Osmanlı'nın temeli Edebali'den öğüt,
Üç kıtaya fışkıran bir garip belde SÖĞÜT,
At üstünde doğanlar, at üstünde ölenler,
Bir yarım ekmek bulsa kardeşiyle bölenler.
Bu dünyanın bu nesle bence vefa borcu var,
Her türlü güzellikte Osmanlı'nın harcı var.
Mazlumun yanında güç, zalime olan sille,
Nasıl iftihar etmem, ben böyle bir nesille ...
HOŞGÖRÜSÜYLE ÜNLÜ, MERHAMETİYLE ŞANLI,
KURTLAR, KUŞLAR ARIYOR, AH OSMANLI, OSMANLI!...
Donanmalar peşpeşe, bir liman arıyorum,
Kubbe kubbe anılan bir Sinan arıyorum.
Müslim ve Gayr-ı müslim, aynı ilgiyi gördü,
Havra'da, Kilise'de, herkes dininde hürdü.
Hoşgörüyle,şefkatle, arza nam veren nesil,
O çağda tüm dünyaya bir nizam veren nesil.
Güç, adil olandaydı, değildi güçlü zalim,
Mazi tekerrür eder, çok parlak istikbalim.
ADALETİ GÖZÜMDE DAHA DÜN GİBİ CANLI,
DOST VE DÜŞMAN AĞLIYOR:'AH OSMANLI, OSMANLI!..'
Kim ki toplumda zayıf, kimlerde yaksa takat,
Ya bir sadaka sarar bu yarayı ya zekat,
Aç komşunun haline tok komşu olur vakıf,
Ya komşusu yetişir, ya yetişir bir vakıf.
Kapkara bulutlardan gökler soğuk sağarken,
Aç kuşları düşünür neslim karlar yağarken.
şefkat rüzgarı eser bizim olan yurtlarda,
Kışın bir nasip alır yardımlardan kurtlar da.
Açı dilendirmeyen, arayıp bulan ceddim,
Her yaraya bir ilaç, bir merhem olan ceddim.
NE ŞANLI BİR MAZİYDİ FATİH'Lİ, SÜLEYMAN'LI...
TARİH SENSİZ, DESTANSIZ, AH OSMANLI, OSMANLI!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.