HAYRULLAH AĞKAŞ
Sağlık Bakanlığı´nın 2011 yılında uygulamasını başlattığı Toplum Ruh Sağlığı modeli kapsamında kurulan TRSM´ler; tedavi ve takiplerinde zorluk yaşanılan ağır ruhsal hastalığının sebep olduğu yeti yitimi ile toplumdan kopan hastaların yeniden topluma kazandırılmasını hedefliyor. Bu merkezlerle hastalığın hem kişiye hem de sosyal çevresine getirdiği maddi ve manevi yıkımın da önüne geçebilmek amaçlanıyor.
Sivas Numune Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi´nde görevli Doç. Dr. Erdal Erşan, ülkemizde ruhsal bozukluğu olan hastalar için; hastalığın yol açtığı işlevsel bozukluğun giderilmesi, bireyin topluma yeniden kazandırılması, yeteneklerinin geliştirilmesi ve hastaneye yatışlarının azaltılması amacıyla faaliyete geçirilen Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri hakkında bilgi verdi.
Doç. Dr. Erdal Erşan, Sivas Numune Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi olarak hem il genelinde hem de ilçelerde yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri paylaştı:
HER İLÇEYE 1 SAĞLIK PERSONELİ
"Kayıtlı 470 civarı hastamızın bulunduğu merkezde günlük aktif hasta sayımız 70-80 civarında olup ayrıca geçtiğimiz yıl 2340 kadar ev ziyareti gerçekleştirdik. İlçelerde ikamet eden hastalarımızın takip ve tedavi hizmetlerinden daha kolay yararlanmalarını sağlamak maksadıyla TRSM adına her ilçe için 1´er sağlık personeli görevlendirdik. Bu personeller Merkez ile koordineli olarak görev yaptıkları ilçede bulunan kayıtlı hastaların takip ve tedavilerini yürütmektedirler. Ayrıca TRSM olarak her yıl Halk Sağlığı Müdürlüğü ile koordine bir şekilde hastalarımıza diş ve kanser taraması yapılmaktadır. Hasta taraması ve kontrol maksadıyla yine her yıl düzenli olarak ilçe ve köy gezileri gerçekleştirilmektedir."
HASTALARIN YATIŞ
ORANLARINDA AZALMA VAR
"2016 yılında merkezde 300 hasta üzerinde yapılan çalışmada, merkeze kayıt öncesi yatış oranları yıllık bazda % 30 iken merkeze kayıt sonrası yıllık bazda yatış oranları %16´ya düştü. Kayıt sonrası yıllık bazda yatış oranlarında %47, 17 oranında azalma olmuştur."
TOPLUMU BİLİNÇLENDİRMEK İÇİN
ETKİNLİKLER DÜZENLİYORUZ
"Damgalama karşıtı, toplumu bilinçlendirme ve sosyal hayata uyum faaliyetleri kapsamında her yıl düzenli olarak farklı konseptlerde ve zamanlarda çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirten Erşan, "Merkezimizde müzik, halk oyunları, resim ve el sanatları (ahşap boyama ve yakma, maket uçak yapımı, kabak süsleme, el işi örgü vs.) kurslarına ağırlık veriyor ve devamlılığını sağlıyoruz" dedi.
SOSYAL HAYATA UYUM İÇİN
PROJELER GELİŞTİRİYORUZ
Her hafta Çarşamba günleri sosyal saat kapsamında hastaların hem moral ve motivasyonunu güçlendirmek, hem de mutfak becerilerinin geliştirilmesi maksadıyla, canlı müzik ve mutfak etkinliği düzenlediklerini kaydeden Erşan, "Merkez olarak proje ve yeniliklere her zaman olumlu ve açık bir tavır sergilemenin hizmet sunumunu ve kalitesini pozitif yönde etkileyeceğini düşünmekteyiz. 2015´den beri Milli Eğitim Bakanlığının gerçekleştirdiği MESGEP (Mesleki Becerileri Geliştirme Projesi) ile iş uğraşı kurslarında kullanılan malzemeler temin edilmiştir" diye konuştu.
STK´LARDA SIKI İŞBİRLİĞİ
Doç. Dr. Erdal Erşan son olarak hastalığın tedavisi için çok paydaşlı bir sistem gerekliliğini vurgulayarak "Tedavi ve rehabilitasyonda, koordinasyon ve iş birliği birey bazında ne kadar önemli ise aile, çevre ve toplum bazında da o kadar önemlidir. Bu nedenle kurumlar, kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle sıkı işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; Sağlık Müdürlüğü, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Özel Bakım Merkezleri, Belediye, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve ihtiyaca göre diğer kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle rutin koordinasyon toplantıları yapılmaktadır. Bu toplantılarda genel değerlendirmelerin ve problemlerin çözümünün yanı sıra vakabazlı sorunların giderilmesi içinde çalışmalar yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Editor : Haberpanelim