Türkiye'de;

Kürt vatandaşlarımız memur olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız polis, subay olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız kaymakam olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız vali olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız genel müdür olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız müsteşar olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız general olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız belediye başkanı olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız milletvekili olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız bakan olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız cumhurbaşkanı olabiliyor,

Özal Cumhurbaşkanı iken; ''Damarlarımda Kürt kanı dolaşıyor'' dedi, kimse yadırgamadı.

Kürt vatandaşlarımız şirket, holding kurabiliyor, ihale alıp zengin olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız parti kurup seçimlere katılabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız Kürtçe tiyatro, müzik yapabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız gazete, dergi, televizyon kurup yayın yapabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız özel okul kurabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız her yerde rahatlıkla Kürtçeyi kullanabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız şarkıcı, artist, futbolcu, sanatçı, sporcu olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız ülkemizin her yerinde mal-mülk sahibi olabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız ibadetlerini rahatlıkla yapabiliyor,

Kürt vatandaşlarımız Türk vatandaşlarımızla evlenebiliyor,

Kürt vatandaşlarımız yerel kıyafetlerini her yerde giyebiliyor,

Kürt vatandaşlarımız Türkiye'nin her yerinde, her kurumunda gururla ''Ben Kürt'üm'' diyebiliyor,

Kürt vatandaşlarımız anayasal, yasal hakların tamamından eşit olarak faydalanıp, kullanabiliyor.

TÜRKİYE'DE TÜRK'E NE VAR DA KÜRT'E YASAK TÜRKİYE'DE KÜRT'E YASAK YOK, YASAK TÜRK'E VAR;

Kürt, Türkiye'nin her yerine gidip mal-mülk edinebilirken, Türk korkudan doğuya gidemiyor.

Kürt ''Ben Kürt'üm'' derken, Türk ''Ben Türk'üm'' diyecek olsa ''ırkçı'' diye hakaret edilip, aşağılanıyor,

Kürt yasak olan bayrakları meydanlarda taşırken, Türk doğuda Türk Bayrağı ile dolaşmaya korkuyor,

Kürt devletten rahatlıkla ihale alabilirken, Türk ihale alacağı zaman Kürt mafyasının tehdidinden korkuyor,

Kürt ırkçılığı tehdidi ile karşı karşıyayız. Milletimiz, medya, sanal alem gibi iletişim araçları, kitap, dergi, sinema ve bazı dini guruplar eliyle ağır bir bombardıman ve yanlış bilgilendirmenin etkisi ile karşı karşıyadır. Her alanda örtülü bir Kürt ırkçılığı yapılmaktadır:

Dizilerde anlatılan hayatlar Kürt, izleyenler Türk,

Filmlerde işlenen yaşantılar Kürt, izleyenler Türk,

Tiyatrocular ve tiyatro oyunlarında anlatılanlar Kürt, izleyenler Türk,

Reklamlarda bile oyuncular ve işlenen konular Kürt, izleyen ve para verenler Türk,

Düğünlerdeki oyun müzikleri Kürt, oynayanlar Türk,

Şarkıcılar Kürt, para verip dinleyenler Türk,

Siyasetçiler Kürt, oy verenler Türk,

Şeyhler Kürt, müritler Türk.

ÜLKEMİZDE ADETA TÜRK'ÜM DEMEK SUÇ OLDU!

Kürtleri hep kendimizden bildik. ''TÜRK VE KÜRT İKİZ KARDEŞ GİBİDİRLER. KÜRT NE KADAR KÜRTSE TÜRK DE OKADAR KÜRTTÜR, TÜRK NE KADAR TÜRKSE KÜRT DE OKADAR TÜRKTÜR'' dedik. Varsa bir haksızlık o Türk'e de yapılıyordur bunları elbirliği ile birlikte aşmalıyız. Urfa'da bir mahrumiyet yaşanıyorsa, o mahrumiyet Afyon-Yozgat-Kastamonu-Sivas-Erzurum'da da yaşanıyordur. TUİK verilerine göre ülkemizin en fakir bölgesi G. Doğu değil, Kastamonu- Yozgat-Sivas-Erzurum-Kars hattıdır.

İlk Kürt isyanı Osmanlı döneminde 1800'lü yıllarda çıktı. Osmanlı devrinde on dört defa Kürt isyanıyla karşı karşıya kaldık. O dönemde ''Ne mutlu Türküm diyene'' sözü yoktu. Devletin her makamında Kürt kardeşlerimiz oturuyordu. Ama yine de isyanlarla karşılaştık. ''Ne mutlu Türküm diyene, dediğiniz için onlar isyan ediyor'' diyenlere birer belgedir bunlar. ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE'' SÖZÜ BÖLÜCÜ DEĞİL BİRLEŞTİRİCİ BİR İFADEDİR. BİN YILDIR BAĞRINDA KÜRT KARDEŞLERİNİ HAÇLILARA VE SİYONİSTLERE KARŞI KORUYAN, KÜRTLERİN VE ADRİYATİK'TEN- ÇİN SEDDİNE KADAR BİRÇOK MİLLETİN MÜSLÜMAN OLMASINA VESİLE OLAN, İSLAMIN BAYRAKTARI TÜRK MİLLETİNE KATILABİLME İFADESİDİR.

EMPERYALİSTLERİN ''BÖL-PARÇALA-YUT'' TUZAĞINA DÜŞMEMELİYİZ. O tuzağa düşen Arap kardeşlerimiz bedelini Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de hala ödüyorlar. Türk Milletinden ayrılanların acısı, gözyaşı hiç dinmiyor. Kürt kardeşlerimiz bunlardan ibret almalı, bu durumu iyi okumalıdırlar. Bugün devletimizin en üst makamlarında Kürt vatandaşlarımız görev yapıyor. Amacımız birlikte daha çok ekmek, daha çok sağlık, daha çok eğitim olmalıdır.

İSLAMA BİN YIL HİZMET ŞEREFİNE ERMİŞ, İSLAMIN BAYRAKTARI OLMUŞ TÜRK MİLLETİNİ SEVMEK; İSLAMA HİZMETTİR.