Bir toplumun yozlaşmasına, günden güne erimesine yok olmasına, değerlerin ayaklar altına alınışına üzülerek şahit olmaktayız son günlerde
?Sahi biz ne ara bu hale geldik? dediğinizi duyar gibiyim.
Biz çocuklarımıza özgüven aşılayacağız derken onlara ukalalık ve saygısızlığı öğrettiğimizde geldik bu hallere
Kendi ayakları üzerinde durmayı öğretelim derken büyüklerine saygıyı da yanında veremediğimizde geldik
Haksızlık karşısında susmamayı öğretirken nasıl cevap verilmesi gerektiğinden bahsetmediğimizde onlara bu hallere geldik.
Okullarda öğrencileri, evlerde kadınları, bahçede parkta çocukları, mahallede komşularımızı, işyerlerinde arkadaşlarımızı ,ailede akrabalarımızı unuttuğumuz zaman geldik bu hallere
Eğitimi bir kenara atıp öğretim yaptığımızda geldik
Biz birdenbire değil yavaş yavaş zehirlenerek geldik bu günlere.
Televizyonla internetle dizilerle filmlerle yozlaştırıldık, evrildik, asimile edildik.
Oysa bu iletişim araçları aksi bir etki yapmalıydı. Eğitmeliydi öğretmeliydi uzakları yakın etmeliydi Çinde ki ilimi ayağımıza getirmeliydi.
İlimizi töremizi kültürümüzü aktarmalıydı gelecek nesillere.
Yanlış kullandık yada bilerek ve isteyerek yanlış kullandırıldık. Adına her ne dersek diyelim Toplum olarak çok acil kendimize dönmeli değerlerimize sıkı sıkıya bağlanmalıyız.
Tek kurtuluşumuzun bu olduğu kanaatindeyim. Ki burada gelişmişlikle gelenekselliğin harman olduğu Japon Toplumu sanırım bize en doğru örneklerden biri olacaktır.
İstanbulda düzenlenen Sivas Günlerinde konuşmasına müsaade edilmediği gibi yuhalanarak sözleri kesilen bir Sivaslı olduğu unutulan ve siyasi yapısı ve konumu her ne olursa olsun Temel Karamollaoğlu olayı sanırım toplumsal yozlaşmamızın en bariz örneğini teşkil etmektedir. Çok acı bir tahammülsüzlük saygısızlık vefasızlık örneği oldu ne yazık ki
Oysa dinlemek gerekirdi katılmasak ta düşündüklerine işte o bizlere yakışandı.
Bizler bir toplumu oluşturduğumuzu temsil ettiğimizi unuttuk en başta.
Ne zamanki özümüze döner, ne zaman değerlerimizi topluma tekrar adapta eder ve ne zamanki önce kendimizden başlarız işte o zaman toplum olarak ta yücelir ve yükseliriz.
Bizim ülkemizin üç tarafı sadece denizlerle çevrili değil dört yanı sevgiyle kaplıdır.
Güzel Ülkemin güzel insanlarına...
