan değil, aldanan olduk... Kendi adımıza kazançlıyız, kul hakkı yemedik... Kulu aldatmadık... Ne büyük şeref...
Böyle durumlar tam aksine bizi zayıf bırakmak yerine, bizi daha güçlendirmelidir... Kaybedecek olan, onlardır...
Şimdi, bazıları onlar olmazsa her şey biter gibi davranılıyor! Olur mu öyle şey...
Hiç mi kendimize güvenimiz yok? Biz her alanda Vatan sevgisini öne çıkaracağız, seveceğiz, sevdireceğiz... Çünkü bu topraklar Bin yıl İslam'ın sancaktarlığını yaptı. Kaç haçlı seferinin önünü kesti.
953 Sene önce Anadolu'nun kapılarını bizlere açan SULTAN ALPARSLAN, hayalini gerçekleştirdi. Emaneti bize bıraktı. O emanete sahip çıkmak zorundayız...
Bakın Vatanın haline kimileri bu coğrafyaya hainliğe devam ediyor. Daha doymamışlar. Üstad Necip Fazıl ne demişti; '' Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!'' Evet Vatan dalkavukların kefesine mi düşecek? Hayır, öyle asla olmayacak... Sahte vatanseverler, çakma Millet sevicilerinin gerçek yüzü ortaya çıkmaktadır.
Tarih bunun örnekleri ile doludur... Çünkü bu VATAN bizim...
Oysa şehit BAŞKAN MUHSİN NE DEMİŞTİ; '' Muhabir Muhsin Yazıcıoğlu'na sorar:
- "Yıllarca cezâ evinde yattınız, üstelik ceza almadan tahliye oldunuz. Yapılan hâksızlık için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracak mısınız?
Muhsin Yazıcıoğlu:
- "Devlet bizim babamız. Şimdi biz babamızı, bizi dövdü diye komşuya şikayet mi edelim? Komşuyla bir olup babamızı mı dövelim?'' İŞTE, gerçek Vatanseverlik budur...
Allah mekanını CENNET eylesin.
Her gencimize de Bu VATAN sevgisini anlamayı, yaşamayı nasip eylesin...
Bu inançla durmadan çalışacağız. Ülkemizi bir adım daha geliştirmek için gayret göstereceğiz. Yılmadan, yıkılmadan, usanmadan...
Bağımsızlık mücadelesinin ne kadar zor olduğunu bu günler bize hatırlatıyor. Bu coğrafyada bizi boğmak isteyenleri en son toprağa gömüp, denize döktüğümüz günlerin önemini bilelim.
O HALDE; EY VATAN SEVDALISI YİĞİTLER
AYAĞA KALK, SİLKİN, DAVRAN... İSTİKBAL MÜSLÜMANLARINDIR... İSLAMDA ASLA ÜMİTSİZLİK YOKTUR... DÜNYADA BİZDEN DAHA AĞIR ŞARTLARDA HAYATLARINI DEVAM ETTİREN KARDEŞLERİMİZİ DÜŞÜNÜN...
DÜŞÜNÜN DE, İBRET ALIN... Filistin'i, Doğu Türkistan'ı, Kerkük'ü, Arakanı, Yemeni, Halebi...
Özgürlüğün, bağımsızlığın ne kadar önemli olduğunu, bu zulüm altında yaşayan kardeşlerimizin çektiği sıkıntıları gösteren belgelerden ibret alın...
O mazlumların yanında olmaya en azından dualarla da olsa, devam edelim. Yardımlarımızı, o bölgelerden eksik etmeyelim...
HEP BİRLİKTE VATANINIZA SAHİP ÇIKIN...
MAZLUM COĞRAFYALARIN ÜMİDİ BU TOPRAKLARDIR...