Deli Gömleği…

İstanbul boğazından geçip Çanakkale'ye doğru süzülen dev gemileri, evin balkonundan görebiliyorum.

Geceleri sanki koca bir şehir yan yan yüzüyormuş gibi görünüyor.

Merak edip araştırdım.

Boğazlardan yılda, her biri on binlerce ton yük taşıyan yüz bine yakın uluslararası dev gemi, geçiş yapıyormuş.

Her dört gemiden biri de, her defasında yüreğimizi ağzımıza getiren petrol tankeriymiş.

Şimdi sıkı durun;

Sadece biri bile tüm İstanbul'u havaya uçurmaya yetecek riske gebe bu gemilerin geçişinden yıllık kazancımız ne kadar biliyor musunuz

Sıfır TL.

Evet, yanlış okumadınız - 0 - TL

Her iki tarafı benim toprağım olan bu iç denizden, on binlerce gemi düdük çala çala geçip gidiyor.

Eğer canı isterse, harçlık babından kılavuz kaptan ücreti ödüyor o kadar.

Dünyanın bir başka yerinde böyle bir bedavacılık var mı Zannetmiyorum...

Kendi ülkelerinde bile para ödeyenler, hukuken göl hükmündeki iç denizimizden, beş kuruş ödemeden dil çıkara çıkara geçerken, bize de arkalarından seyretmek düşüyor...

Üstelik geçiş güvenliklerini de biz sağlıyor yani bir de bedava Jandarmalık yapıyoruz.

Bırak Dünyanın en önemli boğazı olmasını, önemsiz bir kanal kadar bile ücret almamız halinde bile, belki ekonomimizi tek başına ayakta tutacak bir gelir elde edebilecektik. Lakin...

Zafer sarhoşluğundan olsa gerek, elimizi kolumuzu kör düğümle kendimiz bağlamışız…

Zafer mi Hezimet mi

O ucuz tartışmaya girmeyeceğim ama

Herkes bilsin ki;

Boğazlarda başımıza geçirilen bu deli gömleğini çıkarmak ancak, tüm Dünyaya karşı kazanmaya mecbur olduğumuz yeni bir savaşla mümkün...

Yani;

Diplomatik zaferin! ceremesini, kıyamete kadar çekeceğiz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haydar Mermer Arşivi