Geçen günlerde işsizlik oranları açıklandı. Hala yüzde onlar civarında olduğu belirtilmiştir. Ülkenin gelişmişliği açısından önemli bir konudur.
Ülkenin en önemli gerçeklerinden bir tanesi; yoksullukla mücadele etmektir. Sosyal Devlet anlayışının hayat bulması için; vazgeçilmez bir unsurdur.
Ülkeyi yönetecek kadroların işsizlik oranını azaltmak adına çalışmalar yapmaları gerekir. İş imkanından yararlanamayan insanların tüm geçim sıkıntılarını, Devletin üstlenmesi gerekir. Bu çizgiye de çok dikkat etmesi lazımdır. En az geliri olan insan ile, hiç çalışmayan insan, açısından; gelir elde etme konumu eşit düzeyde, olursa o zaman insanların çalışmamak gibi bir tembelliğe itileceğini de unutmamak gerekir. Böyle bir konuma sokmamak lazımdır. Çalışan insanlar arasındaki gelir dengesizlikleri ortadan kaldırılabildiği kadar, kaldırılmalıdır. Genel bir değerlendirme ile insanların aş, iş, konut, derdi olmadan hayatlarını devam ettirecekleri bir ortamın oluşturulması şarttır. Ekonomik olarak Aile mutlaka maddi açıdan korunmalıdır.
Asgari Ücret tekrar gözden geçirilmelidir. Kişi başına düşen milli gelir; artırılmalıdır.
Gelir dağılımının eşit olmasa bile; insanların genelinin memnun olduğu bir ortama getirmek gerekir. Bu tür çalışmalar vahşi kapitalizmin sıkıntılarını gidermeye yöneliktir. Yoksa kapitalizmin acımasızlığını ortadan kaldırmak anlamına gelmez. Sadece Ülke insanının daha rahat ve huzurlu şekilde yaşamasını sağlamış olur. Kapitalizmin ortadan kaldırılması ve daha insanca yaşanabilecek, faiz sisteminin insanları ezmediği bir sistemin oluşması; daha olumlu bir yaklaşım olacaktır. Evet, faiz ve kur politikası; enflasyonu çekilmez hale getirebilir.
İnşallah, Dünya gelir dengesizliğinin ortadan kaldırıldığı, günleri de görecektir.
Özelde;
TOKİ, Barınak açısından yardımcı olmaya çalışıyor. Doğrudur. Ancak, ev alma girişiminde bulunan insanlardan, toplu para istenmesi; hangi mantıkla izah edilir. Adı üstünde, dar gelirli tanımı yapılmaktadır. Bu vatandaş nasıl birikim yapsın. Eğer toplu parası yok ise; dolaylı olarak, bir yerlere borçlu olması, onu mutlaka sıkıntıya sokacaktır. Bu kabul edilebilir, bir durum değildir. Sayın bürokratların oturdukları koltuklardan bu gerçeği görmemeleri; gayet doğaldır. Bu sisteme daha kolaylık getiren uygulamalar hayat geçirilebilir.
Maddi alandaki bu sorunlar, sosyal hayatın tüm alanındaki etkileşimleri; negatif anlamda kontrol altına almaktadır. Ülkemiz her alanda, zengindir. Zengin yer altı, yer üstü kaynakları vardır. Bu nimetler, Ülke insanı açısından eşit bir şekilde yararlanılacak, konumda olması gerekir.
Aksi takdirde; sosyal yıpranmışlıklar ortaya çıkacaktır. Sosyal hayatın dengesizlikleri; onulmaz yaraların açılmasına, sebep olabilir.
Ülke gelirini artırmak adına vergi sistemi sürekli güncellenerek, Devletin kasasına para akımını güçlendirmek gerekir. Bakın dün DÜNYADA örnek bir özelliğe sahip, Dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu, düzenlenen törenle Türk donanmasının hizmetine girdi. 231 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip TCG Anadolu'nun uçuş güvertesinde 11 adet SİHA konuşlandırılabiliyor, hangarında ise 30 SİHA taşınabiliyor. Eğer Ülkeniz maddi anlamda güçlü olmaz ise, bu gelişmiş silahları nasıl yapacak?
Bazı muhalif siyasetçilerin bu gelişmeleri küçümsemeleri ise; şayanı-ı dikkattir
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Türkiye'nin tarım ihracatı, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 15,3 artarak 34 milyar 246 milyon dolara çıktı. Tarım sektörü böylece tüm zamanların en yüksek ihracatına imza attı. Bu durum bu yılın ilk üç ayında sekiz milyar dolarları bulmuştur. Tarım bitti, eridik, yok olduk, diyenlerin kulakları çınlasın...
Buna rağmen Ülkede bazı hal girdileri yükseltmek seçim zamanları moda olmuştur. Bugün en çok konuşulan konu soğan fiyatları konusu önde olma özelliğini korumaktadır. Oysa yıllardan beri bu ürün kimi zaman kazandırır, kimi zaman zarar ettirir. Ancak bilerek çöpe atmak, insanlığın bittiği yerdir...
Sosyal hayat alanında Devlet eli ile gerçekten muhtaç insanlara yardımlar yapılmaktadır. Buna ek olarak, sağlık ve eğitim hizmetleri her insanımızın yararlanacağı şekilde hayata geçirilmiştir. Genel sağlık sigortası Dünyada ender uygulamadır.
Buna ilaveten vatandaşların bir anlamda dini zorunluluk olarak yerine getireceği ibadetlerden olan zekat, fitre, sadaka, infak uygulamaları da bu anlamda sosyal barışa destek vermektedir. İçinde bulunduğumuz RAMAZAN AYI bunun için bir fırsattır. Bugün Depremin yaraları bile Devlet gücünün yanında yardımsever halkımızın çaba ve gayretleri ile sarılmaktadır. Yani şu an deprem bölgesinde Devlet tüm imkanları ile orada iken, halkımız da sivil toplum örgütleri ile, AFAD ve KIZILAY gibi kuruluşlara yaptıkları desteklerle oradadırlar.
Ülkenin bekası için; ekonomik dengesizliklerin ortadan kaldırılması şarttır. Zengin ve fakir arsındaki makası ne kadar daraltabilir isek, sosyal barışımız o kadar güçlü olur. Ülke insanının birbirine kenetlenmesi için; gelir dağılımındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması gerekir. Ülkemin sağlıklı bir şekilde, gelecek nesillere aktarılması adına; bu alanda yapılacak çalışmaların artırılmasından yanayım... Bu çalışmalar, kısa, orta ve uzun vade olarak planlanıp; hayata geçirilmelidir.
