
Şadiye ÖZTÜRK
EĞİTİM ÖĞRETİM MESELESİ TEMELDEN ARAŞTIRMALIDIR 2
Önceki makalemizde; ilkokul, orta öğrenim kurumları hakkındaki fikirlerimizi belirtmiştik. Çocukların, gençlik dönemine başladıkları, gelişim döneminin önemini vurguladık. Zorunlu eğitimin, yirmili yaşlara kadar devam etmesinin, bir, çok sorunu beraberinde getireceğinden bahsettik. Çözüm olarak sunulacak alternatifler de; çocukların, gelişim çağı süresinin başlangıcında; beceri isteyen mesleklere yönlendirilmesinin gereğini ve meslek eğitimi alarak o alanda, yeteneklerini kullanmasına yönelik, çalışmaların olması gerektiğini vurguladık. Bu çalışma ile hem, ara insan formülünün oluşacağını, kalifiye eleman yetiştirileceğinin altını çizdik. Hem de Devlet için; kaynak israfının azalacağını, yetişen insan açısından ise; zaman kaybının olmamasının kazanç olacağını belirttik. Böylece hem, orta öğrenimin kalitesi yükselir. Ona bağlı olarak, Üniversite kapılarında yığılma azalır. Doğal olarak üniversite mezunu olmanın; kazanç kapısı olma, özelliği azaltılmış olurdu. KPSS, sınavlarına da milyonlar girmemiş olacaktır.
Görünüşte zor gibi görünen bu önerinin hayata geçmesi, öyle zor da değildir. Çocuklar temel eğitimlerini tamamladıktan sonra; kısa yoldan, bir meslek sahibi olarak hayata atılacaklardır. Bir beceri, istek ve arzu, kapasite belirlemesine, yönelik testlerden sonra; uygun meslek alanında ustalaşmanın yolları, bir yol olarak önüne koyulacaktır. Bu süreç, Devlet denetimi ile sıkı bir şekilde takip edilebilir. Unutmayalım; bu alandaki meslek de çalışan insan gurubu; kazanç olarak, çok da güzel yerlerdedirler. Yüksek okul mezunlarından, daha iyi kazanca sahip olmaktadırlar. Bu alana yönelik; yüksek okullara, buradaki başarılı öğrenciler, alınarak meslek alanındaki sivrilme, öne geçme işlemi tamamlanmış olur. Normal lise tahsilini seçen öğrenciler açısından da değişik meslek liselerinin konumu korunabilir. Ancak, bütün öğrenciler, zorunlu olarak 12 yıl okuyacaktır, kuralı gevşetilmiş olacaktır. Bu zorunluluk; Lise eğitimini hem normal olarak alan öğrenciler için; hem meslek lisesi eğitimi alan öğrenciler için, geçerli bir kural olarak kalır. Buna benzer bazı sistemler batılı devletlerin bazılarında uygulanmaktadır. İlköğretim sonrası mesleğe sahip çıkma işleminde ise; memleketimizin çok yararı olacaktır.
Şu an uygulanan, sistem içerisinde zorunlu olarak, öğretime devam etmek mecburiyetinde olan öğrencilerin belirli bir kısmı okula, öylesine devam etmektedirler. Bu ise; okullarda gevşemeye, disiplinsizliğe sebep olmaktadır. Çürük meyvelerin, sağlıklı meyveleri etkilemesi gibi, diğer öğrenciler de, bu durumdan etkilenmektedirler. Bu durum, fayda yerine, zarar getirmektedir. Boşluğa düştüğü inancına kapılan, geç nesiller; bu boşluğu; değişik, kimi zaman zararlı alışkanlıklar kazanarak doldurma eylemi içerisinde olmaktadırlar. O nedenle; son zamanlarda sadece tüketen, sorumsuz, sosyal hayat içerisinde; vurdumduymaz, çevre ile bağlantısı olmayan, kendi dünyalarının dışında bir dünya tanımayan, bağımlılık hastalıklarına meyyal, insan tipi olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Tehlikeli bir gelişmedir.
Bizim teklifini yaptığımız şekilde, bir sistem hayata geçirilecek olursa; zaman israfı, kaynak israfı, nesil israfının önüne geçilmiş olunacaktır. Israrla benim dediğim şekilde olsun diye, bir talebimiz yoktur. Ancak, öncelikli, temel konumları bizim dediğimiz şekilde olacak, daha ideal ve gelişmiş fikirler ortaya çıkacaktır. Böylece, Liselerde gereksiz bir zamanın israfının önüne geçileceği gibi, mesleğe çocukluk sayılacak yaşta yönlendirilmiş gençler; hayatı yaşayarak, geleceklerini kazanacaklardır. Boşlukta olmadıkları için; değişik uğraşlar peşinde koşmayacaklardır. Kısa yoldan mesleğini temelden yetişerek öğrendiği için; hem orada sivrilmenin önü açılacak; hem kazancını erken yaşlarda elde etmenin huzurunu yaşayacaktır. Buna bağlı olarak, Lise öğrenci sayımız düşecektir. Öğretmen açığımız azalacaktır. Üniversitelerin kapısında yığılma olmayacaktır. Üniversiteler aynı zamanda; bir kazanç kapısı, gibi algılanmaktan kurtulacaktır. Devlet Planlama Teşkilatı, bunun alt yapısını hazırlayarak hayata geçirdiği zaman; faydaları daha net olarak gözükecektir.
Böylece, Lise öğretim çağındaki problemli öğrenci sayımız azalacaktır. Kalan öğrenciler arasında, başarıya dönük rekabet başlayacaktır. Eğitim ve öğretim, duvarlar arasına sıkıştırılmaktan kurtarılarak, hayatın içerisinde olacak hale getirilecektir. Öğrenci sayısı düşeceğinden dershane, sınav, sıkıntıları azalacak, zamanla sıfıra inecektir. Çünkü, Liseden mezun olan öğrenciler nerede ise; tamamı yüksek okuldan yararlanacak hale getirilecek, bir sisteme kavuşacaklardır. Çocuklarımız, test tekniği, ezberleme yöntemi, sınav stresi, dershane çılgınlığı, gibi gereksiz işlerle beyinlerini ve ömürlerini tüketmiyeceklerdir. Daha dinamik, daha heyecanlı, daha diri, daha istekli, bir konumda Üniversite tahsiline başlayacaklardır. Bu ise; Üniversitelerde sorunsuz öğrenci profilini ortaya çıkaracaktır. Var olan sistemde öğrenci yüksek okulu kazanana kadar çok yorulup, çok yıprandığı için; adeta posası çıkmış bir şekilde okula başlamaktadır. Yüksek okul ortamını yan gelip yatılacak yer olarak algılamaktadır. Bunun önü böylece kesilecektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri yönetimi ile; anlaşılarak askerlik yapma işlevi de, iyi bir şekilde düzenlenirse; Sadece askerlik konumunu ayarlamak adına, öğretim kurumlarına devam etmek zorunda kalan insanlar içinde çözüm üretilmiş olacaktır.
Görüldüğü üzere; bir, çok sorun kendiliğinden ortadan kalkar. Hadi bakalım, bu konuda biraz kafa yoralım...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.