USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ulu Cami'nin Minaresi

16-03-2021
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">1197 yılında yapılan Ulu Cami&#39;nin, 35 metre y&uuml;ksekliğindeki minaresinin 13 metre de temelinin olduğu haberini izledikten sonra caminin geleceği ile ilgili olarak yeniden umutlanmaya başladım. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ge&ccedil;tiğimiz yıllarda taslak bir &ccedil;evre d&uuml;zenleme projesi yapılarak Ulu Cami&#39;nin etrafının a&ccedil;ılması g&uuml;ndeme getirilmiş ancak kamulaştırma bedelinin y&uuml;ksek olacağı İleri s&uuml;r&uuml;lerek Vakıflar Genel M&uuml;d&uuml;rl&uuml;ğ&uuml; tarafından konuya soğuk yaklaşılmıştı. O g&uuml;nlerde konu kamuoyu ile fazlaca paylaşılmadığı i&ccedil;in g&uuml;ndemde kalmamış, bizim yazdığımız ve gazete ve dergilerde yayınlanan yazımız dışında da konuyu işleyen olmamıştı. &quot;B&uuml;y&uuml;klerimizin&quot; tavsiyeleri doğrultusunda konu unutulmaya terk edilmişti. Ger&ccedil;i şu anda da Ulu Cami Projesi g&uuml;ndeme getirilmiş değil. Sadece minarenin 117 santim eğik olmasından hareketle başlatılan bilimsel &ccedil;alışmalar sonucu tehlikeli bir gidişatın olmadığı tespit edilmiş durumda. Minarenin etrafının a&ccedil;ılması ile birlikte hem minarenin daha iyi korunacağı, hem de şimdiki haliyle yer altında kalan b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n bir kısmının ziyaret&ccedil;ilere a&ccedil;ılacağı s&ouml;yleniyor.<br /> <br /> Ge&ccedil;tiğimiz yıllarda da minarenin eğikliğinin yapıldığı tarihten bu yana aynı olabileceği, ancak, minare i&ccedil;in hemen yanında bulunan yoldaki trafik yoğunluğunun tehlike oluşturduğu, &ouml;ncelikle bu sorunun halledilmesi gerektiği konunun uzmanlarınca dile getiriliyordu.<br /> <br /> Ulu Cami, minaresi ile minare de sepet &ouml;rg&uuml;s&uuml; motifleri olan, tuğla iş&ccedil;iliğinin g&uuml;zelliği ile &ouml;ne &ccedil;ıkıyor. Bu g&uuml;zelliği bozan ise yıldırım d&uuml;şmesi sonucu g&ouml;vdede meydana gelen hasar. Ayrıca şerefe ve &uuml;st kısımlarda da g&ouml;zle g&ouml;r&uuml;l&uuml;r yıpranmalar mevcut.<br /> <br /> Ulu Cami ve minaresi aradan ge&ccedil;en 800 yıldan fazla bir zaman diliminde ayakta durmayı, yaşadığı b&uuml;y&uuml;k felaketlere rağmen yapılan kısm&icirc; veya kapsamlı tamirlerle bug&uuml;ne kadar gelmeyi başarmış. Cami, Timur istilasında tahribata uğramış, Timur sonrasında ise boşluktan yararlanarak Sivas&#39;ta hakimiyet kuran Harami Mezid veya Mezid Bey d&ouml;neminde b&uuml;y&uuml;k bir tehlike atlatmış. Celal-Zade Salih &Ccedil;elebi&#39;nin Hadikat&uuml;&#39;s-Selatin (Sultanlar Bah&ccedil;esi) adlı eserinde anlatıldığına g&ouml;re olay ş&ouml;yle ger&ccedil;ekleşmiş: Timur sonrası y&ouml;netim boşluğundan yararlanan Mezid adında bir harami t&uuml;remiş. Birka&ccedil; y&uuml;z adamı ile birlikte şehir halkına olmadık z&uuml;lm&uuml; reva g&ouml;r&uuml;yormuş. G&uuml;nd&uuml;zleri halkı, yollardan ge&ccedil;en ticaret erbabını, kervanları yağmalıyor her t&uuml;rl&uuml; melaneti işliyorlarmış. Geceleri ise Ulu Cami&#39;de kalıyorlarmış. Ulu Cami&#39;yi mesken edinip orayı karargah olarak kullanmaya başlamışlar. Sivas halkı toplanıp bir arz-ı hal yazarak dertlerini dile getirmiş ve feryatcılar g&ouml;revlendirmiş ve onları o g&uuml;nlerde Tokat&#39;ta bulunan &Ccedil;elebi Mehmet&#39;e g&ouml;ndermişler. &Ccedil;elebi Mehmet Divan&#39;da, gelen arz-ı hali okutturmuş. Konu Divan&#39;da m&uuml;zakere edildikten sonra &Ccedil;elebi Mehmet Mezid ayaklanmasını bastırmak ama Mezid&#39;i mutlaka sağ olarak Tokat&#39;a getirmek &uuml;zere Beyazıt Paşa&#39;yı g&ouml;revlendirmiş ve Mezid&rsquo;in adamlarıyla birlikte akşam vakti camide yakalanmalarını ve teslim alınmalarını emretmiş. Beyazıt Paşa da birka&ccedil; y&uuml;z adam ile Sivas&#39;a gitmiş, gece vakti camide Mezid ve adamlarını kuşatmış ve onlardan teslim olmalarını istemiş Ancak adamlar teslim olmadığı i&ccedil;in caminin duvarlarını delmek suretiyle i&ccedil;eri girerek Mezid&rsquo;in yoldaşlarının ekseriyetini kırmışlar. Mezid teslim olmayıp direnmiş ve Ulu Cami&#39;nin minaresine &ccedil;ıkmış, kapısını muhkem bir şekilde kapatmış, yukarıdan ok atarak nice kimseyi &ouml;ld&uuml;rm&uuml;ş. Bunun &uuml;zerine Beyazıt Paşa minarenin etrafına odunlar getirterek ateş yaktırmış. Mezid &ccedil;aresiz kalınca teslim olmak zorunda kalmış. Mezid&rsquo;i alarak &Ccedil;elebi Mehmet&#39;in huzuruna g&ouml;t&uuml;rm&uuml;şler. Sultan A&#39;yan-ı Devlet&#39;e, &quot;Ne yapalım,ne dersiniz?&quot; diye sormuş. Hepsi de halka zulmeden bu kişinin &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmesi gerektiğini s&ouml;ylemişler. Ama &Ccedil;elebi Mehmet &ouml;ld&uuml;rme konusunda isteksiz davranmış ve Mezid&rsquo;e &quot;Ne dersin?&quot; diye sormuş. O da &quot;Padişahım karşında durur boyun eğerim. Her nice ferman dersen &ouml;yle eyle.&quot; demiş ve bunun &uuml;zerine Padişah &quot;Ne dersin, seni &ouml;ld&uuml;rtmezsem g&uuml;nahına t&ouml;vbe eder misin, bir daha bu işleri yapar mısın?&quot; deyince Mezid, bir daha b&ouml;yle işler yapmayacağına s&ouml;z vermiş ve t&ouml;vbe etmiş. Sultan da Sivas&rsquo;a y&ouml;netici olarak Mezid&#39;i g&ouml;revlendirmiş. Harami Mezid bundan sonra &quot;Mezid Bey&quot; olmuş. Timur&#39;un harabeye &ccedil;evirdiği Sivas&#39;ı mamur hale getirmiş. Bunun &uuml;zerine, &quot;Bir haram&icirc; gelip harap etmiş idi, bir haram&icirc; varıp &acirc;bat eyledi.&quot; denilmiş.<br /> <br /> Ulu Cami, Mezid olayından sonra Osmanlı d&ouml;neminde iki defa daha tamir g&ouml;rm&uuml;ş. Son b&uuml;y&uuml;k tamir 1955 yılında İhramcızade İsmail Hakkı Toprak Efendi &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde yapılmış ve Cami harab olmaktan kurtarılmış. Yapılan tamirlerin ne derece aslına uygun olduğu erbabının bileceği bir konu olmakla birlikte G&ouml;kmedrese&#39;de olduğu gibi Ulu Cami&#39;nin sadece minaresinin değil tamamının esaslı bir şeklde yenilenmesi gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Son yıllarda yapılan tamir ve bakımların sadece işin uzmanlarının değil hemen herkesin g&ouml;z&uuml;n&uuml; tırmaladığını hissediyorum. Cami i&ccedil;in işin uzmanlarınca bir proje hazırlanması ve fazla gecikmeden uygulanmaya başlanması gerekiyor. Sadece minare i&ccedil;in proje yapmak yerine cami ve &ccedil;evresi i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k &ccedil;aplı bir proje hazırlanmalı, işin uzmanlarının katılımıyla yapılacak &ccedil;alıştaylarda konu enine boyuna m&uuml;zakere edilmeli, &ouml;neriler toplanmalı, sonrasında Vakıflar İdaresi tarafından son karar verilmelidir.<br /> <br /> Ulu Cami, Sivas&#39;ın merkezinde, Kale&#39;nin yakınında Cuma Mescidi olarak işlevini y&uuml;zyıllardır y&uuml;r&uuml;ten bir ibadethane. Ulu Cami&#39;ni yerini yapılacak hi&ccedil; bir caminin doldurması m&uuml;mk&uuml;n değil. Sivas&#39;ın y&ouml;neticilerinin ve halkının daha fazla gecikmeden Ulu Cami &Ccedil;evre D&uuml;zenleme Projesi&#39;ni g&uuml;ndeme alması ve meşru zeminlerde m&uuml;zakere etmesi gerekiyor. Bu konunun gerek yerel y&ouml;neticilerimizin gerekse iktidarıyla, muhalefetiyle milletvekillerimizin g&uuml;ndemlerinde yer almadığını &uuml;z&uuml;lerek takip ediyorum.<br /> <br /> Ulu Cami ve minaresini &ccedil;evresinde bulunan yollardan ve &ccedil;ok katlı binaların esaretinden kurtarmak i&ccedil;in daha ne bekliyoruz? Gerekli-gereksiz onlarca bina i&ccedil;in y&uuml;z milyonlar harcanırken, yine milyonlarca lira değerindeki binalar yıkılırken, şehrin g&ouml;z bebeği bir ibadethanenin korunması ve ondan daha iyi istifade edilmesi i&ccedil;in y&uuml;z milyon lira bulamayacak mıyız? Yeni camiler yapmak i&ccedil;in yardım toplarken &ouml;ncelikli olarak tehlike arz eden minaresini ve etrafı kuşatılmış camiyi kurtarmak i&ccedil;in devlet- millet işbirliği ile kamuoyunu harekete ge&ccedil;irip gerekli parayı temin edemeyecek miyiz?<br /> <br /> G&ouml;kmedrese&#39;den, Kaleardı Mahallesi&#39;ne, oradan Ulu Cami ve &ccedil;evresinde oluşturulacak k&uuml;lt&uuml;rel ve ticari mek&acirc;nlardan ge&ccedil;erek Şifahiye Medresesi&#39;ne a&ccedil;ılacak ge&ccedil;itle medreselere, Kongre M&uuml;zesi&#39;ne ve tarihi şehir meydanına, oradan da yeni m&uuml;zelere ve Sel&ccedil;uk Anadolu Lisesi&#39;ne kadar y&uuml;r&uuml;yen şehrimiz insanının ve misafirlerimizin Sivas&#39;ta huzurlu ve mutlu bir atmosferde adeta tarihte yolculuk yapacaklarını hayal ederek umutlanıyorum.<br /> avukat@mustafacoskun.av.tr</span></span></p>
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?