Terör yandaşlığının gündem olduğu şu günlerde; SAYIN BAHÇELİ' nin  yaptığı açıklamaları önemli buluyorum. Terör örgütüne, artık gereken en ciddi cevap verilmelidir, veriliyor...  

Teröre bulaşmış veya destekçisi olan tüm memurların görevine son verilmelidir. Aynı zamanda Üniversitelerde okuyan ve terör örgütü ile sürekli irtibat içerisinde olan tüm öğrencilerin, öğrenciliğine son verilmelidir.

Terör ile iç içe olan tüm insanların mal varlıklarına el konulmalıdır...

HDP kapatılmalıdır... Terör ile irtibatı olan vekillerin vekillikleri sona erdirilmelidir.

Bildiri yayınlayan emekli askerlerin rütbeleri sökülmelidir. Emekli maaşları iptal edilmelidir.

Anayasa Mahkemesine karşı olan açıklamalarını da unutmamak gerekir.

KISACASI TERÖR İLE BAĞI OLAN HERKESİN, BAĞI BİR MANADA KESİLMELİDİR.

Bu uyarılardan sonra, tüm terör örgüt mensuplarının mal varlıkları donduruldu el konuldu. Yine gelen haberler göre, Emekli bildirici askerlerin korumaları kaldırıldı. Lojman imtiyazına son verildi.

Evet, Sayın BAHÇELİ bütün bu uyarıları yaptıktan sonra; tarihi bir uyarıda daha bulunuyor. '' Ya şerefimizle şehit oluruz ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz.''

Bu çok ciddi bir uyarıdır...

Görünen o ki; Ülkemiz, son günlerde birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç hissettiği zamanları yaşamaktadır. Birlikten, kuvvet doğar, sözü adeta bugünler için söylenmiştir. Ayrılık, ayrışma, parçalanma, doğal olarak toplumda ayrışımı, bölünmeyi körükler. Bu durum en çok bizim dışımızda; bizim gelişmemizi istemeyen, tüm güçlerin işine gelmektedir. Güçlü bir Türkiye, onların hiçbir zaman hazmedemediği, kabullenemediği bir gerçektir. Bu gerçeğin hep hayallerde kalması için; elinden gelen her şeyi yapacaklardır. Son günlerdeki, değişik terör olayları, algı operasyonları, bildiri çıkışları,  oldukça dikkat çekicidir.  

En üzücü yanı ise, Bu Ülkede yaşayan kimi insanların, Ülkesini Ülke dışındaki güçlere şikayet etmesidir. Yazıklar olsun...

Bunlar yetmiyormuş gibi; Sayın Kılıçdaroğlu' nun, anlamsız açıklamaları; bana göre gündemi başka yöne çekme çabalarıdır. Böylece, siyaset gündemine oturmak istemektedir. Nihayet, bunu başarmış gibi, gözükmektedir. Hem Ulusal basının hem sosyal medyanın gündemine girmiştir. Ayrıca bu bildiri meselesinde kimi parti liderlerinin olayı duymamış gibi davranması , görmemezlikten gelmesi hafızalarda yer almıştır. Kimilerinin ise anlamsız açıklamaları...

Bu günlerde, Toplum üzerinde, etkin bir rol üslenen; Medya kuruluşları, yapacakları yayın anlayışı ile; birlik ve beraberliğe destek vermek zorundadırlar. Bu bir zorunluluktur. Bu amacı,  geçen yıllarda,  şehit edilen savcı olayında gösteremediler.  Allah şehit edilişine denk gelen şu günlerde; bir kez daha, şehadetini kabul buyursun. O zaman, Birileri Adeta terör ve terörist reklamı yaptılar…

Sayın Kılıçdaroğlundan bir beklentimiz var. Aynı eleştiriyi şu  pandemi günlerinde çok önemli konumda olan toplu taşımada gereken özeni göstermesi için belediye başkanlarına yapmasıdır. İnsanların omuz, omuza yolculuk yaptığı manzaraları neden görmez. Görür ise, neden bir uyarıda bulunmaz.

Halk ile yüz yüze görüşürken vatandaşlar kendi belediyelerinin ayrımcılığından şikayetçi oldular. O halde, onları dikkate almak gerekmez mi İzmir dede aynısı olmuştu...

ÜLKE GELECEĞİ İÇİN  BİRLİK VE BERABERLİK  ŞARTTIR... AYRIŞIM, ÇEKİŞME FELAKETTİR... KİMSENİN  YARARINA OLMAZ...