Yine bir Aile Bakanı faciası daha.
Yine Devlet eliyle Devletin itibarına bir suikast daha.
Umur bilmeyen, Devlet terbiyesi görmemiş, tek ortak yönleri KADEM üyesi olmak olan selefi Hollanda da Devletin itibarıyla oynamıştı,
şimdi de halefi Diyarbakır da.
Kurulduğu günden beri, Bakanlık koltuğuna oturanların hiç birinden hayırlı bir icraat görmediğimiz bu Hatun kişiler, kendilerine gösterilen sınırsız hoşgörüyü hak etmek için ne yaptılar bilmiyorum ama bunlara tanınan her şans bize çok pahalıya mal oluyor.
Bir Bakan düşünün ki;
Annelere destek için gidip merdiven basamaklarına oturmuş.
Tıpkı onlar gibi boynu bükük ve eli koynunda.
Akıl alacak gibi değil.
Ne demek devleti merdiven basamaklarına oturtup boynunu büktürmek.
Sen cenaze evindeki ağlayıcı tayfası mısın?
Sen Devletsin ve Devleti temsilen oradasın.
Devlet boyun büker mi?
Devletin elleri koynunda kalır mı?
Devlet aciz aciz bakar mı?
Devleti Medine dilencisi hüviyetine sokmaya utanmıyor musun?
Madem oradasın;
tutarsın Annelerin elinden, gerekirse kapıları tekmeleyerek yukarı çıkar ve o kansızlardan hesap sorarsın.
Ya da hiç ortada görünmez;
size rağmen ayakta kalabilmiş bir kaç Aileyi daha dağıtmak için, parmak uçlarınla oturup kaldırdığın bürokratlarınla birlikte kafa yorarsınız. (H.M.)