
Şadiye ÖZTÜRK
Fitnenin kindarlığı, aklî tefekkürü engeller mi
Evet, insan, fitne zehrinin zihnine zerk edilmesine bir kere müsaade ederse, bu onun sadece zihninde kalmaz, oradan nefsine ve hatta hafızasına doğru harekete geçer. Fitne zehrinin adeta doping etkisiyle nefis galeyana gelir, kibir ve kin kabarır, bu kötü duyguların tesiriyle beden harekete geçer, kaşlar çatılır, baş veya parmak sallanır, gözler büyür, vücut gerilir veya buna benzer tepkiler doğar. Bu durum, aklın kontrolünün, nefsin eline geçtiğinin işaretidir. Bu durumda nefs, zerk edilen fitneyi besleyip büyütmenin çarelerini arar. Yani sadece duyduklarıyla, okuduklarıyla, gördükleriyle de yetinmez; buna dair, geçmişte, mercimek kabuğunu bile dolduramayacak kadar ufacık bir yaşantı bile varsa, hafızasından onu da çıkarıp, kocaman bir ur haline getirip, bütün zamanlarında, adeta benliğini giderek büsbütün saran bu halet-i rûhiyenin ağrılarının, sancılarının esiri olur. Bu kendini dolduruşun etkisiyle, bir de vurmaya, kırmaya, hatta kan dökmeye meylederse; bunu tek başına yapmasının, hem kendini tatmin etmeyeceği ve hem de gücünün ve cesaretinin yeterli olmaması halinde, kendisinin büyük zararlara uğrayabileceği korkusuyla, kendisi gibi insanlıktan çıkmış fitne asalaklarını aramaya, sayılarını çoğaltmaya gayret eder. Eğer iradesi de; onu bu tehlikeli mecradan çıkarıp, kafasını ellerinin arasına aldırıp, kendi kendine, 'Ben ne yapıyorum böyle, bu bencillik, kin ve nefret beni mahvediyor. Dünya hayatının bunca güzelliklerini görmemi, mutlu olmamı engelliyor. Beni de yaratan Allah'ın yarattığı birtakım insanları, ırk ve mezhep gibi bahanelerle ötekileştirmem, onlara peşin hükümlü davranmam doğru değil. Dünya büyük, hepimize yeter, sevgi ve hoşgörüyü elden bırakmamam, empati kurmam gerekir. Yardımlaşma ve dayanışma, birlik ve beraberlik içinde huzurlu yaşamak, güçlerimizi birleştirmek ve daha kuvvetli olmak varken, hasımlarımızı sevindirecek bu kötü duygulardan arınmalıyım. Türkiye Cumhuriyeti Devletine/Devletime ve onun himayesindeki bütün insanlara, bin yılı aşkın bir zaman diliminde ve hala birlikte yaşadığımız kardeşlerimize ve aynı zamanda istiklalimize, hürriyetimize ve geleceğimize, dinimize ve kardeşliğimize, kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bu ulvî değerlerimizi yok etmek ve kardeş kavgası çıkarmak isteyenlere karşı mücadelesinde, Devletimizin yanında olmalıyız.' gibi doğru kararlar verdiremeyecek kadar güçsüzse; bu durumdaki insan, sağlıklı ve aklî tefekkür edebilir mi (Yani, derinlemesine düşünebilir mi ) Sağlıklı tefekkür edemeyen bir insana, psikolojik olarak, sağlıklı denilebilir mi Bu kan ve göz yaşından beslenen kin ve nefret mikroplarının sebep olduğu psikolojik hastalığa yakalananlar mutlaka tedavi edilmelidir. Bu hastalığın yegane ilacı nasihattir, terbiyedir/eğitimdir.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (A.S.) 'Ed-dinü nasihatün.' (din nasihattir) buyurmuşlardır. İslam'ın dörtte birine denk kabul edilen bu Hadis-i Şerifte geçen 'Nasihat', bir şeyi ve bir kimseyi içten ve gönülden sevmek, ona bağlanmak, ihlas, sadakat ve samimiyet demektir. Ayrıca 'nasihat' kelimesi; insanları iyiye ve güzele sevk etmek için yapılan güzel konuşma vaaz, öğüt verme, tavsiye etme, ihtar etme, ibret verici ders gibi ifadelerin yerlerine de kullanılmış; 'nasihat edilen kimsenin hayrını istemek' diye de ifade edilmiştir. Bu itibarla, nasihat kelimesinin zıt anlamı da, aldatmak, kandırmak ve iki yüzlü davranmaktır. Halkımızı, milletimizi kandıranlara ve ikiyüzlü davrananlara karşı birlikte mücadele edilmelidir.
Geç kalınmamalı, hemen şimdi başlanmalı, ülkemizin ve hatta dünyanın mütedeyyin alimleri, liderleri, vaizleri, hatipleri, hocaları, öğretmenleri, babalar, anneler bir araya gelmeli; görevlendirmeler yapılmalı, görevler üstlenilmeli, kollar sıvanmalı, yorulmalı, ter dökülmeli; salonlarda, ibadethanelerde, okullarda, okulların dershanelerinde, amfilerde, kışlalarda, meydanlarda, sohbetlerde, toplantılarda, uygun olan her mekanda ve alanda ve de her fırsatta; şer güçlere, bölücülere, onların medyasına, fitnesine, yalanlarına, iftiralarına, yaymak istedikleri kin ve nefret mikroplarına karşı; inançlarımızı ve değerlerimizi yozlaştırma, neslimizi ahlaksızlaştırma, gayrimeşru evlilikleri teşvik etme, fırsat buldukları her ortamda ve fırsatta sayımızı azaltma taktiklerine karşı; bizi ve devlet adamlarımızı ve de dolayısıyla devletimizi itibarsızlaştırma küstahlıklarına, saldırılarına, savaş çıkarma ve savaşa sürükleme emellerine karşı, tek yürek olunmalıdır.
Çocuklarımıza, gençlerimize, hepimize; şuurlandırma, birlik olma, kuvvetli olma, inançlarımıza ve değerlerimize vatanımıza ve milletimize/birbirimize sahip çıkma, uyanık olma, feraset, basiret, insanlık, adamlık, hak ve adalet, çok çalışma ve çok üretme, güçlü bir savunmaya sahip olma, hayra hizmet etme, birbirimize ve devletimize değer verme, ayrımcılık yapmama, insan sevgisi, saygı, samimiyet, mesuliyet ve hoşgörü, yani hülasa güzel ahlak nasihatleri, vaazları, dersleri, eğitimi/terbiyesi, hal ve dil lisanıyla ve mutlaka samimiyetle verilmelidir. Bu faaliyetler fırsat bulunan her ortamda, hem enformel ve hem de sistemli, programlı ve görevlendirmeli olarak sürekli/devamlı icra edilmelidir. Unutmayalım ki, '(taşı bile delen)Damlaların kuvveti ağırlığında değil, devamlılığındadır.'
Yalnız, bir şeye çok dikkat edilmeli, böyle bir faaliyette görev alacak kişiler test edilmiş, tecrübeli, kabiliyetli, ciddî ve güvenilir olmalı; konular, mevzular ve mahiyetleri amaca hizmet etmeli; anlatanlar, anlatılanlar mutlaka takip edilmeli, notlar alınmalı, eksiklikler giderilmeli, lüzumsuzlar çıkarılmalı, kötü niyetlilere müsaade edilmemeli; başarılar karşılıksız kalmamalı, korunmalı ve takdir edilmelidir. Kişilerin ve programların, gereksiz detaylandırmalarla, abartılarla, hariçten gazel okumalarla dumura uğramasına, sulandırılmasına, yavaşlatılmasına, engellenmesine ve benzeri zararlar görmesine asla müsaade edilmemelidir.
Ne duruyoruz, hepimiz de görevliyiz, daha fazla geç kalmamalıyız. Dersimize iyi çalışmalıyız. Bu mühim ve hayatî ihtiyacımızı hepimiz de müşahede etmiyor muyuz
Haydi o zaman!.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.