USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Şiir ve Zaman

23-01-2019

Şiir, her milletin ve her insanın her vaktinde gündeminde olan ve o gündem ile yaşayan canlı bir organizmadır. Herkesin kafasında farklı bir tanımı ve her insanın hayatının belli bir döneminde bir hatırası vardır. Bu hatıranın derinliği ve hissiyatının kudretine göre şekillenir şiire bakışı insanın. Bütün devletlerin edebiyatının en önemli türü şiirdir. Bizim edebiyatımızın ve hayatımızın da her alanında şiir, en üst perdeden konumunu almıştır.

Şiir hayatın bizatihi içinde olduğundan zamanın her türlü şeklini yansıtır. Çağların gelişmişliği, geri kalmışlığı, toplumların o an içinde olduğu ahvali ve insanın hayallerini en iyi yansıtan tarihsel vesikadır. Aynı zamanda mekânlarda şiirlerde yerini almıştır. Sarp kayalıkların olduğu bir yerleşim yerinde yazılan şiirin mekânsal teması ile denizlerde ve ovalarda ortaya çıkan sözlerin şekli ve şemalı elbette farklıdır. Bir çocuk ilkokul hayatında okuduğu şiirin heyecanı ile bir gencin duygularını karşılayan şiirin heyecanı farklıdır. Kimisi kahramanlık duygularını kabartırken kimisi bir afetin hüznünü yaşar. Kimi hayatın tecrübelerini paylaşırken kimisi dünyanın beyhude oluşundan dem vurur.

Şiir, önceleri belli kalıplar halinde ifade edilirken, günümüzde belli bir şekle bağlı kalmaksızın yazılabilmektedir. Bu da şiirin zamanla birlikte canlı bir şekilde değişip geliştiğini göstermektedir. Kimileri standart kalıpların ve sözlerin dışındaki ifadelerin şiir olmayacağını savunurken, yeni dönemde şiir çağının her türlü malzemelerini kullanmakta ve belirli kaidelerin hatta uçuk şekiller ile kendini göstermektedir. Kanaatimce bu da tabii bir durumdur. Şiirin zamanla olan bağlantısını yok saymaya gerek yoktur. Bunu başarabilmekte imkânsızdır. Bugünün bir genci duygularını şiirle aktaracağı zaman sözlerini gül ve bülbül ile değil teknolojinin diliyle anlatacaktır. Aynı zamanda şimdilerde insanlar yaşadıklarını daha etkili ifade etmek için mesleklerini ve onun zorluklarını anlatan şiirler de yazmaktadır. Doğal olarak bir ekonomistin veya bir mühendisin mesleğini anlatan şiirleri hep teknik terimlerle dolu olacaktır. Ancak şiir yaşadığı çağın diliyle tezahür etse bile çağla boyu müsavi kalan birçok hususu da içinde barındırmaktadır.

Hangi zamanda yazılmış olursa olsun şiirin derinliği, hissiyatının yoğunluğu ve sözlerinin etkisi değişmemektedir. Her dönemin söz sanatı farklı olabilir lakin şiir sözünün günlük konuşmanın kat be kat üstünde olduğu aşikârdır. Mesela şiir dostunu geçici bir an ve dünyalık vakitlere kurban etmek için cümle barındırmaz. Dostu en iyi anlatan manayı, ancak şiirler barındırır. Şiir siyaset için kimseyi olduğundan farklı göstermez ve kimsenin arkasından dedikodu yapmaz. Şiir merttir ve sözleri ayan ve beyandır. İfadesini de dolambaçlı ifade etmez. Az ve öz şekilde herkese düşecek payı dağıtır kendi dünyasında. Şiir tuzaklar kurmaz gülümseyen yüzlerin arkasında. Kimsenin ahını?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?