Doğu Dünyası, tek adam hastalığından iflah olmuyor.

Sağlam bir sistem kurmak yerine, biat edeceği adam bulmanın peşinde oldu hep.

Bulduğu ya da bulduğunu sandığı Liderler de; ne yazık ki tek kalmak arzusuyla etrafını emir erleriyle doldurdular.

Gittiği her seferi zafere çeviren Halid Bin Velidi azledip, yerine genç bir komutanı tayin ettikten sora da zaferlerin devam ettiğini gösteren Allah Resulünün mesajı da yetmiyor.

Yolumuzu aydınlatacak sistemler kurmaktansa, yolunda ölecek adamlar arıyoruz hep.

Zaman zaman bulduğumuz da oluyor ama buluncaya kadar da gözümüz patlıyor.

Tuttuğumuzun hatasını,

attığımızın marifetini görmez oluyoruz zamanla.

Tek adamdan sonrasının ise toz duman olduğuna şahitlik ettik hep.

Mesela, çevresinde dirayetli kimse kalmadığı için, Mustafa Kemal Atatürk´ün vefatından sonra, yüzyılın yetiştirdiği belki en başarısız Devlet adamı olan İsmet´e teslim oldu koskoca memleket.

Bunun gibi daha birçok örnek vardır hafızalarımızda.

ve

İstikbalde de farklı olmayacağa benziyor.

Bu işin doğrusu belli ki bu değil.

Galiba, tek adam bulmanın değil, kaim ve pek sistem kurmanın çaresini bulmalıyız.

"Hakkını bilmeyen teba, adil yöneticiyi bile zorbaya çevirir" ihtarını da unutmadan. (H.M.)