USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Borçlarını Yapılandıracaklar Dikkat! Son Gün 31 Temmuz!

26-07-2018

7143 sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanunun mecliste kabul edilmesinin ardından Resmi Gazetede 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Diğer bir deyişle ?vergi affı? yasalaştı. Borçlarını yapılandıracak olan mükellefler için son başvuru tarihi olan 31 Temmuz 2018 tarihine sayılı günler kaldı. Mükellefler bu tarihe kadar başvuru yaparak borçlarını yapılandırıp taksitle ödeyebilecekleri gibi dilerler ise peşin olarak da ödeyebileceklerdir. Peki, yeni yapılandırma da dikkat etmemiz gerekenler neler ve nasıl başvuruda bulunacağız?

Borçlarını yapılandırıp ödeyecekler için belli bir katsayıya göre faiz hesaplanacak ve 18 taksit ve 36 ayda ödeyebileceklerdir. Elbette daha kısa vadeleri de seçme imkanları var. İlk taksit ödeme süresi ise 01.10.2018 tarihidir. Peşin ödeyecekler için ise hesaplanacak faizin %90´ı silinecektir.

Kanun özetle; borçlarını yapılandır, bazı borçların silinsin, kalan borcun 36 aya kadar taksitlendirilsin ancak taksitleri ve cari dönem vergilerini zamanında öde diyor.

Dolayısıyla hem taksitlendirilen borçların taksitlerinin zamanında ödenmesi, hem de cari dönem vergilerinin zamanında ödenmesi önemli. Matrah artırımından doğan vergilerin zamanında ödenmesi daha da önemli. Aksi halde hem vergi ödendiğiyle kalınması hem de matrah artırımının sonuçlarından yararlanmama olasılığı var.

HESAPLANAN VERGİLERİN ÖDEME ZAMANI NEDİR?

Kamu alacaklarını yeniden yapılandıran 7143 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan, başta vergiler olmak üzere, kamuya olan borçların bir defada veya taksitle ödenmesi konusunda tercih olanağı bulunuyor.

Borcun tamamının bir defada ödenmesinin tercih edilmesi durumunda, ödemenin 1 Ekim 2018 tarihine kadar yapılması gerekiyor.

Tercihini taksitler halinde ödemek yönünde kullananlara 36 aya kadar vade tanınıyor. Borcunu taksitle ödemek isteyenler için dört farklı taksit seçeneği var. 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitte ödeme seçeneklerinden biri tercih edilebiliyor.

Taksitle ödemede ilk taksitin 1 Ekim 2018 tarihi mesai saati sonuna kadar ödenmesi gerekiyor. Diğer taksitler ise birer ay atlamalı olarak ödenmeye devam edilecek. Buna göre ödemeyi 6 taksitte yapmak isteyenler taksitlerini; Eylül/2018 (son gün tatil olduğu için 1 Ekim 2018), Kasım/2018, Ocak/2019, Mart/2019, Mayıs/2019 ve Temmuz/2019 aylarında ödeyecekler.

BAZI ÖZEL DURUMLARDA ÖDEME ZAMANI NEDİR?

7143 sayılı Kanun´da, yukarıda açıklanan genel ödeme zamanı dışında, bazı durumlar için farklı ödeme zamanı belirlenmiş.

Yapılan düzenlemelere göre;

? 18 Mayıs 2018 tarihinden önce başlanan vergi incelemeleri sonucu yapılacak tarhiyatlar için Kanun hükümlerinden yararlanılması durumunda, hesaplanan vergi, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenebilir.

? Matrah artırımı nedeniyle hesaplanan vergi ancak 6 taksitte ödenebiliyor, bu vergide 18 taksit seçeneği yok.

? İşletmede var olduğu halde kayıtlarda yer almayan mal ve sabit kıymetler nedeniyle hesaplanan verginin tamamının 31 Ağustos 2018 tarihine kadar ödenmesi gerekiyor.

? Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi, ilk taksiti 31 Ağustos 2018 tarihine kadar olmak üzere 3 eşit taksitte ödenebilir.

? Kayıtlarda olduğu halde işletmede olmayan, kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar nedeniyle hesaplanan vergi, 31 Ağustos 2018 tarihine kadar ödenecek.

TAKSİTLERİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİ HALİNDE NE OLUR?

Matrah artırımı nedeniyle hesaplanan vergiler hariç, diğer düzenlemeler nedeniyle hesaplanan vergilerden;

? İlk iki taksit zamanında ödenmesi koşuluyla, bir takvim yılında iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, Kanun hükümlerinden yararlanılmaya devam edilebiliyor. Ancak bu durumda, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için gecikme zammı oranı olan aylık % 1,40 oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi gerekiyor.

? İlk iki taksitin zamanında ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybediliyor.

? Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedilmesi durumunda, ödenmiş tutar kadar Kanun hükümlerinden yararlanılabiliyor.

MATRAH ARTIRIMI NEDENİYLE HESAPLANAN

VERGİLERİN ÖDENMESİNDE AKSAMA OLMASI HALİNDE NE OLUR?

Matrah/Vergi artırımı nedeniyle tarh edilen vergilerin Kanun´da belirlenen süre ve şekilde ödenmemesi durumunda, madde hükmünden yararlanma olanağı ortadan kalkıyor. Yani matrah veya vergi artırımı yapılan yılla ilgili olarak inceleme ve tarhiyat yapılabilir hale geliyor. Bu durumda tahakkuk eden vergi de ortadan kalkmıyor. Gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil işlemleri devam ediyor.

CARİ DÖNEM VERGİLERİNİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİ HALİNDE NE OLUR?

Kesinleşmiş veya ihtilaflı vergi borçlarını yeniden yapılandırarak taksitle ödemek isteyenlerin, taksit ödeme süresi içinde, aşağıda sayılan vergi türleri itibariyle, cari dönem vergilerini de zamanında ödemeleri gerekiyor.

? Yıllık gelir vergisi

? Yıllık kurumlar vergileri

? Gelir (stopaj) vergisi

? Kurumlar (stopaj) vergisi

? Katma değer vergisi

? Özel tüketim vergisi

Bu vergilerin çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibariyle bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememesi ya da eksik ödenmesi halinde, yapılandırılan borçlara ilişkin kalan taksitlerin ödeme hakları kaybediliyor.

Kanun´da çok zor durum hali tanımlanmış değil. Uygulama 6183 sayılı Kanun´un 48. maddesinde yer alan tecille ilgili düzenlemede olduğu şekilde yapılıyor.

Peki Kimler Başvuruda Bulunabilecek? Haciz Uygulaması Olacak mı? Kredi Kartı ile Ödeme Yapılabilecek mi? Bu sorulara cevap verecek olursak;

TÜZEL KİŞİLER İÇİN KİMLER BAŞVURABİLECEKTİR?

Tüzel kişiler ya da tüzel kişiliği haiz olmayan teşekküller için madde hükümlerinden yararlanma başvuruları bunların kanuni temsilcileri tarafından yapılacaktır.

KAMU BORÇLARINDAN ŞİRKETLE BİRLİKTE SORUMLU

OLANLAR İÇİN BAŞVURU NASIL YAPILACAKTIR?

7143 sayılı Kanunun kesinleşmiş alacaklara ilişkin hükümlerinden, 213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutar dikkate alınarak başvuru yapacaklar ve kanun hükmünden yararlanabileceklerdir.

1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu uyarınca mükellefle birlikte borcun ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunanların da bu madde hükmünden yararlanmaları mümkündür.

Asıl amme borçlusu ile birlikte borcun ödenmesinden birden fazla kişinin sorumlu olması hâlinde bu kişilerce Kanun hükümlerinden farklı taksit seçenekleri seçilmek suretiyle yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

ADİ VE KOLLEKTİF ŞİRKETLERDE YAPILANDIRMA NASIL YAPILABİLECEKTİR?

Adi ve kollektif şirketlerde ortak olanlar şirketin borçlarının tamamı üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından, bu ortaklar da sorumlu oldukları bu borçlar için madde hükmünden yararlanabileceklerdir.

İFLAS EDEN VE KONKORDOTO İLAN EDEN

ŞİRKETLERİN BAŞVURUSU NASIL YAPILACAKTIR?

7143 sayılı Kanunun yayımlandığı 18/5/2018 tarihi itibarıyla haklarında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre iflasın açılmasına karar verilen gerçek ve tüzel kişilerin Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için iflas işlemlerini yürüten iflas idaresinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaat etmesi zorunludur. Ancak, iflas idaresi tarafından verilen yetki belgesine istinaden müracaatta bulunulabilmesi mümkündür.

Bununla birlikte, iflas hâlindeki tüzel kişiliklerin ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin 213 sayılı Kanun ve 6183 sayılı Kanun uyarınca sorumlu oldukları borçlar için madde hükümlerinden yararlanabilmeleri mümkün bulunmaktadır.

Ancak, iflas hâlinde bulunan mükelleflerden aranılan kamu alacaklarına ilişkin olarak Kanundan yararlanmak için başvuru süresi içinde herhangi bir başvuru bulunmaması ve bu alacakların 31/7/2018 tarihinden sonra iflas masasına kaydedilmiş olması hâlinde, alacaklar Kanunun kapsadığı dönemlere ait olsa dahi 7143 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılamayacaktır.

2004 sayılı Kanun kapsamında haklarında iflas ertelemesi kararı bulunan şirketler ve kooperatifler 7143 sayılı Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.

Aynı şekilde, 2004 sayılı Kanun kapsamında konkordato kararı verilmiş ve kayyım atanmış borçlular da, 7143 sayılı Kanuna göre yapacakları başvurularını haklarında verilmiş mahkeme kararı dikkate alınarak temsile yetkili kişiler vasıtasıyla yapacaklardır.

MAHSUP TALEP EDİLEN BORÇLAR İÇİN

YAPILANDIRMA MÜMKÜN MÜDÜR?

7143 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce, vergi mevzuatında yer alan düzenlemeler nedeniyle mahsuben iade talebi bulunan mükellefler diledikleri takdirde mahsup talep ettikleri borçları için Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Bu takdirde, mahsuben iade talebinden vazgeçtiklerini bağlı bulundukları vergi dairesine, birden fazla vergi dairesine mahsup talepli borçları olması hâlinde, her birine ayrı ayrı Kanundan yararlanmak için belirlenen başvuru süresi içinde Tebliğ ekinde örneği yer alan (Ek:2/F) dilekçeyle bildirmeleri gerekmektedir.

Mükellefin kendi borcu dışında, ilgili mevzuat uyarınca üçüncü şahısların borçlarına mahsup talebi olması hâlinde ise mahsup talebinden vazgeçebilmesi için borcuna mahsup istenen üçüncü şahsın da bu konuya yönelik irade beyanı aranılacaktır. Bu takdirde, mükellefin üçüncü şahıs lehine yaptığı mahsup talebi hükümsüz kalacaktır. Lehine mahsup talep edilen üçüncü şahsın ise mükellefin irade beyanı olmadan Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunabileceği tabiidir.

Bununla birlikte, mahsup talebinden vazgeçen mükelleflerin, mahsup talebine konu iade alacaklarını 7143 sayılı Kanun kapsamındaki taksitlerine Kanunun 9´uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre veya Kanun kapsamında yapılandırılmayan vergi borçlarına ilgili mevzuat uyarınca mahsubunu talep etmeleri mümkündür. Bu durumda, mahsuba esas alınacak tarih, Kanunun yayımı tarihinden sonra yaptıkları başvuru esas alınarak belirlenecektir.

Diğer taraftan, ilgili vergi mevzuatından doğan iade alacağının vergi borcuna mahsubunu talep eden ve vergi borcunu 7143 sayılı Kanuna göre ödemek üzere bu mahsup talebinden vazgeçen mükelleflere iade alacaklarının, mahsubundan vazgeçilen borcun söz konusu Kanun kapsamında yapılandırılmasından sonra hesaplanan taksit tutarları toplamını aşan kısmı, ilgili mevzuat hükümleri ve 6183 sayılı Kanunun 23´üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası göz önünde bulundurularak nakden iade edilebilecektir.

YAPILANDIRILAN BORÇLAR İÇİN

HACİZ UYGULAMASI NASIL OLACAKTIR?

7143 sayılı Kanunun 9´uncu maddesinin onikinci fıkrasında, Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak tatbik edilen hacizlerin yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacağı ve buna isabet eden teminatların iade edileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların, ödenmemiş taksitlerin yapılandırma öncesi tutarını karşılayacak değerde olması şartıyla ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

Bu hüküm çerçevesinde, borçları Kanun hükmüne göre taksitlendirilen mükelleflerin teminat değişikliği talepleri de değerlendirilebilecektir.

Diğer taraftan, bu Kanun kapsamında yapılandırılan borçlar muaccel olmaktan çıktığından, bu borçlarla ilgili olarak 6183 sayılı Kanun kapsamında takip işlemi yapılmamaktadır. Ancak, Kanunun 9´uncu maddesinin onikinci fıkrası hükmüne göre, bu Kanun kapsamında ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilecektir. Satış sonucunda elde edilecek tutarın, ilgili mevzuata göre öncelikli alacakların mahsubundan sonra yapılandırmaya konu borçlara mahsup edilmesi icap etmektedir.

Aynı fıkra gereğince, borçlu tarafından hacizli malların satılmasının talep edilmiş olması, alacaklı tahsil dairesince söz konusu malların satışa çıkarılamaması ya da satışa çıkarıldığı hâlde satılamaması durumunda, borçluya Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitleri süresinde ödememe hakkı vermemektedir. 

KREDİ KARTI İLE ÖDEME UYGULAMASI NASIL OLACAKTIR?

Borçlu tarafından Kanun kapsamında yapılan ödemelerin kredi kartı kullanılmak suretiyle yapılması durumunda borç kredi kartı ile ödeme işleminin gerçekleştiği anda ödenmiş olacağından, bu şekilde yapılmış olan ödemeler yönünden de varsa ödenen alacaklara ilişkin tatbik edilmiş hacizler ödeme nispetinde kaldırılacak ve alınmış teminatlar iade edilecektir.

Kredi kartıyla son taksiti de içerecek şekilde ödeme yapılması hâlinde;

  • Kredi kartıyla yapılan ödemelerin ilişkin olduğu motorlu taşıtların satış ve devrine ait ilişik kesme belgesi verilebilecektir.
  • Kredi kartı ile yapılan ödeme tarihinden itibaren Kanunun 3´üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer alan taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenme şartı aranılmayacaktır.

YAPILANDIRILAN BORÇLAR İÇİN ?BORCU YOKTUR? YAZISI ALINABİLECEK MİDİR?

7143 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, borcu olup olmadığına dair yazı istenilmesi hâlinde Kanun hükümleri ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir.

HANGİ BORÇLAR 36 TAKSİTTE ÖDENEBİLECEKTİR?

7143 sayılı Kanunun 9´uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye´de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerine, Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarlarını ikişer aylık dönemler hâlinde azami 36 eşit taksitte ödenmesi imkânı verilmiştir.

Spor kulüplerinin bu imkândan yararlanabilmeleri için başvuru sırasında Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş spor kulübü olduklarını belirten belgeyi ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu kulüplerin dernek veya şirket şeklinde örgütlenmiş olması madde ile verilen imkândan yararlanmalarına engel teşkil etmemektedir. Spor kulüplerinden aranılan amme alacaklarıyla ilgili olarak ikincil sorumluluğu bulunan kişiler de bu hükümden yararlanabilecektir. 

Diğer taraftan, il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar dışında il özel idarelerine ait tüzel kişiler ise Kanunun tanıdığı azami 36 eşit taksit imkânından yararlanamayacaklardır.

HANGİ DURUMDA ŞARTLAR İHLAL EDİLMİŞ SAYILACAK VE YAPILANDIRMA BOZULACAKTIR?

7143 sayılı Kanunun 3´üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasında ?(9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilmekte olan amme alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2´nci madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükellefler, taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden bu vergileri çok zor durum olmaksızın her bir vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri ya da eksik ödemeleri hâlinde belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybederler.? hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Kanunun 2´nci maddesi hükmünden yararlanmak üzere yıllık gelir veya kurumlar vergileri, gelir (stopaj) vergisi, kurumlar (stopaj) vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için başvuruda bulunan mükelleflerin maddede öngörülen diğer şartların yanı sıra; maddede belirtilen vergi türlerinden, taksit ödeme süresince beyan üzerine ilk taksit ödeme süresinin başlangıç (01.10.2018) tarihinden mükellef tarafından seçilen son taksit ödeme süresinin sonuna kadar, erken ödeme hâlinde borcun tamamen ödendiği tarihe kadar, tahakkuk edenleri vadesinde ödemeleri şarttır.

Taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin vadesinde ödenmesi şartı, bir takvim yılında her bir vergi türü için en fazla iki defa ihlal edilebilecektir. Böyle bir durumda borçlular Kanun hükümlerinden yararlanma haklarını kaybetmeyecektir.

Ancak, bir vergi türünün bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde mükellefler üçüncü ihlale konu verginin vadesinin rastladığı ayın sonuna kadar (bu tarih dâhil) ödedikleri taksitler için Kanun hükmünden yararlanacak bu tarihten sonra ise Kanun kapsamında ödeme haklarını kaybedeceklerdir.

Diğer taraftan, mükelleflerin çok zor durumda bulunmaları (6183 sayılı Kanunun 48´inci maddesine göre) nedeniyle borçlarını vadesinde ödeyememeleri hali Kanunun ihlal nedeni sayılmamıştır.

7143 sayılı Kanun kapsamında ödenecek taksitler ile taksit ödeme süresince beyan üzerine tahakkuk eden vergilerin (her bir vergi türü itibarıyla) vadesinde yapılan ödemelerinde 10 TL´ye kadar eksik ödemeler ihlal sebebi sayılmayacaktır. Bununla birlikte, tahakkuk eden alacağın %10´u 10 TL´nin altında ise yüzde %10 tutarına isabet eden tutar kadar eksik ödeme hali ihlal sebebi sayılmamıştır. Ancak, bu tutarları aşan eksik ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirilecektir.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?