Ramazan’da oruç tutmak, bazı kişilerde sindirim sorunlarına yol açabilir. Uzun saatler yemek ve su almamak, özellikle iftar sonrası mide problemlerine neden olabilir. Bu dönemde sindirim sisteminin rahatlaması için dikkat edilmesi gereken bazı basit ama etkili beslenme alışkanlıkları var. Eğer oruç sonrası mide problemleri yaşıyorsan, bu yazımı okumadan geçme. Hem sağlığını korumak hem de Ramazan'ı daha rahat geçirmek için önerilerimi kaçırma. Hazırsan başlayalım!

1. İftar Sonrası Mideyi Aşırı Yormamaya Dikkat Edin

Oruç açma vakti geldiğinde, açlığın etkisiyle iştahımızın arttığını hepimiz hissederiz. Ama iftarı yaparken dikkat etmemiz gereken önemli bir şey var: Mideyi aşırı yüklememek! Uzun süre aç kalınca mide asidik hale gelebilir ve fazla yemek yemek, midenin zorlanmasına sebep olabilir. Bu da şişkinlik, hazımsızlık ve mide ağrıları gibi sorunlara yol açabilir.

İftar yaparken, hızlıca karnımızı doyurmak yerine, yavaş yavaş yemek yemek çok daha faydalı olur. Önce küçük porsiyonlarla başlayın ve midenizi yormadan sindiriminizi kolaylaştırın. Ayrıca, yemekleri yavaşça çiğneyerek yemek, sindirim sisteminizin daha iyi çalışmasını sağlar ve mideniz daha rahat olur. Unutmayın, acele etmeyin; yavaş yemek, hem midenizi hem de genel sağlığınızı korur!

2. İftar İle Sahur Arasında Dengeli Beslenme

İftarla sahur arasında ne yediğimiz, mide sağlığımızı doğrudan etkiler. İftar sonrası ağır yemeklere hemen yönelmek yerine, başlangıç olarak bir çorba, salata ya da yoğurt gibi hafif yiyecekler tercih etmek, mideyi rahatlatmak için harika bir yol olabilir. Bu tür yiyecekler, mideyi yavaşça hazırlayarak sindirimi kolaylaştırır.

Yoğurt gibi probiyotik içeren besinler, sindiriminizi destekler ve mideyi sakinleştirir. İçerdiği faydalı bakteriler, sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur ve böylece oruç sonrası yaşanabilecek mide problemlerinin önüne geçer. Hem sağlığınızı korur hem de midenize nazik bir destek sunar!

3. Su ve Sıvı Tüketimi

Ramazan’da oruç tutarken, çoğumuz su içmeyi unutabiliyoruz. Ancak su, sindirim sağlığımız için hayati öneme sahiptir. Sahurda ve iftarda yeterince su içmek, mideyi rahatlatır, sindirimin düzenli çalışmasına yardımcı olur ve kabızlık gibi rahatsızlıkların önüne geçer.

İftar ile sahur arasında su tüketimine de dikkat etmek önemlidir. Bu zaman diliminde su içmek, vücudun su dengesini sağlar ve gün boyu susuzluk hissini engeller. Sıvı alımını artırmak, sindirim sisteminizi destekler ve midenizin aşırı yüklenmeden daha rahat çalışmasını sağlar. Unutmayın, su, oruç tutarken sağlığınızı korumanın en kolay ve etkili yoludur!

4. Sindirim Dostu Besinler Tercih Edin

Sindirim problemi yaşayan bireyler için bazı gıdalar doğal olarak rahatlatıcı etkiye sahip olabilir. Zencefil, rezene, nane ve papatya gibi bitkisel çaylar, mideyi rahatlatır ve sindirimi hızlandırır. Bu bitkiler, mide spazmlarını azaltarak şişkinliği giderir ve sindirim sisteminin dengesini sağlamaya yardımcı olur. Özellikle zencefil, mideyi yatıştırıcı etkisiyle bilinir. Ayrıca, rezene ve nane de sindirimi kolaylaştırır ve mideyi rahatlatır

5.Aşırı Yağlı Gıdalardan Kaçının

İftar sonrası aşırı yağlı, baharatlı ve ağır yiyeceklerin tüketimi, mideyi fazla çalıştırarak sindirim problemlerine yol açabilir.  Özellikle kızartmalar ve aşırı yağlı etler, midenin sindirim için daha fazla zaman ve enerji harcamasına neden olur.
Yağlı yiyecekler, mide asidinin artmasına ve sindirimin zorlaşmasına sebep olabilir. Bu nedenle, iftar menüsünde yağsız ve daha hafif yemekler tercih etmek, mide sağlığını korumak açısından daha faydalıdır.

Ramazan ayında oruç tutarken sindirim problemleri zaman zaman kaçınılmaz olabilir, ancak doğru beslenme alışkanlıkları ve bazı önemli noktalara dikkat ederek bu sorunların üstesinden gelmek mümkündür. İftar ve sahurda dengeli bir şekilde beslenmeye, yavaş yeme alışkanlıkları kazanmaya ve sindirim dostu gıdaları tercih etmeye özen gösterdiğiniz takdirde, sindirim sağlığınızı koruyabilir ve Ramazan’ı daha sağlıklı bir şekilde geçirebilirsiniz Ben Diyetisyen Şeyma Kayaş, bu haftalık yazımda sağlıklı bir Ramazan için ipuçlarını paylaştım. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıklı günler dilerim.