Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koçkaya, hareketsiz kalmanın köpek saldırılarını önleyebileceğini söyledi.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koçkaya, son günlerde artan başıboş köpeklere ilişkin açıklamalarda bulundu. Başıboş köpeklerin havaların soğumaya başlamasıyla saldırganlaştığına dikkat çeken Doç. Dr. Koçkaya, kendi yaşam alanlarını koruma içgüdüsüyle saldırdıklarını söyledi.
Köpeklerin yiyecek bulmakta birbirleri ile rekabet içerisinde olduğunu söyleyen Koçkaya, “Bu durumların önüne geçilmesi gerekiyor. Bu durumların önüne geçmek için öncelikle şunu belirtmek lazım, hem bakanlığın hem belediyelerin ortak programlar düzenlemesi, daha iyi konfora sahip barınakların sayısı arttırılması ve köpeklerimizin orada hızlı bir şekilde kısırlaştırılıp aşılarının yapılması ve bu programların hızla yapılması lazım. Köpeklerle yaşam alanlarımız iç içe geçti. İster istemez köpeklerin kendi yaşam alanlarını koruma duyguları var. Özellikle bu saldırılar kış aylarına geçerken çok oluyor. Çünkü bu dönemler köpeklerin yiyecek bulma ve yiyecek aramada rekabetin arttığı dönemlerdir. Bu dönemlerde köpekler kendi alanlarını daha çok korumak isterler. Kendi alanlarına yabancılar girdikleri zaman yabancılara saldırırlar. Bu durum da genele baktığımızda çocuklar daha çok zarar görüyor. Çünkü çocuklarımız köpeklerden kaçarken uzuvlarını daha çok kullanırlar. Köpekler bu uzuvları tehdit olarak algılar” dedi.
Köpekler uzuvları tehdit olarak algılıyor
Geçtiğimiz yıllarda ‘Korkma Köpeği Anla’ isimli program düzenlediklerini ifade eden Koçkaya, “Program kapsamında yaklaşık 4 bin ilkokul çağındaki çocuklara ulaştık ve bu çocuklara biz eğitim verdik. Köpek saldırıların da bugün halen geçerliliğini koruyan yöntem, kritik organlarımızı koruyarak ayakuçlarımıza bakmak ve köpekle göz temasına girmemektir. Kaçamıyorsanız, kaçma ihtimaliniz yoksa yapılacak en iyi yöntem budur. Çünkü bizim vücudumuzun salgıladığı hormonlardan köpekler koku alarak onlarda çok büyük bir organ ver beyin gibi çalışır, sizin kokuyu hissettiğinizi ve hareketsiz durduğunuz zaman ona zarar vermeyeceğinizi hissettiği zaman size zarar vermeden uzaklaşırlar. Bunu yapmak zordur ama bunu yapabilirsek gerçekten daha az zararla atlatmış oluruz. Köpek saldırıyorsa ve köpek dışarıdaysa özellikle kış dönemlerinde grup halinde gezerler. Bu köpekler sonradan da saldırabilirler” ifadelerine yer verdi.
Uzmanından barınak vurgusu
Başıboş köpeklerin belediyeler tarafından toplanarak uygun barınak şartlarında bakılması gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Koçkaya, “Bir kişi saldırıya uğramışsa çevredeki insanlar sağlık kuruluşlarına haber vermeli. Ve biran önce sorumlu kurum ve belediyeleri arayıp barınak yetkililerin gelip köpekleri toplaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü saldıran köpek bir daha saldıracaktır o alana tamamen sahiplenmiştir. O yüzden buna dikkat etmek gerekir. Köpekler grup halinde hareket ederler ve o grubun içerisinde bir lider vardır. O lider hayvanın alınması gerekir. Veya grubun davranış şekline bakılıp o grupta alınabilir. Kısırlaştırılmış hayvanlarda saldırı oranı azalır ama bu da her kısırlaştırılan hayvan saldırmayacak değildir. Her köpeğin doğası farklıdır. Geçmişinde yaşadığı travmalar farklıdır. Eğer bir köpek geçmişinde travma yaşamışsa, kısırlaştırılmışsa bile o travma halinde saldırganlık gösterebilir. Bizim şunu yapmamız lazım, çocuklara, çocukluğun çağından başlayıp sokak hayvanlarına kötü davranılmaması gerektiğini, onların travmalara maruz kalmamalarını göstermemiz lazım. Bu travmalar ilerleyen zamanlarda saldırı şeklinde karşımıza çıkıyor. Bunları bir bütün olarak ele almak lazım. Bu işin içerisinde hem bakanlık hem belediyelerin hem üniversitelerimizde ki yetkin hocalarımızın işin içine girerek bu duruma el atması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. /İHA/
Editor : Hayrullah Ağkaş