Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

ADALETLİ VERGİ TOPLAMAK GELİR DAĞILIMINDAKİ DENGESİZLİK

Son açıklanan, resmi rakamlara göre; ÜLKE nüfusunun, yüzde on beşi; üzülerek ifade edelim, yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Bu kabul edilebilir; bir durum, değildir. Buna karşılık; zirvede bulunan insanlar daha da; zengin olmaktadır. Kazançları ve gelirleri, artmaktadır. Herkes, kazansın. Bizim kimsenin kazandıkların da; gözümüz yoktur. Ancak; Bu güzel Ülkemde kazananlar; kazandıklarının bedeli olan; vergiyi de; kaçırmadan, dürüstçe ödesinler. Memleket sevgisi, budur. Bunun dışında söylenen; süslü ve içi boş kavramlar; sadece söyleyenlerin kendisini kandırmaktan, başka işe yaramaz. Vergi kaçırmanın; Aynı zamanda, kul hakkı yemek anlamına gelen, dolaylı hırsızlık olduğunu, bilsinler. İnanç açısından da; kendilerini sorgulasınlar.
Her zaman söylenen doğru bir söz vardır. Ülkemiz; paha biçilmez, zenginliklere ve güzelliklere sahiptir. Bu zenginlikler; bizim dışımızdaki, tüm yabancıların, iştahını kabartmaktadır. Bu nedenle; Ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyen; tüm iç ve dış düşmanlar; bu zenginliklerin peşine düşmektedirler. Düşünün bir kere; her türlü meyve ve sebzeyi kilolarla aldığımız gibi; çok fazla olmasından dolayıdır ki; kilolarla da, çöpe atıyoruz. Tarım ürünlerinin çokluğu, doğal ortamın fazla miktarda olması; bir başka cazibe konusudur. Yıllardan beri; yer altı zenginlikleri üzerine, araştırmalar yapılmaktadır. Bazı madenlerin, yeteri kadar, fazlasıyla bulunduğu tespit edilmiştir.
Ülkemiz insanı; kazanmayı bildiği kadar; vergi vermeyi de; bilmelidir. Senelerden beri; İktisatçılar, maliyeciler, yetiştiriyoruz. Onların içerisinde; mutlaka daha iyi vergi toplamanın, nasıl yapılacağına dair; ciddi çalışmaları olan, değerli araştırmacılar vardır. Nedense; yapılan o, araştırmalar, hayata geçirilmesi konusunda; ağır, aksak ilerlemektedir. Son yıllarda yapılan, yeni vergi yasaları, vergi toplama konusunda; istenilen seviyeye gelmemizi sağlayamamıştır. Hala; resmi ağızların ifadelerine göre; Bu Ülkede kayıt dışı ekonomi, yüzde kırklarla ifade edilmektedir. Kaçakçılık, önlenemeyen bir hastalık gibidir. Şu terör olaylarının arttığı, son günlerde; kaçak sigaranın terör örgütü tarafından, Yurdumuza sokulduğu açıklanmasına rağmen; Büyük şehirlerin en kalabalık noktalarında bile; açıkça satılmaktadır. Ne zabıta güçleri engelleyebilmektedir. Ne de; terör konusunda duyarlı olduğunu ifade eden, Halkımız; bu konuda özen göstermektedir. Şehit cenazesinde; kendisini paralayan birisi; o kaçak sigarayı almaktan, uzak durmamaktadır. Yeterli yasa yoksa; neden yenileri çıkarılmaz. Caydırıcılığı yeterli değilse; neden cezaları artırılmaz. Bunlara göz yuman, bütün taraflar neden en ağır şekilde, yaptırımlara tabi tutulmaz. Anlaşılır, gibi değildir.
Ülkenin mali gelirlerini artırmanın sayılamayacak kadar, yöntemleri olabilir. Biz, bu köşede; daha önce belirttiğimiz bazı hususları tekrar edelim. Trafik cezaları; gelir testine tabi tutularak; herkesin gelirine göre, alınması gerekir. Yoksa; gelir düzeyi yüksek insanlar için; çekirdek parası, gibi algılanmaktadır. Küçük esnafın denetlenip, kontrol edildiği gibi; Holdingler, büyük sermaye yeteri kadar, kontrol edilmemektedir. Onların gelirlerine göre; vergi dilimleri belirlenmelidir. Lüks araba, vergilerinde olduğu gibi; lüks yeme içme yerleri, eğlence yerleri, otellerde; vergi oranları yükseltilmelidir. Tüketici, o parayı zaten vermektedir. Önemli olan, işletmecinin yüksek oranda aldığı o gelirden; Devletin payını yükselterek alması, gerekir. Ev, arsa gibi gayrı menkullerin; vergisi bulunduğu yere, konumuna, ve ortalama değerine göre belirlenmelidir. Mutlaka, gerçek değerinde alım ve satımlarının yapılması gerekmektedir. Bu konu yeteri kadar, denetim altında değildir. Serbest olarak çalışan kimi meslekler; Serbest doktor, gibi; gereği kadar kontrol edilmemektedir. Hala, kimi meslekler için; Ülkemiz, vergi cennetidir. Sporcular, gibi. Fiş alma ve fiş verme alışkanlığımız, yok gibidir. Devlet; sponsorluk görevi yapan binlerce şirket olduğunu bilmektedir. Sponsorluk görevi yapan bir şirket; yeteri kadar kazanıyor, demektir. Eğer, ürettiği ürünlere, bu sponsorluk için, ödediği parayı yansıtıyorsa; o zaman; tüketici, tükettiği ürünü daha fazla ödeyerek, tüketiyor demektir. O zaman, böyle bir uygulama yerine, daha değişik bir sistem, uygulanmalıdır. Reklam giderleri; tüketilen malın satışına yansımaması, gerekmektedir
Sıradan gibi görünen mahallerde; işletmeci akşama kadar beş bin çay gibi; yüksek rakamlara yakın satış yaparken; günlüğü, tekli rakamlarla ifade edilen; vergiler vermektedir. Büyük sermayenin reklam giderleri, vergiden muaf olmamalıdır. Sonuçta; Devletten bu konuda; bir imtiyaz elde ediyorsa; o imtiyazın bedeli, tüketicinin sırtından çıkmaktadır. O, reklamların bedeli; üretilen ürünlere yansıyarak; tüketici o malı daha pahalıya almaktadır. Bir de; O reklamlar da; görev alarak astronomik paralar kazanan; kimi sanatçı, manken gibi şımarık insanların; gençliğimize yanlış rol model olduğu, bedava hayata insanları yönlendirildiği unutulmamalıdır. Tüm emeği karşılığı yıllarca çalışan bir emekçinin; aldığı paranın misli, misli kadarı; hangi mantıkla reklamlar da görev alan insanlara ödenmektedir. Burada görev alan; insanlardan, gereği kadar vergi alınmadığı için; bedavadan, çok fazla emek sarf etmeden, kazanmak; özendirilmektedir. O tür bir zararın nelere mal olduğunu; defalarca köşemizde belirttik. Kaybolan hayatlar, yanlış yollara sürüklenen gençler... Hırsızlık.., cinayet.., gasp.., dolandırıcılık.., sahtekarlık... bunların hepsi; bedavadan kazanma amaçlı işlenen suçlardır.
Vergiyi adaletli ve sürekli olarak toplamanın, başka bir yolu; vergi kaçakçılığına verilen, ağır cezalar olmalıdır. Her konuda; Batı standardı, diye direnen sermaye çevreleri, neden, vergi toplama konusunda; Batı standartlarını talep etmezler. Ağır hapis cezalarının yanında; ticaret yapmama cezası, şahitliğinin kabul edilmemesi, kimliği haricinde; tüm özgürlük adına kazanılmış olan haklarından mahrum edilmesi, sürgün, yurt dışına atma gibi, cezaların yanında; en ağır hapis ve para cezaları, mülklerine el koyma, gibi cezaların hayata geçirilmesi, zannımca vergi kaçağını en aza indirecektir. Verdi toplamadaki; dengesizlikler ve oransızlıklar irdelenerek; yeni oranlar tespit edilmelidir. Yoksa; şöyle Ülkemize bir bakın; Ülkemiz yaşama standartlarının üzerinde, hatta Batı standartlarının üzerinde para kazanan, milyonları göreceksiniz. O halde; bu paraları, bu topraklarda kazanan kişiler; kazandıklarının bedelini, Bu devlete ödemek, zorundadırlar.
Başka bir önemli husus da; vergi toplamakla görevli olan, personelin; aldığı ücretler konusudur. Düşünün bir kere; Devasa holdingleri, işletmeleri denetleyen şahısların, bir şehirde; en yetkili adamı bugünün şartları ile 5,6 Bin para alıyorsa; yeteri kadar görevini yapabilir mi; Bu konuda da; teşvik edici, ücret politikasını iyileştirici, Hatta; Vergi denetleme konusunda; en fazla denetleyicilik yapıp, Ülkeye bu konuda girdi sağlayan personele; büyük ödüllerin verilmesi, çalışmaları yapılmalıdır.
Eğer, istenilen vergi toplanarak, Ülkemiz daha zengin bir konuma gelirse; Çalışanına da, emeklisine de; çok daha iyi imkanlar sunacaktır. Asgari ücret tartışmaları, geçim standardı, enflasyonun yüksek olma durumlarının tartışmaları, kendiliğinden ortadan kalkacaktır... Gelecek de; daha mutlu, kazançlı günlere...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi

NEDEN İNSANLAR KARAMSAR VE MUTSUZ OLDU?

08 Ekim 2025 Çarşamba 10:27

Uyum

02 Eylül 2025 Salı 16:59

İyi ki Varsın Sosyal Medya

27 Ağustos 2025 Çarşamba 10:12

SABIR VE ŞÜKÜR

19 Ağustos 2025 Salı 10:33