Yakın zamanda gelecek başımıza...
Tadilat için terzide bir hafta,
Tıraş olmak için berberde on gün,
Yağ değiştirmek için sanayide, belki bir ay sonraya sıraya gireceğiz.
Zira,
Usta ve sanatkar yetişmiyor.
Çünkü çırak yok.
Çırak olmak isteyen binlercesini, devlet toplayıp zorla okula gönderiyor.
Sınavlarda her sene on binlerin sıfır çektiği okulların hali ortada.
Zira; zorla okulda tuttuklarımız kendileri okumadığı gibi; diğerlerinin de insicamını bozup, iyiyi kötü ediyorlar.
Manzara bu kadar net ve vahim.
Ama ya gören duyan yok ya da cinnetin arifesindeyiz.
Herkes masa başı iş peşinde.
Ana - Babalar, evlatlarının hakim, savcı ya da doktor olmasını istiyor.
Devlet, herkese bol keseden diploma dağıtıyor.
Her diploma alan da kendini memur namzedi görüp "Devlet kapısında" sıraya giriyor.
Herkes "lüküs hayat" peşinde.
Terlemeden kazanmak cazip geliyor gençlere.
28 şubatta İmam hatibin yolunu kesmek için tırpanlanan meslek okulları, karşı hamleyle temelli yok ediliyor...
Olan, sanatkara, zenaatkara ve esnafa oluyor.
Allah herkesi farklı kabiliyette yaratmış.
Toplumda demirci de olmalı, müstahdem de, doktor da.
Yanlış yönlendirmeler sebebiyle; diplomasız kimsenin kalmadığı ama kimsenin de bir işe yaramadığı bir cemiyete doğru gidiyoruz.
Ve bu vahameti başarı gibi gösterenler var.
Yazık olacak, hem de çok yazık...