
Şadiye ÖZTÜRK
KAHT-I RİCAL YOKUŞU ve HZ. MUHAMMED
Adam gerek… Yaşatmak için adam, dünyamız ve ahiretimiz için. Yol arkadaşı, yoldaş gerek. İki yakamızı bir araya getirecek bir adam. Ümmetin serabını hayalden kapacak ve suya ulaştıracak bir adam.
Zevzek pohpohlamaları bir kenara bırakıp, reva görülen pervasızlıkları aşmak kolay olmasa gerek. Bilmem tarihin hangi döneminde kaht-ı ricalden şikayet etmeyen vardır Adamın kıt olması kıymetli olması anlamına gelse gerek. Heyhat!
Serin serviler altında yatıp kabartılmış toprağa ekilmeyi bekliyoruz. Biri gül olsun biri bülbül olsun biz de dinleyelim deyişimiz. Kabartılmış yüreklerin gölgesine sığınışımız. Kabaran göğsümüzle… Birileri ayağımıza postal, sırtımıza kaput ve başımıza kabalak olsun… Kabuklanmış yaralarımıza merhem olsun. Ya biz! Soğuk kaçar böyle şeyler bize… usturayı kaçırır yüzümüze…
Adam nasıl yetişir, bir oda dolusu Huzeyfe, Ebu Ubeyde nasıl yetişir Huzeyfe ve Ebu Ubeyde'yi özlemle arayan Ömer nasıl yetişir. Toplumun aradığı yöneticiler, yöneticilerin aradığı teba nerde bulunur Gittiği yere kendini de götüren adamlar nasıl yetişir Kendini gittiği yere tohum gibi eken, yeşertip göğerten adamlar nasıl yetişir Mıknatıs gibi adam çeken coğrafyalar nasıl oluşur. Coğrafyamızı bir çekim merkezi nasıl yaparız Müşkül bir durum vesselam.
Adam aramak insanlık tarihi kadar eski bir arayıştır. Toplumları ve devletleri var eden adamdır. Ama adam aramak hazırlop olmaktır. Beyin göçü pazarında piyasacılıktır. Hem emre müheyya adam nereden bulunur her daim Nasıl güvenir nasıl güvenilir Öyleyse emek verilecek alan kendi sahamızdır. Adam yetiştirme vazifemiz vardır.
Hz. Peygamber 40 yaşında peygamber oldu. Peygamber oluncaya kadar hangi süreçlerden geçti Fazlaca gündeme getirmediğimiz bu tecrübeden, günümüzde yararlanacağımız çok şey vardır. Peygamberimizin risalet öncesi yaşamı dini bir bağlayıcılık taşımaz. Mamafih sosyolojik, kültürel ve tarihi yönden istifade edilecek boyutlara sahiptir. Şimdi buna dair bazı örnekleri onun peygamberlik öncesi hayatından sunmaya çalışalım.
1. Temiz bir aile: Adam yetiştirme noktasında aile büyük avantaj sağlar. Ebeveyn ve aile ortamının çocuğun dünyasında model oluşturacağı kesindir. Nadiren çocuklar ebeveyn ortamını aşarak çocuk yaşta farklılıklarını ortaya koyarlar. Hz. Peygamber'in ailesi de o dönemde Mekke'nin eşrafından denilecek bir pozisyona sahipti. Bu durum onun çok farklı meclislerde bulunmasına ve tecrübe kazanıp yol yordam öğrenmesine olumlu katkı yapmıştır diyebiliriz. Çocuk yaştan itibaren çocuklarımıza, onları nerede görmek istiyorsak o alanları tanıtmamız gerekmektedir.
2. Dayanıklı bir beden ve ruh yapısı: Hz. Peygamber'in babası daha kendisi doğmadan vefat etmişti. Annesi de ona doyamadan hayata gözlerini yumdu. Hz. Muhammed hayata tabiri caizse yalnız başladı. Bunun ona katkısı ne olmuştur Diyebiliriz ki hayata karşı direnç ve dayanıklılık kazanmıştır. Bedenen sağlıklı, karakter olarak güçlü olmasında dönemin yaylası diyebileceğimiz çölün de rolü vardır. Şehir hayatının kozmopolit yapısından ve karışıklığından korunmuş ve fasih bir dil ile konuşmayı da badiyede öğrenmiştir. Çocukların bedenen sağlıklı büyümeleri ve ruhen doygun olmaları yetişme çevresi ile yakından ilgilidir.
3. Çoban: Sorumluluk duygusuyla yetişen bir insandan bahsettiğimizi belirtmek gerekir. Küçük yaşlardan itibaren hayata katkı sağlayan bir hayat tarzına sahipti. Sürekli tüketen rolünde değildi. Çobanlık yapmıştı. Bir sürüyü idare etmeyi öğrenmek insana kıvrak bir zeka ve takip gücü kazandırır. Çocuklarımızın belirli sorumlulukları alarak yetişmeleri onların iş yapabilme kabiliyetlerini geliştirecektir. Okuluna bile kendi gidemeyen çocuklar yetiştirmeye başladığımızı bu arada hatırlatmakta fayda var.
4. Seyahat ve ticaret: Hz. Peygamberin risalet öncesi hayatında önemli bir başlık da seyahat etmesi idi. Memleket görmek diye tercüme edebileceğimiz bu değer zihin ve düşünce gelişiminde oldukça müessirdir. Hz. Peygamber çocuk diyebileceğimiz çağlardan itibaren yakın coğrafyaya ziyaretlerde bulunmuştur. Önemli ticari faaliyetlere şahitlik etmiştir. İletişim şekillerini ve ticaret usullerini öğrenmiştir. İnsanla iletişim kurmayı adeta profesyonel şekilde uygulamalı olarak tecrübe etmiştir.
5. Toplum yararı hizmetlerde görev alma: Hz. Peygamber risalet öncesinden itibaren çevresine duyarlı bir tavır sergilemiştir. Sivil toplum diyebileceğimiz iyi niyetli girişimlere her zaman destek olmuştur. Hılfu'l-fudul diye bilinen erdemliler birliği teşkilatı coğrafyanın haksızlığa uğramış insanlarına sahip çıkmak üzere teşekkül ettirilmişti. Bugünün çocukları da küçük yaştan itibaren bu tarz sivil kuruluşlar bünyesindeki faaliyetlerde yer alarak gelecek tasavvurlarının teşekkül etmesi ve dünyada ana hedeflerine aşina olmaları temin edilmelidir.
6. Emin hakem: İşte yukarıda sayılan süreçleri içselleştirerek yaşayan Hz. Peygamber toplumda güvenilir bir şahsiyet olarak temayüz etmiştir. Toplumun sorunları karşısında müracaat edildiğinde herkesin gönül hoşluğu ile razı olacağı bir prestij kazanmıştı. Gençler ve çocuklar için gelecek beklentimizde ve hedefimizde nihai varış noktası sanırım bu olmalıdır.
Selam ve dua ile
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.