Ülkemiz geleneğinde yıllardır uygulanan, aile büyüklerinin teşviki ile okullar kapandıktan sonra okul tatiline çıkan çocuklar için, Yaz Kuran Kursları hayat bulmaktadır. Hem çocukların yaz tatilini değerlendirmeleri hem de, dini eğitim almaları için güzel bir fırsattır.
Çünkü yıllarca okullarda Din Kültürü dersi yeteri kadar verilmemiştir.
Şöyle yakın zamana kadar Din kültürü derslerinin son gelişmiş olan uygulamasını paylaşmakta fayda vardır, diye düşünüyorum.
MEB okullarında nasıl uygulansın diye defalarca yönetmelik ve müfredat değiştirilmiştir.
Bu ihtiyacın giderilmesi için çalışmalar yapılmıştır.
Türkiye'de din dersleri, ilkokul 4'ten lise son sınıfa kadar her yıl okul müfredatında Anayasa'nın 24. maddesinin 4. fıkrası gereği olarak zorunlu olarak yer alan ve çoğunlukla İslam dininin Sünni mezhebi anlatılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) dersini ve lise müfredatında yer alan çeşitli ilişkili seçmeli dersler ile bu eğitimin alınması amaçlanmaktadır.
Türkiye'de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi okullarda 4. sınıftan itibaren başlamakta olup ilkokulun ilk üç sınıfında yer almaması hukuki ve pedagojik açıdan tartışmalara yol açmaktadır.
Yıllar önce; 19. Milli Eğitim şurasında; Genel Kurulu'nda, ilkokul 1, 2. ve 3. sınıflara da din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, ilkokul 1, 2. ve 3. sınıflar için hazırlanacak din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretim programlarında da çoğulcu anlayışa yer verilmesi önerisi benimsendi. Hala uygulamaya geçemedi.
Uygulam şöyleydi; Gelelim süresine, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi, ilkokul 4. Sınıfta haftada 2 saat olarak başlar, ortaokul da; 4 yıl olarak yine 2 saat olarak sürer ve lisenin dört yılında haftada 1 saat olarak tam 9 yıl boyunca devam eder. Bu, 504 saatlik bir ders anlamına gelmektedir. Lise yılları boyunca öğrencinin mesleki yönelimine göre aldığı dersler lise 1 den itibaren farklı olsa da din dersi her yıl varlığını sürdürmektedir. Bir çok temel kültür dersi, öğrencilerin alan tercihleri nedeniyle giderek fiilen uygulamadan kalkarken din dersinin dokunulmazlığı sürmektedir.
Bugün İlk Okul 4. sınıftan itibaren haftada iki saat olmak üzere; Din dersi 5, 6,7,8. Sınıflarda uygulanmaktadır. Henüz 1.2.3. sınıflarda uygulama alanına geçilmemiştir. Ayrıca seçmeli olarak; Kuranı Kerim, Peygamberimizin hayatı, Temel dini bilgiler, okutulmaktadır. Lise sınıflarında ise; haftada her sınıf için, bir saatlik ders uygulaması yapılmaktadır. Seçmeli ders olarak ise; ortaokulda okutulan seçmeli derslere ilave olarak; Osmanlıca eklenmiştir.
Bunlara ilave olarak; Türkiye Diyanet işleri başkanlığında; 20 Binin üzerinde kadrolu Kuran Kursu öğreticisi mevcuttur. Bunların yarıya yakını bayan öğretici kadrosudur.
Bu kadrolar bu sene Yaz Kuran Kurslarında iki milyonun üzerinde öğrenciye hizmet etmişlerdir. Bu çok önemli bir rakamdır.
Bazı Cami dernekleri Yaz Kuran Kursuna devam eden öğrencilere hediyeler vererek, Kuran öğrenimini teşvik etmektedirler. Hatim eden öğrencilere, Kuran okumaya geçen öğrencilere çeşitli hediyeler takdim edilmiştir.
Görsel medyaya da yansıdığı üzere, Kurs sonu bitirme etkinlikleri yapılmaktadır. Çocuklar arasındaki tanışma, kaynaşma, en üst düzeydedir. Böylece çocuk ile Cami arasında bir bağ kurulmaktadır. Bu tanışma, bilme, öğrenme, işlevi umarım yıllar boyu devam eder. Kazanılan dostluklar ömür boyu unutulmaz...
Ayrıca Ülkemizdeki çoğu camide özellikle şehir merkezlerinde 5,6 yaş Kuran Kursları kış döneminde de hizmet vermeye devam etmektedir. Bunlara ilaveten yetişkinler için de Kuran Kursları devam etmektedir.
Çocuklarımız açısından ne kadar önemli bir uygulamadır. Vatanına, Milletine bağlı İnançlı, kutsal değerlerine saygı duyan, değer yargılarını önemsemiş gençlerin, yetişmesi için bu kursların çok faydalı olduğu inancındayım.
Bu hizmetlerin devam etmesinden yanayım. Hatta hizmet alnının daha da genişletilmesinden mutlu olurum. Çünkü Ülkemiz geleceğinde inançlı, saygılı, sevginin ne demek olduğunu bilen ahlaklı, dürüst, vicdanlı insanlara ihtiyaç vardır.
Okul yıllarında da Dini eğitimin daha da özen gösterilerek uygulamalı olarak, çocuklara öğretilsin isterim.
En kısa zamanda İlkokul aşamasında 1,2,3, sınıflarında da uygulamaya geçilmesi taraftarıyım. Senelerdir İlkokul 4,5. sınıflarda zorunlu olarak verilen din dersinin branş öğretmenleri tarafından verilmemesi, noksanlığını yaşamış bir kardeşinizim. Allah'a hamd olsun, bu yanlış karar uygulamadan kaldırılarak, branş öğretmenleri tarafından bu dersin verilmeye verilmeye başlanmasından çok mutlu olduğumu ifade etmeliyim.
Ağaç yaş iken eğilir... Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur... Ata sözlerine ilave olarak bugün çocuğun en önemli deneyimlerini, bilgilerini 0-8 yaşa arasında aldığını düşünürsek, Kuran öğretiminin bu yaşlarda olmasının faydasını daha iyi anlamış oluruz...
Gelecekte tüm gençlerimizin, çocuklarımızın, gül yetiştiren insanlara emanet edilmesi de en büyük isteğiimizdir... Çünkü okullarda öğretmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz...