Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

ÇOCUKLARIMIZA ÇALIŞMA ALIŞKANLIK VE BECERİSİNİ KİM KAZANDIRACAK OKUL EVDE BAŞLAR

Bilgi güçtür, bilen güçlüdür. Kur'an'da: ''Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu '' (Zümer-9) ifadesiyle bu gerçek vurgulanmaktadır. Çağımız bilgi çağıdır. Bilim üreten ülkeler daha güçlüdür. Seksen milyon nüfuslu ülkemizde hepimizin cebinde, evinde bilim üreten ülkelerin cihazları kullanılmaktadır. Milli servetimiz o ülkelere akmaktadır. Onlar her dalda bilim üretiyorlar ve daha çok kazanıp, daha çok güçleniyorlar.
Peygamberimiz: '' Dünyayı isteyen ilime sarılsın, ahireti isteyen ilime sarılsın, hem dünyayı hem ahireti isteyen yine ilme sarılsın'' derken bize bilim üretmeyi hedef olarak göstermiştir. Ne yazık ki islam ülkeleri bilim ve teknoloji üretmeyi bırakın 57 islam ülkesinin ürettiği bir otomobil bile yoktur. Çünkü bizde bilene ve bilime değer verilmiyor, yeterince çalışıp- okumuyoruz. Bir Japon yılda ortalama 24 kitap okurken Türkiye'de bir yılda ortalama 24 kişi bir kitap okuyor. Sonuçta onlar dünya markası otomobiller ve teknolojik ürünler üretiyor, bizde satın alıyoruz.
Yaşadığımız bu olumsuzlukları aşmanın yolu yine eğitimden ve çalışmaktan geçmektedir. Bunu sağlamak için daha eğitimli, daha ilgili anne-baba ve öğretmen işbirliğinin sağlanmasıdır. Eskiler '' EĞİTİMDE BAŞARILI OLMAK İÇİN; TALEBENİN HEVESİ, VELİNİN KESESİ, HOCANIN NEFESİ BİR ARADA OLMALIDIR'' derlerdi. Talebenin hevesini nasıl sağlayacağız Önce bundan başlayalım. Günümüzde anne-babalar çocuklarına pahalı bilişim araçları almakla görevlerini tamamladıklarına inanıyorlar. Oysa çocukların pahalı araçlardan çok ilgi ve desteğe, doğru rol modele ihtiyaçları var. Öğrencilerin çalışıp okumasının önündeki engeller giderek artmıştır. Öğrencinin etrafında çok yıldızlı, parlak çeldiricilerle (bilgisayar, tv, vb) dolu bir dünya var. Bunu aşmak için doğru rol modele ihtiyaçları var. Konumuzu şu soruyla açalım: ÇOCUKLARIMIZA ÇALŞMA HEVESİ, ÇALIŞMA ALIŞKANLIK VE BECERİSİNİ KİM KAZANDIRACAK İşte işin esef verici tarafı burada başlıyor. Ne yazık ki ailelerin birçoğu bunu öğretmenden beklemektedirler. Ailelerin en büyük yanlışı buradan başlamaktadır. Çocukların zeka ve sorumluluk gibi davranış beceri ve alışkanlıklarının yüzde 85'i, 0-5 yaş arasında kazanılmaktadır. Aileye özellikle annelere çok büyük iş düşmektedir. Eski bir söz var: Ana kucağı eğitim ocağı. BİR TOPLUMDA KADINI EĞİTİMLİ HALE GETİRİRSENİZ, BÜTÜN BİR MİLLETİ EĞİTMİŞ OLURSUNUZ. Anne-baba, çocuklarına önce sorumluluk duygusunu, sonra çalışma arzusu, çalışma alışkanlık ve becerisini kazandırmalıdır. Bunu kendi hayatlarında uygulayarak çocuklarına örnek olmalıdırlar.
Sanal alemde gezen bir öğrencinin ödevinde yazdığı çarpıcı cümle konumuzu en iyi şekilde özetliyor: '' BABAM TELEVİZYON KUMANDASINI TUTUĞU KADAR BENİM ELİMİ TUTMADI'' diyor. ''Odana git, çalış'' demekle çocuk çalışmaz. HANGİ ANNE-BABA GÜNÜN BELLİ SAATLERİNDE TV, BİLGİSAYARI KAPATIP AİLECE KİTAP OKUYUP ÇOÇUKLARINA DOĞRU ROL MODEL OLUYOR '' Evladım gel birlikte çalışalım'' diyor Anne- babaya düşen en önemli işlerin başında çocuğun, okulda işlenilen derslerin evde tekrarını yapmalarını sağlamalarıdır. '' ÖĞRENCİ EVDE BİLGİ İLE BAŞBAŞA KALMADIKÇA ASLA ÖĞRENME GERÇEKLEŞMEZ. KONULARI TEKRAR ETMEZSENİZ UNUTURSUNUZ DEMEK EKSİK BİR İFADEDİR. DOĞRUSU KONULARI EVDE TEKRAR ETMEZSENİZ ÖĞRENEMEZSİNİZ.'' Anne-babalar okulda işlenilen konuları mutlaka bir çalışma defteri oluşturarak öğrencisinin yazarak tekrar yapması alışkanlığını kazandırmalıdır. Çocuklarımıza özellikle şu örneği vermeliyiz. SULTAN MEHMET ÇOK ÇALIŞIP, YORULMASAYDI YEDİ DİL VE EN İLERİ MÜHENDİSLİK BİLGİLERİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYDİ Döktürdüğü dev topların hesaplamalarını yapabilir miydi SULTAN MEHMET'İ FATİH YAPAN, PADİŞAH ÇOCUĞU OLMASINA RAĞMEN ÇOK ÇALIŞIP, YORULUP BİLGİYLE DONANMASIDIR. HİÇ KİMSE ÇALIŞMADAN, YORULMADAN, ÖĞRENMEDEN, YATTIĞI YERDEN FATİH OLAMAZ.
Sorumluluklarını yerine getirmeyen çocuklara karşı cezasız disiplin, sorumluluk geliştiren disiplin yöntemi uygulanmalıdır. Ailede herkesin görevleri, sorumluluklarını tüm fertler bilmeli yerine getirmediği taktirde karşılığında bütün ailenin üzüleceğini, bundan etkileneceği bilincini kazandırılmalıdır. Haftada bir aile toplantısı yapılmalı, çocukların fikri alınmalı, böylece çocuk, konulan kuralları benimseyip, uymada titiz davranacaktır. Anne-babalar, çocuklarına soru sorma becerisini küçük yaşlardan itibaren kazandırmalıdır. Bilim sorguyla başlar, doğru soru sormasını bilende merak uyanır, ulaştığı bilgiyi unutmaz. Bir bilim adamı anılarında komşu çocuğu ile sıra arkadaşı olduğunu anlatır; '' Arkadaşımın ailesi daha varlıklı, daha ilgiydi ama arkadaşım okuyamadı. Her gün eve gelince arkadaşımın annesi oğlum öğretmen bugün sana ne dedi, aferin dedi mi Diye sorardı. Benim annem ise oğlum bu gün sen öğretmene ne sordun Diye sorardı. Annem bana soru sormayı öğretti.'' Soru sorma becerisini kazanan öğrencide özgüven duygusu gelişir, konulara karşı merak uyanır, çabuk öğrenir, öğrendiğini unutmaz, araştırmacılık ruhu kazanır.
Bizim her öğrencimiz kıymetlidir, her biri ayrı bir değerdir. Çok özel ihtimamla, çok özel ilgiyle büyüyen çocuklar okulda zorlanmaktadır. Sınıfta kendisi gibi kırk tane öğrencinin içinde aynı ihtimamı göstermeye öğretmenin ne zamanı ne de imkanı vardır. Aileler çocuğa sevgi göstermede ölçülü olmalıdır. BİTKİ İÇİN SU NE İSE ÇOCUK İÇİN DE SEVGİ ODUR. EKSİK OLURSA KURUTUR, FAZLA OLURSA ÇÜRÜTÜR. BİZ ÖĞRETMENLERİN VELİLERDEN İSTEĞİMİZ; ANNE-BABALAR ÇOCUKLARINA İYİ BİR MATEMATİKÇİ, İYİ BİR FİZİKÇİ… OLMAYABİLİRLER AMA ÇOK İYİ BİR REHBER VE ROL MODEL OLABİLİRLER. ANNE-BABA NE KADAR ETKİLİ ANNE-BABA OLURLARSA; ÇOCUKLARI DA OKADAR ETKİLİ ÖĞRENCİ OLACAKTIR. UNUTULMAMALIDIR Kİ ÇOCUKLAR BÜYÜLERİNİN AYAK İZLERİNİ TAKİP EDERLER.
Selam olsun çocuklarına çalışma, öğrenme, üretme alışkanlık ve becerisini kazandıran ailelere.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi