Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

3. SİVAS KİTAP GÜNLERİ FİYASKOSU

Ağustos ayının sonlarına doğru, şu an köşesinde yazılarımı neşrettiğim İrade ve diğer mahalli gazetelerde 'Bu yılki 4 Eylül şenliklerinde 3.'sü düzenlenecek olan Kitap Günleri etkinliğine katılacak olan şair ve yazarlar belli oldu.' Satırlarıyla başlayan bir haber yayınlandı. Dikkatimi çekti ve ilgiyle okumaya başladım Evlere şenlik bir yazı. Daha ilk başta kitap günlerinin fiyaskoyla sonuçlanacağının işaret fişeği satırlar. İnternete de düşen haberin devamını okuyalım.
'Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Kitap Günleri etkinliğinde Prof. Dr. İhsan S. Sırma, Balçiçek İlter, Murat Menteş, Erdal Demirkıran, Kahraman Tazeoğlu, Mustafa Armağan, Hayati İnanç, Dr. Adem Güneş, Mehmet Şarkışla, Rasim Özdenören, Senai Demirci, Müjgan Üçer, Uğur Koşar, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Sibel Eraslan, Tarık Tufan, Nermin Bezmen ve Prof. Dr. Erhan Afyoncu için Buruciye Medresesi'nde söyleşi programı organize edilecek.
Söyleşilerin yanı sıra imza programı da gerçekleştirecek bu önemli isimlerin yanı sıra Ahmet Köse, Mustafa Altınay, Nermin Tayalan, Bekir Akbulut, Fatma Pınarbaşı, H. Betük Ürker, Bilal Karaman, Şevki Kayaturan, Nevin Kılıç, A. Necip Günaydın, Nazım Hikmet Polat, Sabiha Serin, Aşık İsmeti, Ahmet Mahir Pekşen, Semih Bulgur, Yusuf Güldalı, Haluk Çağdaş, Mehmet Şarkışla, Bekir Alim, Berat Demirci ve Recep Toparlı gibi isimlerde imza programı düzenleyecek.'
Bu önemli isimleri kim belirlemiş ve hangi kıstasları kullanmış bilemiyorum. Ve hangi mantıkla Profesör Recep Toparlı gibi Türk dilinin her biri ayrı hazine kelimelerini emanet ettiğimiz bir değeri daha az önemlilerin arasında saymış. Ya da kültür dünyamıza sayısız makale ve kitapları ile destek vermiş Prof Dr. Nazım Hikmet Polat'ı hangi insafla önemli isimler kategorisinin dışına itmiş. Pes doğrusu. Bin kere pes, milyon kere pes.
Böylesi bir yanlış başlangıcın üzerine doğrunun nasıl yüklenebileceğini düşündüm ve yol bulamadım.
Böylesine yanlış bir başlangıç bütün planlara gölge düşürür. Bu yanlış bütün doğruları lekeler, gölgeler, zan altında bırakır.
Böyle bir başlangıçla ilan edilen kitap günlerinin başarılı olması sürpriz olurdu. Başarılı olamadı da. Önemli isimler diye sıralanan ve gerçekten kültür dünyamızın kıymetli kalemşörleri bile kitap imzalayacak okuyucu bulma konusunda sıkıntı yaşadı. Üç beş kişiyle sohbet etmek zorunda kalan kıymetli düşünürlerin yaşadıkları hüsran yüzlerine aksetti.
Fiyasko… Tam anlamıyla fiyasko. Kendi fikrimin ve intibaımın kurbanı olmayayım diye araştırdım. Gezdim, sordum, katılımcılar ve halkla konuştum. Renksiz, ruhsuz, kişiliksiz, heyecansız kitap günlerinin başarılı olduğunu söyleyenlerin azlığı dikkatimi çekti. Zaten basın dünyasının kalbinin attığı İstanbul'un ciddi yayınevlerinin hemen hiç biri ciddi olarak iştirak etmedi. Sivas'ta kitaplarının satıldığı esnaflar marifetiyle katılmış göründüler hepsi bu.
Kimi sıcağa suç buluyordu kimi üniversite eğitiminin açılmadığına. Daha başka nedenler üretmeye çalışanlar da vardı ama hiçbir gerçeği ifade etmiyordu.
Önceki fuarlarda, 'Kavun, karpuz, domates sergileri arasında, davul zurna eşliğinde kitap mı satılırmış ' eleştirileri, dikkate alınmıştı bu kez. Bu tür ürünleri satanlar, çok az kişinin gidebileceği uzak bölgelere sürülmüştü adeta. Onların gidişi gerçeği bütün çıplaklığıyla görmemize vesile oldu. Geçmişte görülen kalabalığın büyük kısmı, Zara'nın balına, Koyulhisar'ın domatesine, Gürün'ün bulguruna geliyordu demek ki! Kitap kendi müşterisinin ne kadar az olduğunu gördü bu sayede. Ezildi, büzüldü, utandı, sıkıldı. Kitap, belki hiçbir şehirde görmediği çaresizliği yaşadı Kültür Şehri'nin sinek avlanan stantlarında. Yazık oldu kitaba ve yazık oldu kültür şehrine.
Evet beyler!… Bir zamanlar on üniversiteyi birden bağrında barındıran ve o günlerde gerçekten kültür şehri adını taşımaya layık olan şehrimizin hali içler acısı. Bu şehir böyle fiyaskoları kaldıramaz.
S.O.S.
Sivas kültür dünyasının alarm zilleri çalıyor. Kendimizi kandırmayalım ve artık kenarda köşede dillendirdiğimiz gerçeği var gücümüzle haykıralım. Aşikare. Korkmadan, çekinmeden. Hiç değilse, 'Kral Çıplak' diyen çocuk cesaretiyle.
Sivas 'Kültür Şehri' olmaktan süratle uzaklaşıyor. Kültür dünyamız irtifa kaybediyor. Düşüyoruz ve hem de son sürat. Motorları bozulan jet hızıyla.
Evet, bir şeyi yapıyorsanız tam yapın. Detaylara da dikkat edin. İlla bir önem listesi belirlemek zorunda hissediyorsanız, kurul oluşturun. Komisyon kurun. Yapılacak suçları komisyona yükleyin gitsin. Kimse komisyonun kim olduğunu bilmez zaten.
Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz ve muallak taşı gibi havada kalır.
Başarısız olan her etkinlik gelecek yılların başına da beladır.
Çürük dünlerin üzerine sağlam yarınlar inşa edilmez.
Kuvvetle muhtemeldir ki bu yazı muhatapları tarafından okunmayacaktır. Dikkate alınmasını beklemek saflık olur diye düşünüyorum.
Bu konuda mahcup edilirsem çok memnun olurum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi