Hayat, biz farkına bile varmadan su gibi akıp gidiyor. Kimi zaman sevinçlerle dolu, kimi zaman acılarla sınanıyoruz. Ama en büyük hakikat şu ki, bu dünya fanidir ve herkes bir gün bu yolculuğu tamamlayacaktır. Önemli olan, bu süre zarfında nasıl bir iz bıraktığımızdır.
Yakın zamanda bir dostun oğlunun düğün töreninde aynı masadaydık, kulağımın arkasında bir şişlik oluştu, canım sıkılıyor demişti. Kötü huylu çıkan o şişlik Elif Öztürk arkadaşımızı kısa sürede genç yaşta aramızdan ayırdı. Dağlara tırmanırken özgürlüğü soluyan, dostlarına her zaman samimiyetle yaklaşan, doğaya ve insanlara sevgiyle bakan bir insan düşünelim. Ömrünü ailesine, özellikle de evlatlarına adayan, hayatını onların geleceği için şekillendiren bir anne. Kaderin cilvesi, onu gencecik yaşında sevdiklerinden kopardı. Gencecik yaşta, iki küçük çocuğunu geride bırakmak zorunda kalarak hayata veda etti.
Hayatının son döneminde, hastalığının en ağır günlerinde, ona ailesinden biri gibi bakan bir dostu, ablası vardı Elif’in. Çok uzun yıllar doğa sporları grubumuzda bizimle aktif spor yapan ve emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşen kıymetli arkadaşımız Gülistan Hanım. Öyle ki, bu ağır hastalığın özel bakım sürecinde gösterdiği ilgi ve şefkat, bir anne ya da kız kardeşin verebileceğinden farksızdı, belki de daha fazlasıydı. Ankara’daki bu zorlu süreçte, yanında duran, cenazesini memlekete getirip defin işlemlerine kadar her şeyle ilgilenen bu güzel insan, vefanın en nadide örneklerinden birini sergiledi.
Cenaze günü, defin sırasında bu vefalı dostla yaptığımız konuşma hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor: “Hakkım helal olsun, nur içinde yatsın Elifim. Mekânı cennet olsun. Allah evlatlarına acısın. Onlara merhamet etsin.” Gözyaşları içinde edilen bu dualar, aslında bir insanın geride bıraktığı en büyük servetin sevgi ve iyilik olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Herkes bir gün bu yolculuğa çıkacak, kimimiz erken kimimiz geç. Ama sonunda geride ne bıraktığımız, nasıl hatırlandığımız çok önemli. Bu yalan dünyada günümüzü boşa tüketmeden, küçük şeyleri dert etmeden, hayatın kıymetini bilerek yaşamalıyız. O yüzden değer vermeyi, paylaşmayı, affetmeyi, sevmeyi ertelememek gerek. Zira geriye sadece bunlar kalacak.
Geçmişlerimize rahmet dilerken, yaşayan iyilik timsali vefalı insanlarımıza da saygılarımı sunuyorum.