Nilüfer Akıngül

Nilüfer Akıngül

Meryem

Çek perdeyi Meryem, bugün güneş doğmamış

Bir deli çıkıp da yağmurları saymamış

Ağlamak utanırken, gülmekte ar kalmamış

Kapat maddeleri, artık mana görünsün

İnsan ruhunda ceset, söyle nere gömülsün

 

Yakma lambayı Meryem, ışıklar artık sahte

Bahtına ne çıkarsa, rakı zemzem kadehte

İyilik, kötülüğün çocuğunu doğuruyor

Açlık, tokları fakirlerle doyuruyor

 

Ağla Meryem ağla, ne sus ne de konuş

Bak nasıl da uçuyor, kafeste binlerce kuş

Üşüme hava soğuk, şu tandırı körükle

Çıngılara dalıp da dünyayı oradan izle

 

Bak, çiçekler nasıl açar, renkleri nasıl kaçar

En maharetli kalp, aşksızken nasıl naçar

Bağla başını Meryem, aynalarda saç kalmış

O simsiyah telinde, keskin bir sırat varmış

 

Ateş düşmüş yüzüne, karanlık gölgesinden

Daldır elini suya, Habib' in Kevser'inden

Dünya, ya bir, ya iki, hadi bilemedin üç

Ver odunu al ateş, altını sahte gümüş

 

Kilitle dış kapıyı, karanlıklar geç oldu

Tuğyan oldu itaat, içinde küfür kurdu

Kapat gözünü Meryem, dilini kalbe indir

Aç gönlünde haneyi, her şeyi hayra bindir

 

Gör bak bu kez güneş nerden, nasıl doğacak

Sökülecek bozuk örgü, yeniden başlayacak

Yüreğine sar aşkı, et gözlerinle pansuman

Yarın seni bekliyor, yeryüzünde asuman

 

Hâd kendini bilende seversen böyle güzel

Sevabına şımarma, tövbe ondan da özel

Dürülürken defterler, fecr yüreğinden doğacak

Gözyaşınla parlayan, bir O aşkın kalacak

leylifer

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nilüfer Akıngül Arşivi