USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İmam Nikahlı Eş Kıdem Tazminatı Alabilir Mi?

25-10-2018

İmam nikahı kıyılarak yapılan evlilikler, ülkemizin maalesef sosyal bir sorunu ve gerçeğidir. Her ne kadar taraflar çevrelerinde evli olarak bilinse de kanunlar karşısında mal paylaşımı, nafaka, miras gibi haklardan yararlanma hakkına sahip olamıyorlar.

Bununla birlikte kişinin ileride resmi nikah kıyılacağı vaadiyle dini nikaha ikna edilmiş olması, ancak bu resmi nikahın kıyılmaması halinde, imam nikahlı eşin manevi olarak zarar gördüğü kabul edilmektedir.

Elbette iş ve sosyal bir çevrede aktif rol oynayan bir kadın olarak söylemem gerekir ki; kadınlarımızın gerek sosyal statülerini ve gerekse geleceklerini, ileride resmi nikah yapacağım vaatleri ile zarara sokarak ve kanunlar karşısında hayatlarını yok sayarak hareket etmelerini doğru bulmuyorum. Ancak ne yazık ki bugün hala ülkemizin tartışılan, gündemimizi sık sık meşgul eden imam nikahlı eş ve hakları mevzusunu da yok saymak olmaz. Bundan dolayıdır ki; bu hafta ki yazımda üzülerek de olsa imam nikâhlı eşin kıdem tazminatını hak edip etmediğini kaleme almak istedim.

Evlilik nedeni ile kıdem tazminatı nasıl alınır? ve sonrasında imam nikahlı eş kıdem tazminatı hak eder mi? Sorularına kısaca yanıt vermek gerekirse;

Evlilik Nedeniyle Kıdem Tazminatı

İşçinin normal şartlar altında istifa ederek kıdem tazminat alması mümkün değildir. Bunun üç temel istisnası vardır. Bunlar; erkek işçinin muvazzaf askerli görevini yapmak üzere istifa etmesi, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde istifa etmesi ve işçinin 15 yıl ? 3600 gün ve benzeri emeklilik nedeniyle istifa etmesidir.

Ancak evlilik nedeniyle kıdem tazminatı alabilmenin bir ön şartı bulunmaktadır. İşçinin işyerindeki kıdeminin en az bir yıl olması gerekir. Yani örneğin bir işyerinde altı aydır çalışan bir kadın evlendiğinde kıdem tazminatını almak için hemen ayrılamaz. İşyerinde bir senesinin dolmasını beklemeli ve ondan sonra istifa etmelidir.

Evlilik Nedeniyle Kıdem Tazminatı Nasıl Alınır?

Bunun için, işyerine bir dilekçe verilmesi yeterli olacaktır. Dilekçe ekinde, evlilik cüzdanının bir fotokopisine de yer verilmesi gerekir. Ancak işverenin bu dilekçeyi dikkate almaması durumunda ya da bir yıllık sürenin dolmasına çok az süre kaldığı hallerde, bu dilekçe yerine işverenliğe noterden ihtarname gönderilmesini ve ihtarname ekine yine evlilik cüzdanının bir suretinin eklenmesini öneririm.

Resmi Nikah mı İmam Nikahı mı?

1475 sayılı İş Kanununun 14üncü maddesinde ?evlenen? ibaresi geçmektedir. Resmi ya da dini nikah kavramlarından bahsedilmemektedir. Peki evlenmekten ne anlaşılması gerekir. Bunun için, çok açık bir Yargıtay kararına birlikte göz atalım.

?4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesindeki yollamayla, hâlâ yürürlükte olan 1475 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde evlilik nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde sözleşmesini feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik nedeniyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren 1 yıl içinde de kullanılmalıdır.? (9 Hukuk, 2011/20789 E.)

SONUÇ

Kadın işçinin, evlendikten sonraki bir yıl içerisinde işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilmesi için, bu evliliğin resmi nikaha dayanması gerekmektedir. İmam nikahı ya da dini nikah ile evlenen kadının, bu haktan faydalanması mümkün değildir.  Türkiye´de aile baskısı, toplum baskısı, ekonomik, sosyal nedenlerle çoğu gizli kalan evlilik dışı karı-koca gibi sürdürülen ilişkilerin mağduru binlerce kadın yer almaktadır. Medeni kanun açısından nafaka, tazminat gibi haklar dolayısıyla olumlu yönde verilmiş farklı kararlar olmasına rağmen kıdem tazminatı alma konusunda Yargıtay resmi nikahın kıyıldığı tarihi esas alarak açıklık getirmiştir. Görüldüğü üzere sosyal bir problem olan dini nikah ya da başka ifade ile imam nikahlı yaşam iş hayatında da olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır.

(İşbu makale Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu´na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü görüntü, yazı içeren bilgi-belge, marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları NDNeslihan Dereli´ye aittir. İşbu makalenin yapısı ve içeriği, makalede kullanılan her türlü görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Makale´de yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dahil, NDNeslihan Dereli´ninönceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu makalede yer alan bilgiler NDNeslihan Dereli´nin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz.)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?