
Şadiye ÖZTÜRK
AÇLIK VE HIRSIZLIK
Bugün yeryüzünde en çok tartışılan konulardan bir tanesi açlıktır. İnsanların, yetersiz beslenme durumudur. Dünya üzerindeki gelir dağılım dengesizliği, yaşanan mülteci sorunları, Dünya nimetlerini hep belirli kesimin tüketmesi, israfın zirvede olması, açlık ve yokluk durumlarını, Dünyanın acımasız bir gerçeği olarak; önümüze koymaktadır. İşin, ilginç yanı; bu sorunlarla ciddi manada gelişmiş ülkelerin veya dünyadaki değişik örgütlerin ilgilenmek gibi, bir dertlerinin olmamasıdır. Ülkemizin güneyinde yaşanan insanlık dramı, milyarların gözünün önünde gerçekleşmektedir. Bırakın yardım etmeyi, yardım eden ülkelere, dahi destek vermemektedirler. Sanki olaylar başka bir gezegende yaşanmaktadır. Son yaşanan olaylarda mülteci sorunu o kadar büyüktür ki; tek başına bizim ülkemizin başa çıkması zor görünmektedir. Görünen o ki; oradaki savaş, daha uzun süreceğe benzemektedir. O bölgenin petrol gelirlerinin ne kadar yüksek olduğunu düşünürsek; savaşın uzama ihtimalinin, çok fazla olduğunu görürüz. Bugün, o gelirlere sahip olan ülkelerin insanları, Ülkemizde mülteci olarak, bir dilim ekmeğe, bir yudum suya muhtaç durumdadırlar. Bütün bunlar, Dünyanın gözünün önünde olmaktadır. O gelirlerden en fazla yararlanan Batı devletleri; şu an olayı seyretmekle yetinmektedirler.
Dünyada açlık ve yoksulluk, neden bu kadar yaygınlaşmıştır Bu soruya, şöyle cevap verebiliriz. Dünya nimetleri insanoğluna yetiyor mu yetmiyor mu Elbette, yetecek durumdadır. Ya da, Dünya üzerindeki dengesiz dağılımdan dolayı birileri nimetler içinde yüzerken; birileri açlıktan mı kırılıyor. Bu tespit de doğrudur. O zaman, Doğal olarak dünya nimetlerinin bu dünyaya yettiğini söylemeye gerek yoktur. Ancak, bu dağılımı kendilerinin lehine çeviren bir sistem var. Dünya nimetlerinin tamamının kendilerinin hizmetine sunulduğunu zanneden güçler; karşısındakilere yaşama hakkı tanımadıkları gibi, ellerindeki var olan tüm nimetleri de almak istiyorlar. İşte hesap budur.
Bu olumsuzluklara bir de yaygara çıkarıyorlar. Dünya nüfusu hızla artmaktadır, o nedenle insanlar yiyecek sıkıntıları çekmektedirler. Bu yaygaralarına bir de edepsizlik ekliyorlar. Allah'ın yarattığı kullarının rızkını vereceği ilahi emri ile; alaya edercesine onun öyle olmadığını ispata çalışıyorlar. Kendileri haksız mal edinme, birilerinin rızıklarını çalma, israfın zirvesine çıkma gibi, yaptıkları yanlışları görmeden, yanlışı başka yerlerde aramaya çalışıyorlar.
Bunun adı resmen hırsızlıktır. Hırsızlık, işlevini yapan adamın; zaten insan hakkından falan bahsetmesine gerek yoktur. Sadece yeri geldiği zaman, gevezeliklerini yapmaya çalışırlar. Utanmadan dünya nimetlerinin, İnsanları beslemeye yetmediğini savunmaya çalışırlar. Kendi hırsızlıklarından bahsetmezler. Genelde, gelişmiş Dünya ülkeleri, bu politikaları izlemektedirler. Bu mantıkla hareket ettikleri için; Dünya üzerindeki her nimete adeta, sahip olmak adına, her türlü oyunu yapmaktadırlar.
Özelde; Sadece, Ülkemizdeki büyük şehirlerimizde çöpe atılan yiyecekler bir Afrika ülkesini beslemeye yeter. Soframızdaki nimetlerin her kırıntısı için; Afrika ülkelerinden herhangi birisinde milyonlarca insanın ihtiyacı olduğunu unutmamak lazım. O ekmek kırıntılarının kaç kişinin hayatını devam ettirmesine yeteceğini unutmamak lazımdır. O derece şükürden uzak olarak yaşıyoruz. Bu davranışlar ne örfümüze, ne dini inançlarımıza ve ne de milli geleneğimize yakışıyor. İnsanların açlıkları üzerine hiçbir zaman mutluluklar inşa edilmemiştir. O tür yapılan yapılanmaların hepsi çürüktür. Şunu unutmayalım şükretmesini bilmeyen toplumlar daha büyük şeylerle sınava tabi olmaktadırlar. Allah bizi o tür imtihanlardan korusun. Şükreden toplumlardan olmamızı sağlasın
Hele, hele bir de buna zulüm yapılarak, insanların ellerindeki yiyecekleri zorla, çalınıyorsa; o daha tehlikelidir. Çünkü, tarihte zulümle hiçbir şey abat olmamıştır. Kendi sofrasındaki zenginlikleri görmeyip başkasının sofrasındaki nimetleri çalmaya, yok etmeye çalışan hiçbir zihniyet, yaşamamıştır, yaşamayacaktır.
Dünya ülkelerinin, en azından şu anda yaşanmakta olan, mülteci akınına seyirci kalmayıp, var olan açlık ve yoksulluk durumlarına, müdahele ederek; bu sıkıntıların ortadan kalkması için; çaba sarf etmelerini bekliyoruz. Bu manada, ülkemize sığınan mültecilere yardım konusunda, desteklerini umuyoruz. Sonuçta, zaten onların ellerinden çeşitli oyunlarla aldığınız yiyecek ve içeceklerinin bir kısmını geri iade ederek; insanların bunlardan dolayı hayatlarını kaybetmelerini engellemelerini bekliyoruz. Başlattıkları bir savaşı, sona erdirmelerini bekliyoruz. Kazandıkları ve çaldıkları tüm kaynakların gözlerini doyurmasını bekliyoruz. Dünya, herkesin ortak hayat alanıdır. Tüm nimetleri sadece güçlüler ve zenginler istifade etsin diye yaratılmamıştır. Bu soygunun bitmesini bekliyoruz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.