Bir asrı devirdi futbol ve Futbol Kulüpleriyle tanışıklığımız.
Bu kadim geçmişe rağmen; memleketin irfanına, ahlakına ve karakterine zerre katkısı olduğunu ve 10 asır daha geçse olabileceğini iddia eden var mı aramızda?
Ne getirdi bu kulüpler bize?
Ne kazandırdı?
Övünecek ne bıraktı bugünlere ve yarınlara?
Zaten Dünya sıralamasında öyle övünecek bir esamimiz de yok.
Avrupa'nın en güçlü ordusunu iki saate varmadan Mohaç Meydanına seren bir milletin torunlarına; iki saatte iki gol atıp bir Avrupa takımını yenebilmeyi, tarihinin en büyük başarısı imiş gibi takdim edip, sefer ve zafer şuurumuzu bloke ederek, sevinçlerimizi de dumura uğrattılar...
Evet, daha önceden hiç bilmediğimiz bazı kazanımları! da var elbette...
- Mesela on binlerce insanın aynı anda, ağıza alınmayacak küfürler edebilmesini, futbol kulüplerine borçluyuz.
- Dünyanın en misafirperver milletini, misafir seyirciyi dövme ve misafir takımın otobüsünü kurşunlama cinnetine de kulüpler sayesinde ulaştık.
Tabi sadece bunlar da değil.
- Sırf diğer takımı tuttuğu için cinayetlere kurban giden yüzlerce insan ve batıp giden binlerce ocak.
- Geçmişte Sivas - Kayseri maçında olduğu gibi, onlarca insanın linç edilerek öldürülmesi ve iki şehir arasında onlarca sene süren düşmanlık!
- Büyüğün, küçüğün, saygının, sevginin, hürmetin ve ülfetin... yerle yeksan olduğu, bir sosyal anafora dönüşen taraftarlık.
- Önüne babası gelse tanımayacak hale gelen, takımı için ailesinden vazgeçen, bir takım tutmayı hayatın tek gayesi zanneden... Kişilik bozukluğu olan yüzbinlerce genç insan.
- Çocuğuna simit alamayacak halde olup, son kuruşunu da bilete yatıran cebi delik sorumsuz avaneler...
- Oyuncu ve hakemlerin de bir insan olduğunu, onların da bir ailesi, çoluğu çocuğu, anası babası, şeref ve haysiyeti olduğunu unutup; diledikleri zaman yoruluncaya kadar küfredilebilecek bir obje zanneden ağzı bozuk, karaktersizler sürüsü…
- Ve en son iki gün önce; daha önce de onlarca tekrarı olan fakat ilk kez bir kulüp başkanının bizzat karıştığı, maçın hakemini hastanelik edecek gözü dönmüşlük...
Vs vs vs...
İşte bunların hepsine futbol ve futbol kulüpleriyle tanış olduk…
Kulüp Başkanının hakemi dövmesinden daha korkunç olanı ve ülkemin geleceği adına beni ürküteni ise haberin altına yazılan destek yorumları oldu.
Hem de sadece Ankaragücü taraftarı da değil.
Ülkemin dört bir yanından gelen "Eline sağlık Başkan, hakemleri böyle yapmak lazım" diyen, tarifte zorlandığım insanlıktan çıkmış on binler...
İşte; futbolun ülkeme kattığı ve kazandırdıklarından! aklıma ilk gelip yazabildiklerim...
Futbolun devasa statlarda insanları uyuşturma aracı olarak kullanıldığı söylenir.
Ama biz de buna ilaveten bir misyonu daha oldu.
Bu devasa statlar; Dünyanın en asil milletini, en adiye çevirme operasyonunda rol aldılar.
Ve en küçük bir faydasına mukabil, yüzlerce onulmaz yaralar açarak; düşmanlarımızın bile tarih boyunca veremeyeceği zararları verdiler ve vermeye de devam ediyorlar vesselam...
