
Şadiye ÖZTÜRK
Doğru tahlil, isabetli teşhis, uygun tedavi, kararlı mücadele ve huzur.
Çeşitli propaganda malzemeleriyle İnsanların;
Din, dil, düşünce, kültür, barınmak, korunmak, çalışmak, kazanmak, üretmek, harcamak gibi temel hak ve hürriyetlerinin engelleniyor olduğuna inandırılması;
Temel fizikî ihtiyaçlardan kısmen yoksun bırakıldığına; yani, daha çok çalıştığı ve hak ettiği halde, emsallerine kıyasla daha az ücret veriliyor, buna bağlı olarak kendisi ve ailesinin kıt kanaat besleniyor, giyiniyor ve barınıyor olduğuna, daha az ilgileniliyor ve karşılık buluyor olduğuna inandırılması;
Genel hayat standartlarının altında bir yaşantıya mecbur bırakıldığına; yani, ait olduğu coğrafyada ve memleketinde, kendisine sunulan ve muhatabı olduğu yol, su, elektrik gibi alt yapı hizmetlerinin, iş ve çalışma imkanlarının, hastahane, okul, ibadethane, savunma, korunma, emniyet gibi hizmetlere ait insan kaynaklarının, kamu kurum ve kuruluşları binaları ve donatımlarının, emsallerine göre kalitesiz veya daha az modern olduğuna inandırılması;
Sahip olduklarına, değerlerine zarar verilmiş veya veriliyor olduğuna; inançlarına ve kültürüne ve de bunların yaşandığı coğrafyada yaşayanlara, vatanına, kendisine, ailesine, sevdiklerine, malına, mülküne, kazancına, legal veya illegal güçler tarafından, kasıtlı veya kasıtsız olarak sürekli zarar veriliyor ama kendisini koruyamıyor, korunamıyor ve sahipsiz olduğuna inandırılması;
Kimsesiz, kendisiyle ilgilenilmeyen veya böyle hisseden, kötü huy ve davranışlara sahip, zararlı alışkanlıkları olan insanların da, bu zayıf durumlarından istifade edilerek kandırılması;
Mahrumiyetinden dolayı kendisinin ve sevdiklerinin geleceğine dair hayal kuramayan, gelecek ümidi az olan veya hiç olmayan insanların sayısının artırılmaya çalışılması;
Veya illegal güçler tarafından, kasıtlı olarak, orantısız mukayese ve muhakemelerle, kişi veya grupların; bu durumda olduklarına inandırılmış olması veya bu yönde sürekli propaganda, fizikî veya psikolojik baskılarla, sonuç alınamadığında da tehditlerle yönlendirilmesi ve organize ediliyor olması;
Gibi bir gidişat, ahval ve şerait ikliminin, belli bir mekanda, mıntıkada veya coğrafyada cereyan ediyor olması veya planlı ve kasıtlı bir şekilde tesis edilmesi, tabî ki kötü niyetli insanları, bu puslu iklimden istifade etmeye sevk edecektir.
İşte böylesine bir tahlilden sonra, isabetli teşhisler konulmalı; bu mağdur edilmiş, mazlum ve müşkül insanların, çaresiz çocukların ve gençlerin rahatsızlıkları, mesul ve egemen legal güçler veya idareciler tarafından, şu anda Devletimizin de yapmakta olduğu gibi uygun şekilde tedavi edilmeli. Hasta organlar tedavi edilirken, sağlam olanlarına asla zarar verilmemeli ve bu hususta hassas, itinalı, dikkatli, kararlı ve cesur olunmalı, sürekliliğe önem verilmeli. Tedavinin uzun zaman alacağı kabullenilmeli; moral, motivasyon, sabır ve tahammülün, birlik ve beraberliğin, kardeşlik duygusunun, en tesirli ilaçlar olduğu hiçbir zaman unutulmamalı. Bünyenin bu tedaviye cevap verebilmesi için bu ilaçların kesintisiz olarak kullanılmasının hayati öneme haiz olduğu bellenmeli, ona göre hareket edilmeli, asla taviz verilmemelidir.
Bir taraftan tedavi devam ederken, diğer yandan, bünyenin daha da kuvvetlenmesi için, aynı zamanda hasımlarımızı da üzecek olan müdahalelere devam edilmeli; temel hak ve hürriyetler ve ihtiyaçlar konusunda, adalet ve kalkınma hususlarında, savunma mekanizmalarının geliştirilmesi ve kullanılması ile kaynakların ve kazançların dağılımında, kardeşlik hukukuna riayet etmeye, projeler üretmeye, girişimlere, yatırımlara, hizmetlere, çalışmalara da devam edilmelidir.
Sürekli dikkatli ve uyanık olunmalı, bütün şehirleri, beldeleri ve köyleriyle birlikte 78 milyon nüfusa sahip Büyük Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve kardeş fertlerinin, psikolojik ve fiili saldırılara maruz kalması halinde, Yarata Allah'ın emrettiği şekilde, Devletin yanında yer alarak, yardımlaşmaya, dayanışmaya, destek olmaya, sahip çıkmaya, korumaya koşulmalı; bunu yaparken, hiçbir ayrım gözetmeden, her zaman olduğu gibi yürekli ve tereddütsüz ve de aynı zamanda zekice davranılmalı, böylece kötü niyetli kişi, grup veya ülkelerin cesaretleri kırılmalı, pes etmeleri sağlanmalıdır.
Çocuklarımıza ve gençlerimize, böylesine fırtınalı zamanlarda, şüphecilik, büyüklerine (baba, anne) anlatma ve danışma, istişare, birlikte ve planlı hareket etme, psikolojik mücadele, birbirini destekleme, oyuna gelmeme gibi davranış ve taktikler öğretilmeli ve bu yönde davranış alışkanlığı kazandırılmalı; kendisine, ailesine, milletine ve devletine güven duygusu artırılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.