
Şadiye ÖZTÜRK
PARADOKS
CHP ve MHP liderleriyle yeni anayasa için görüşmeye giden Davutoğlu başkanlık sisteminin tartışılmasını istedi. Yeni kurulacak anayasa komisyonunun bunu değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Gerek CHP, gerekse MHP ''zinhar başkanlık sistemi kabul edilemez''i peşin peşin söylediler. Yeni süreçte öyle görülüyor ki gündemi malum olan HDP, maskesini çıkarıp, asıl hizmet ettiği çevrelerin piyonluğunu yapacak. Sürece içinde olsalar dahi onlar seçime ''seni başkan yaptırmayacağız'' retoriğiyle girdikleri için zaten görüşleri belli.
Gelelim bir kaç gündür Erdoğan üzerinden yürüyen ''Nazi tipi başkanlık'' tartışmasına... Erdoğan'ın Suudi Arabistan dönüşü havaalanında yaptığı açıklamayı malum çevreler, Erdoğan'ın bilinçaltını kusması olarak nitelendirdi. Erdoğan, ''illa da parlamento kalsın derseniz, dünyada hem başkanın olduğu hem de parlamentonun çalıştığı sistemler de var. Mesela Nazi Almanya'sı'' dedi. sen misin bunu diyen Yaklaşık 13 yıldır iktidarda olan Erdoğan nihayet ağzındaki baklayı çıkarmıştı ve bu açıklamalar malumun ilanıydı. Ona oy veren %50 artık onun ne (!) olduğunu anlamalıydı. Nasıl ki, Adolf Hitler önce işçi sınıfının haklarını savunduğunu iddia etmiş, halkın desteğini büyük oranda arkasına aldıktan sonra da gerçek yüzünü göstermişse, şimdi de Erdoğan aynı şeyi yapıyormuş. 2002'de demokrasi söylemlerini dilinden düşürmeyen, ''her türlü vesayeti kaldıracağız diyen'' Erdoğan, halkın desteğini büyük oranda arkasına aldıktan sonra, asıl yüzünü nihayet göstermiş. Hatta hızını alamayıp Erdoğanlı Türkiye'nin bugününü Ortaçağ Avrupa'sına benzetenler dahi oldu. Peki, bu dediklerinizi kabul ettiğimizi farz edip bir beyin fırtınası yapalım. Okuduğu okul İmam Hatip Lisesi olan, çekirdeğinden yetiştiği parti ve görüşü belli olan Erdoğan'ı ve dönemini neden Hristiyan dünyasının faşist liderlerine ve din kisvesi ile zulmün zirve yaptığı Ortaçağ dönemine benzetiyorsunuz. Adolf Hitler'in anladığı kafatası milliyetçilik için ''her türlü milliyetçilik ayağımın altındadır'' diyen Erdoğan'la Hitler'in ne gibi bir benzerliği olabilir Benzetecekseniz İslam dünyasından diktatörler seçin, benzetecekseniz İslam'ın hüküm sürdüğü dönemlerden dem vurun. Dem vuramazsınız çünkü İslam'ın hüküm sürdüğü dönemlerde ne diktatör bulabilirsiniz, ne de zulüm çağı... Mesela Selahaddin'i Eyyubi'den, Tarık bin Ziyad'dan, Harun Reşid'den, Halid bin Velid'den örnek verin. Deyin ki Endülüs dönemine, Selçuklu dönemine, Osmanlı dönemine benzetmek istiyor Türkiye'yi... Ne de olsa onları da sevmiyorsunuz. Erdoğan Türkiye'de rejim değiştirmek istemediğini, sadece yönetim şeklinin Başkanlık Sistemi olmasının Türkiye'nin istikrarı için daha iyi olacağını, Parlamenter Sistemin Türkiye'ye dar geldiğini defalarca yineliyor. Bu ifadelerine
rağmen hala, Erdoğan'ın gizli bir gündemi var diyorsanız, hala takiyye yaptığını düşünüyorsanız biraz mantıklı olun. Velev ki Erdoğan, bunları kafasında ki gizli gündemi gerçekleştirmek için basamak olarak kullanıyor diyelim. Peki, bu durumda Erdoğan Türkiye'yi neden Osmanlı gibi gerçek anlamda İslamiyet'e uygun yaşamış bir devlete değil de, dindar bir Hristiyan olan Adolf Hitler'in Almanya'sına benzetmek istesin. Hani Erdoğan İslamcıydı, şeriatçıydı. Seküler hayatınıza tecavüz ediyor, sizin yaşam alanınızı daraltıyordu Sizce de bu büyük bir paradoks değil mi
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, lafazanlıklarla, küçük akıl oyunlarıyla kandırmak, beyinlerini bulandırmak için çırpınıp duruyorsunuz. Şunu bilin ki havanda su dövmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Artık Müslümanlar mantık şirazelerini doğru noktaya koymayı öğrendiler ve Allah'ın izniyle de Hz. Muhammed'in açtığı yolda Kur'an'ın ışığında yürümeye devam edecekler.
Bediüzzaman'ın dediği gibi ''şu istikbali inkılapta en gür seda İslam'ın olacaktır.'' Dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.