
Sevtap Haspolat
EĞİTİM TELAŞIMIZIN TATLI YANSIMALARI
Dünyaya gözümüzü açtığımız andan itibaren bir telaş başlar. Anne, baba ve diğer aile fertleri, aileye yeni katılan bir bireyin ortaya çıkardığı mutluluk karşısında tatlı bir telaş içinde ne yapacağını şaşırırlar. Tarifi imkânsız bir haz içinde sevinçlerini paylaşmak için geleneksel ritüeller veya modaya uygun kutlama planları yaparlar.
Çocuklar büyür. Büyüme süreci içinde başta yaş günleri olmak üzere, emekleme, konuşma, diş çıkarma, yürüme ve daha nice telaşların sade veya çoşkulu yansımaları tüm aile tarihe geçer. Fotoğraflar ve video kayıtları hatırlanmak üzere albümlere konur, özenle arşivlere kaldırılır.
Çocuklar büyümüştür artık. Okul zamanı gelmiştir. Konuşan, ne istediğini bilen, yetenekleri ortaya çıkan bir birey olarak aile içinde varlık gösteren bir birey olmuştur. Bu oluşum hem çocukta hem da anne baba da ayrı bir telaş ortaya çıkarmaktadır. Okul tercihi, öğretmen tercihi, giyim, ulaşım için seçilecek servisi, öğle yemeği derken bütün yaşam onun eğitimine endekslenmiş bir şekilde programlanmaya başlanmıştır. Bu telaş bütün tercihleri altüst etmeye yetmektedir.
Sadece anne ve babanın yaşamını yeniden programlayan bu telaş, diğer aile bireylerine de sirayet ederek, onlarında günlük ve haftalık planlarını şekillendirmeye başlar. Büyük anne ve büyük babalar yani dede ve nineler de bu sürece dahil olduğunda çocuk merkezli telaşın yönü de değişir. Bu telaş çekirdek aileden geniş aileye doğru giderken bunu sorun edinmeden süreci yönetenler bunu bir keyfe dönüştürürler. Aksi bir durum ise aile içinde farklı kaoslara sebebiyete verebilirler.
İşin birde okul hazırlığı ve okula başlama serüveni var. Okula uyum adı altında yapılan programlar, eğitim yöneticilerini ilgilendirse de aileyi bunun dışında tutmak mümkün değildir. Ailenin bu uyum sürecine dahil olması eğitim yöneticilerinin ve eğitimcilerin işini kolaylaştırırken bazen de istemeden de olsa zorlaştırmaktadır. Bu sürecin telaşından herkes kendi üzerine düşen nasibi almaktadır. Herkes kendi nasibini lehine veya aleyhine kullanabilmektedir.
Birey, çocuk, aile ve eğitim üzerinden, bunlara bağlı hayatımızın içindeki telaşımızı burada ele almaya çalıştım. Yazımı, okulların başlaması ile birlikte aktif eğitimin arifesinde ortaya çıkan, çıkacak olan, eğitimin uygulayıcıları olan öğretmenlerin ve yöneticilerin telaşının yansımalarını temenni boyutu ile ifade ederek sonlandırmak istiyorum.
Bu telaş, eğitimcilerin çocuklarımıza olan samimi bakış açıları, sevgileri ve güvenleri ile birleşince ayrı bir güzelliğe dönüşecektir. Bu telaş, sabrın tomurcuklarını meyve bahçesine, çiçeklerin açışını binlerce demete, güllerin kokusunu en nadir koku dükkanına, gül bahçesinin sessizliğini bülbüllerin sesine dönüştürecektir.
Bu telaş, bir ressamın sihirli fırçası ile şekillendirdiği nadide bir tabloya, bir heykel tıraşın nasırlaşmış elleri ile dokunduğu sanat eserine, ustaların şefkatli ellerinde yoğrulmuş bir hamurun, lezzetli ve mis kokulu ekmeklerine dönüşecektir.
Bu telaş, zihni bilgi ile yüreği sevgi ile doldurulacak olan saf ve berrak çocukların öğretmenlerine olan sadakati ile anlam kazanacaktır.
Şimdi bu eğitim döneminde çocuklarımızın her biri özenle işlenmeye hazır bir şekilde bekliyorlar. İnce ince dokunmaya hazır bir kumaşın desenleri olmak için dokuyucu bekliyorlar. Her biri ayrı bir renk, ayrı bir desen olarak tezgâhın üzerinde durmak istiyorlar. Kendilerini şekillendirecek eğitim neferlerinin kollarında yeşermek ve büyümek istiyorlar.
Bu temennilerle, tüm öğrencilerin, velilerin, öğretmenlerin ve eğitim yöneticilerinin 2025-2026 eğitim öğretim yılını kutluyorum. En kalbi duygularımla bu telaşlarının ve heyecanlarının ülkemiz adına, geleceğimiz adına güzellikler getirmesini ümit ediyorum.
Selam ve saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.