Koskoca Profesör

Hem de bizim mahallenin Profesörlerinden.

Uzunca bir makale yazmış.

Rakamlar vermiş yıllara sari.

Kendisi tıp Profesör ama tıbba ait tek satır yok.

Hukuki mülahazalar yapmış, sosyolojik, psikolojik tahlillere varmış.

Ve

hazret kendine göre tartışılmaz bir de sonuca ulaşmış.

"Eğer alınan tedbirler olmasaymış, yılda en 25.000 kadın daha canından olacakmış.

Demek ki tedbirler son derece doğruymuş ve artarak devam etmeliymiş."

Tedbir dediği Erkeği evde "habis ur" gören, o lanet olası 6284 sy.kanun tedbirleri.

Yani, evin Babasına iskele babası kadar bile kıymet vermeyen kanunun.

Demek ki böyle böyle kandırıyorlar yukarıları.

Böyle böyle iradeleri yamultuyorlar.

Öyle ya koskoca profesör yalan söyleyecek değil ya!

Hem bizim mahallenin de adamı.

Ona inanmayıp ta sıradan hukukçulara mı inanacaklar.

Beş yıldızlı olmayan Otellerde toplantı yapmayan,

Şatafatlı giysileriyle göz kamaştıran.

Nurlu yüzleri beş yüz metreden şavkıyan

ve

Her dönem içlerinden Bakan çıkardıkları için her üyesinin kendini müstakbel Bakan gördüğü KADEM in; karnı tok, sırtı pek üyeleri de bu raporları alıp yukarılara, daha yukarılara, en yukarılara taşıyarak ne kadar doğru iş yaptıklarının huzuruyla! mutlu ve mesud olmalılar.

Yoksa bir felaket böyle alenen devam ettirilemez

Zira;.

O profesörün her satırında kırk hata var.

Her hatasında da ya gaflet ya da ihanet gizli.

Çünkü; bir kere verdikleri rakamlar doğru değil.

Sonra mantığı çok sakat

ve hükmü çok hatalı.

Adeta ters yüz etmiş gerçekleri.

Ama olsun adam Profesör, daha ötesi mi var.

Hasılı;

Böyle bir felakete sahip çıkmak ve bu radde bir yanlışı devam için çalışmak;

ya çok ağır bir gaflete ya da ihanete neşet eder.

En hafifiyle gafil olduklarını düşünsek bile, bu vebalden kendilerini kurtaramazlar.

Zira;

gafletin bu raddesi, ihanetten başka bir şey değildir. (H.M.)