Mahallede rölöve çalışması başlatan öğretim üyeleri ve öğrenciler, kerpiç evlerin dışını ve iç tasarımlarını inceledi.
Çoğunluğu iki katlı kerpiç evler, ahşap kapılarındaki üçgen alınlıkları, gömme dolapları ve pencere üstü döşemeleriyle dikkati çekiyor.
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gözde Kuzu Dinçbaş, mahalledeki kerpiç evlerde özellikle iç mekanların çok iyi korunduğunu söyledi.
Evlerde yüklük, farazi denen pencere üstü döşemelerdeki ahşap işlemeler, üçgen alınlıklı kapılarda marangozun imzası niteliğinde işaretlerin bulunduğunu belirten Dinçbaş, bunların çok değerli iç mekan ögeleri olduğunu ifade etti.
Kerpiç yapılarla ilgili farkındalık oluşturmak istediklerini anlatan Dinçbaş, ilk sahibinden sonra birçok kez el değiştiren evlerden 100'ünü kayıt altına aldıklarını aktardı.
Kerpicin 10 bin yıldır kullanıldığını, Çatalhöyük'te de örneklerinin görüldüğünü vurgulayan Dinçbaş, mahalle sakinlerinin evlerin 180-200 yıllık olduğunu ifade ettiğini dile getirdi.
"İlk sahiplerine ulaşmak çok zor"
Dinçbaş, mahallede bir de manastırın bulunduğuna dikkati çekerek, "Ağırlıklı olarak Rum yerleşimi olduğu için mübadeleyle beraber 1923-24 yıllarında buradaki halk Yunanistan'a mecburi göç ettirildi. İnsanlar buradaki evlerini terk edip oraya yerleşti. O yüzden ilk sahiplerine ulaşmak çok zor." dedi.
Gelecek aylarda Diyarbakır'da Dicle Üniversitesinin ev sahipliğinde kerpiç evlerle ilgili kongre düzenleneceğini bildiren Dinçbaş, Zile'deki evleri orada tanıtacaklarını kaydetti.
Dinçbaş, topladıkları verileri proje haline getirdikten sonra alacakları destekle evlerin yeniden işlevselleştirilebileceğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Öğrencilerle saha çalışması yaptık, evleri inceledik. Öğrencilerimiz rölöve çalışması yaptı. Geleneksel Türk evinde alt katlar içlik olarak kullanılıyor, asıl yaşama alanları üst katlar. Alt katta genellikle ahır, ambar, kiler var. Örtme dediğimiz alanlar bulunuyor. Öğrencilerimiz mekansal bir organizasyon açısından evlerin mekanları nasılmış, bunları inceliyor."
"Kerpiç ekonomik ve geri dönüştürülebilir bir malzeme"
Kerpicin son zamanlarda ekolojik denge, organik ve sürdürülebilir mimari açısından sıklıkla gündemde olduğuna işaret eden Dinçbaş, şunları kaydetti:
"Kerpicin tercih edilme sebeplerinden biri çok kolay şekilde temin ediliyor olması. Toprak bir malzeme, çok rahat şekilde yerinde yapıp güneşte kurutmaya bırakarak belirli aşamalardan geçirip evlerini inşa edebiliyor insanlar. Karbon salınımı sebebiyle de doğal dengeyi kurması açısından, doğaya az zarar veren bir malzeme. Isı yalıtımı yüksek. İnsanlar bu evlerdeyken kışın üşümüyorlar, yazın terlemiyorlar. Ekonomik, geri dönüştürülebilir bir malzeme. Ömrünü tamamladıktan sonra yeniden kullanılabilecek malzeme haline getirilip yeni bir yapının ham maddesi oluyor."
Zile Mahallesi Muhtarı Cuma Karataş ise kerpiç evlerin genellikle sahipsiz olduğunu, bakımsızlıktan zamanla çoğunun virane hale geldiğini ifade etti.
Evlerin yeniden kullanılır olmasını istediklerini belirten Karataş, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi ekibine teşekkür etti./AA/
Editor : Hayrullah Ağkaş