Son günlerde sıklıkla duyduğumuz bir kelime müfredat. Bir eğitim programının belirli bir dönemde öğrencilere sunulan içeriği ve öğrenme hedeflerini tanımlayan plan ve program olarak tanımlanan müfredat, sürekli de güncellenir. Milli Eğitim Bakanlığı hazırlar, belirli bir ders, sınıf, okul veya eğitim kurumunda öğrencilere sunulan konuları, aktiviteleri, değerlendirme yöntemlerini ve öğrenme hedeflerini içerir. Amaç, hangi bilgilerin öğrencilere aktarılmasının gerektiğini tespit etme ve bu bilgileri belirlenen amaçlar doğrultusunda düzenlenen faaliyetler yoluyla eğitim alanlara kazandırılmasıdır.
Yeni modelin tanıtımını okudum, umutlandım desem yalan olur. Bol miktarda “Yerli ve milli”, “yetkin ve erdemli insan”, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” gibi hoşa giden ifadeleri kullanmışlar ama tanıtımda kullanılan dil ve anlatım açısından pek anlaşılır gelmedi bana. Çok örnek verebilirim ama bir tane yeter. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili: “Öğrenci profili oluşturulurken zamansal bütünlük, ontolojik bütünlük ve epistemolojik bütünlüğü sağlama yanında aksiyolojik olgunluk da dikkate alındı.” anlayan beri gelsin.
Tanıtımda ilk kez geliştirilen bir modelden bahsediliyor "Erdem-Değer-Eylem Modeli" ve tarifini veriyor: “Değerlerin eğitim sürecinde doğal süreç içinde edinilmesi için özgün bir yaklaşımla tasarlanan bu modelde "adalet", "saygı" ve "sorumluluk" üst değerler olarak ele alındı. Ayrıca duyarlılık, merhamet, estetik, temizlik, sabır, tasarruf, çalışkanlık, mütevazılık, mahremiyet, sağlıklı yaşam, sevgi, dostluk, vatanseverlik, yardımseverlik, dürüstlük, aile bütünlüğü, özgürlük değerlerinin programlar içinde işlenmesiyle içsel ahenge sahip "huzurlu insan", "huzurlu aile ve toplum", "yaşanabilir çevre" hedeflendi.”. İlk kez geliştirildi denilen modelde kullanılan kavramlar asırlardır var olan kadim değerlerimiz, isim değiştirmeyle sonuç alınacağı umuluyor demek ki.
Birde o kadar çok “okuryazarlık” becerileri koymuşlar ki sadeleştirme yaptık denilen programda yeni yeni yükler ihdas edilmiş. Öğrenci fırsat bulabilirse “disiplinler üstü ve disiplinler ötesi yaklaşımı destekleyen program dışı etkinlikler de sıralandı” (?) diyerek sıralamışlar: "Öğrencilerin kendilerini tanımalarına yardımcı olan program dışı etkinlikler; spordan sanata, kulüplerden gönüllülük faaliyetlerine, kamplardan yarışmalara, dinletilere ve sergi, ziyaret, konferans, turnuva gibi çok çeşitli ilgi alanlara yönelik faaliyetleri kapsar ve disiplinler üstü ve disiplinler ötesi yaklaşımla temel yaşam becerilerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için öğrencilere fırsatlar sunar.".
Gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli olarak uygulanmaya başlanacak denilen yeni müfredat, millî bilince sahip, ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinen bilge nesiller yetiştirmeyi hedeflemekteymiş. Kendimi bildim bileli aynı şeyleri sürekli okuyor, duyuyor ve hüzünle izliyorum. İdeal nesle bir türlü ulaşamadık. En çok üzüldüğüm ise, bize bir fırsat verilsin en kısa zamanda eğitimi “milli” yapacağız diyen ve yirmi yıldan daha fazla iktidarda olan bir siyasi iradenin bunu yapamayışı, gerçekleştirememesi. Kimse gücenmesin, iktidarın başarısız olduğu yerlerden birisi de “Milli Eğitim” ve ülkemizin asıl beka sorunu da eğitim.