...Sen, beni tanımadan yargılıyorsun kardeş.
Gördüğün üç beş düzenbazla karıştırıyorsun beni.
Benim nüfus kütüğümü Londra´da, Tahran´da arama kardeş.
Ben has Anadolu çocuğuyum.
Ben;
Mekke´de Kühafe´nin Oğlu Ebubekir´im,
Horasan´dan Bakarsan Selman-ı Farisî,
Orta Asya bozkırlarında Ahmet Yesevîyim.
Buhâra´dan açarsan Pencereni Şâh-ı Nakşîbendî,
Hindistan Topraklarında İmâm-ı Rabbânîyim
Konya´da Mevlânâ,
Ankara´da Hacı Bayram-ı Velî,
Göynük´te Molla Akşemseddin,
İstanbul´da Ebu Eyyüb el-Ensarîyim.
Gönül gözünle bakarsan;
İsmail Hakkı Bursevî,
İbrahim Hakkı Erzurûmîyim.
Erzincan´da Terzi Baba benim adım.
Kastamonu´da Şeyh Şâbân Velîyim.
Bazen; Yunus diye çağırırlar beni.
Bazen Hacı Bektaş-ı Velîyim.
Kars Kalesi´nde nöbette Ebul Hasan Harakânî,
Altı yüz yıllık Devletin müjdecisi, Şeyh Edebâlîyim.
Diyarbekir´de Sarı Saltuk desen tanırlar beni
Gaziantep´te Ukkâşe,
Malatya´da Şeyh Hamid-i Veli
Hakkari´de Seyyit Taha,
Hatay´da Habîbi Neccar´ım.
Urfa´da Hayat bin Kays bilirler.
Siirt´te İsmail Fakîrullah,
Ağrı´da Şeyh Süleyman El Kanusturi,
Sivas´ta Abdulvahab Gâziyim.
Dikkatli bakarsan;
Ahıskalı Ali Haydar Efendiyim,
Zeyrek Tekkesinde Mehmet Zahid Efendi,
Erenköy´de Mahmud Sâmi´yim
İstanbul´da Süleyman Hilmi Tunahan Silistrevi,
Şanlıurfa´da Şeyh Kays El-Harrânî,
Adıyaman Menzil diyarında Seyyid Muhammed Râşid El-Hüseyniyim...
Kırşehir´de Ahi Evran-ı Velî,
Yozgat´ta Şeyh Osman Nuri Bağdadi
ve Şeyhzade Ahmet Efendiyim.
Yolda garip garip yürürken Hacı Veyiszâde,
İsmailağa Camisi Mihrabında Mahmud Efendiyim.
Ben Anadolu´yu nakış nakış örüp sana yurt yapanım.
Beni sevmesende tanı, beni bil, bana hayat hakkı ver kardeş.
Ben bu toprakların mayası, ben bu Vatanın delisiyim...
(İktibasen)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.