Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

DEDE PAŞA EFENDİ, MÜRŞİD´İ KAMİL´İ ANLATIYOR

Dede Paşa Efendi kırk üç sene evvel vefat etmiş, Allah rahmet etsin. Bizim, seneler sonra onun sözlerini bu güne taşımamızın nedenleri, şahsına duyduğumuz antipatiden değil tabiî ki. Çünkü kendisini sağlığında tanımadık, görmedik. Ancak hayatının anlatıldığı kitabın özetinde gördük ki şeyhin sözlerinde Dine, şeraite ters düşen nice fikirler var, hatta inananları şirke düşürecek sözler var. Emri maruf, Neyhi münker emri ilahisini yerine getirmek için günümüzde ki sofilerin dikkatine sunmak istiyorum. Ola ki, bu yanlışlardan vazgeçerek imanlarını korusunlar.
Kaldığımız yerden Dede Paşa Efendinin söylediklerini yazmaya devam edelim:
Dede Paşa'ya göre Mürşid:
-Mürşidler adam oynatır, Mürşid olana müjdeler olsun, Mürşid olanın müşküli olmaz.
-Mürşidi kamil olanların, benim mürşidim-Sultanım da dahil, müritleri hesaptan sualden kurtulmuşlardır, Allah'a şükür. (Günümüz şeyhlerinden bir tanesi de diyor ki, 'İhvanımızdan bir tanesi vefat ettiğinde kabirde münkir nekir gelir, bazı sorular sorar. Vefat eden mürit, ben Nakşibendî tarikatından felan şeyhin müridiyim deyince melekler soruyu geri çeker ve senin cennetteki yerin hazır derler.' Aynı yanlışlık devam ediyor.)
-Mürşidi Kamil, bizim yaratılışımızın icabı, bize alettir. Mürşidi Kamilin hakikati: Cenabı Hak azametiyle ete kemiğe bürünüp, Mürşit şeklinde müride görünür. Halbuki hakikati Cenabı Allah'ın azametidir. (Peki, günümüzün Cübbelisi ne diyordu 'Bir yalancı rüyasında Allah'ı görmüş, Allah ona demiş ki, 'Ete kemiğe büründüm, Cübbelinin şeyhi olarak göründüm.' Peki, ermiş efendiler, bir gün adama sormazlar mı, din bunun neresinde, Kur'an bunun neresinde diye )
-Mürşidi Kamilin vücudu, Rasulüllah Efendimizin kabri şerifidir. (Yani Peygamber, bizim şeyhin vücudunda yaşıyor ve ya bizim şeyh, peygamberin ta kendisidir.)
-Öyle olduğu için Mürşidi kamilin elinden tutan bir Müslümanın günahı, kul hakkı dahil affolur. (Hoppalaaa. Bu saçma söze bizim sofi sevenler ayetlerden delil bulamazlar ya, hadis zannettikleri uydurma rivayetlerden de delil bulamazlar.)
-Mürşidi kamillerin görevleri icabı şehirleri vardır. Gül şehri, Sümbül şehri, Bülbül şehri. Her şehir deki Mürşidin görevi ayrıdır. İşte mürşide tutunan Müslümanların ne hesabı var, ne suali var. Onlar darı bekaya göçtüğü gün, mürşit hangi şehirde ise mürşitte o şehirde olur. Yani o şehirler mahşerde meydana gelir. O şehirlerin umumi halkı o mürşidin sayesinde hesaptan, sualden kurtulur. Cenabı Allah lütfedip mahşer hesabı görülünce onlar mest olmuş halde Allah'ın cemalini seyrederler. Sultanım, Salih Babam şöyle buyurur: 'Eriştim ahir bir mürşide onu Hızrı zaman gördüm. Demi enfası Mesiha Muhammed'den nişan gördüm.
-Evliya da Havf, hüzün olmaz, sual hesap olmaz. Evliya, daima Allah'la beraberdir. Çünkü Allah onda celis olmuştur. (Celis, birlikte oturan demekmiş. Yani Allah mürşitle beraber oturuyormuş.) Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail ve Hızır evliyanın emrindedir. Evliyaüllah, müridin zahirini, batınını, evvelini, ahırını, derdini, dermanını, vücudunda kaç kıl olduğunu bilir. Allah onlara bildirmiştir. ( Eeee, şeyh efendi, Allah'ın sıfatlarını topladın Evliyaya verdin, yetmedi gaybı da Allah'ın bildirdiğini söyledin. Lütfetseydin de bir tanecik ayetten veya hadisten delil gösterseydin olmaz mıydı
-Mürşidin bir milyar müridi olsa, hepside ayrı-ayrı yerlerde bulunsa, mürşit onların her birinin her halini bilir. Bu sözler tamamen atmasyon şeyler ya haydi varsayalım ki mürşid bu hali bildi. Bu durumun müride ne gibi bir faydası var. Mesela sözlerini yazdığımız şeyh efendi veya onun şeyhi 1939 da hayatta idiler. Bu efendilerin o tarihlerde Erzincan da binlerce müritleri vardı. Kendileri de Erzincan'a yakın yerlerde oturuyorlardı. O büyük deprem de niye ellerini uzatıp ta müritlerinden bir kaçını kurtarmadılar. Hanı bunların bir adı da Gavs'tu, elini uzattıklarını kurtarıyorlardı. Hanı 'Kutup' idiler, kainat bunların etrafında dönüyordu, her şeyi bunlar idare ediyorlardı. Ne ise bu konuyu daha fazla uzatmayalım da gelecek hafta Dede Paşa Efendinin diğer serüvenlerini yazalım. İnşallah

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi