
Şadiye ÖZTÜRK
ALDATANLARIN EN KÖTÜSÜ
Osman Bölükbaşı; ''Türkiye'deki bütün iş kollarını inceledim, din ticaretinden daha karlısını görmedim. En karlı iş kolu din alıp, din satmaktır'' der. Sıffın Savaşından beri İslam dünyasında yüce dinimiz siyasete ve ticarete alet edilmiştir. Halifelik mücadelesinde Hz. Ali ile Muaviye'nin orduları karşı karşıya gelince Muaviye'nin askerleri mızraklarının ucuna Kur'an sayfalarını taktılar. Bunu gören Hz. Ali'nin askerleri ''Biz Kur'an'a karşı savaşmayız'' diyerek savaş alanını terk edince halifeliği Muaviye kazandı.
Müslümanların zaafını bilenler bunu hep kullanmışlardır. Napolyon, Mısır'ı tek asker kaybetmeden işgal etmiştir. Mısırlı kabile reislerini çadırına kabul ederken kıyafetini değiştiren Napolyon, kaza süsü vererek sünnetli olduğunu kabile reisleri görünce ''Napolyon Müslüman'' diyerek tek kurşun atmadan ülkeyi haçlı ordularına teslim etmişlerdir.
İlahiyatçı Nadim Macit; ''Eğer siz siyasetinizin yanına dini koyarsanız, bir süre sonra siyasetinizi din sanırsınız. Sizin gibi düşünmeyenleri dinsizlikle suçlamaya başlarsınız, onları dışlarsınız'' demektedir. Emevilerde Muaviye ve oğlu Yezit İslamı siyasetlerine alet ettiler. Arap olmayan Müslümanlara mevali (azad edilmiş köle) ismiyle dışladılar. Kur'an- sünnet ve bilimden uzaklaştılar, şekilcilik ön plana çıktı. HZ. ALİ, EMEVİLER İÇİN: ''BUNLAR DİN ELBİSESİ GİYİYORLAR AMA TERS ÇEVİREREK GİYİYORLAR'' DEMİŞTİR. İSLAM DİNİNİ TERS ÇEVİREREK YAŞATMAYA ÇALIŞTILAR.
Dinimizin siyasete alet edilmesinin çok yönlü zararları vardır; Birincisi, siyasetinin yanına dini koyanlar; Siyasetlerini din sandıklarından kendilerine oy vermeyeninsanları, hak etse bile hak ettiği yere getirmezler, '' Emanetleri ehline verin'' emrine rağmen kendisi gibi düşünmeyenleri, kendi partisine oy vermeyenleri, liyakatli, donanımlı olsa da hak ettiği yere ataması yapılmaz. Cihad yaptıklarını sanarak çeşitli yollarla devletin imkanlarına ve betülmala el uzatırlar, her açıdan kul hakkı yemeye başlarlar. İkincisi, bunların yaptıkları, diğer insanların dinden soğumasına yol açar ve ''Din bu mu '' demeye başlarlar. İnsanlar; haksızlıkları, haksızlık yapanları sorgulamak yerine dini sorgulamaya, dine buz etmeye başlar. Bunun sorumlusu da dini siyasete alet ederek haksızlık yapanlardır. Üçüncüsü, mağdurlar, hakkı yenenler dini siyasete alet edenlerle mücadele edeceğine dine muhalefet etmeye, dinle mücadeleye başlar. İnsanları imanı tehlikeye girer.
Gerçekte ise DİNDARLIK; HERŞEYDEN ÖNCE AHLAKİ OLMALI VE BİLGİYE DAYANMALIDIR. Toplumun ahlak ve seciyesi yüksekse o toplum dindar bir toplumdur. ''Kişiler kendisi için istediklerini başkaları için de isteyebiliyorsa'' dindar kişilerdir. DİNDARLIK; TÜM İNSANLARA KARŞI ADALETLİ, NEZAKETLİ, AHLAKLI VE MEDENİ OLMAKTIR. Allah (cc) mealen; ''Samimiyetle tövbe edenin tövbesini kabul ederim, her türlü günahını bağışlarım ama kul hakkı müstesna, kul hakkıyla bana gelmeyin'' buyurmaktadır. DİNDARLIĞIN EN BÜYÜK VE EN ÖNEMLİ ÖLÇÜTÜ; KUL HAKKI YENMEMESİDİR.
Nafile ibadetlerin ve UMRE ZİYARETLERİNİN ARTİŞINDAN ZİYADE DİNDARLIK; BİLGİYE, İNSANA SAYGILI OLMAYA, ADALETE, ÜRETİME, VE KUL HAKKINA RİAYETE DAYANIR. Bir ülke üretmiyorsa, bilgisizlik, adaletsizlik, farklı düşünenlere saygısızlık, KUL HAKKI YEME ARTIYORSA, Beytülmala el uzatılıyorsa, AHLAKİ SEVİYE DÜŞÜYORSA, ATAMALARDA EMANETLER EHLİNE VERİLMİYORSA DİNDARLIK AZALMIŞTIR, yapılanlar din istismarıdır. Yüce Yaratan: ''Aldatan sizi Allah ile aldatmasın'' (Lokman-33, Fatır-5, Hadid-14) burmaktadır. ALDATANLARIN EN KÖTÜSÜ; ALLAH İLE ALDATANDIR. ''İKİ SANİYE SONRASINA BİLE HAKİM OLAMADIĞIMIZ YALAN DÜNYANIN MENFAATİ İÇİN FIRILDAK OLMANIN BİR ANLAMI YOKTUR. BİZ DOĞRU YAŞAYIP, DİK DURACAĞIZ.''
Müslümanlardaki bu cehalet devam ettikçe, Allah'ın ilk emri olan ''oku''madıkça, öğrenip, çalışıp, üretmedikçe daha çok din istismarıyla kandırılacaktır. Çünkü biz Müslümanlar okumuyor, çalışmıyor, üretmiyoruz.
Selam olsun yüce dinimiz İslamı siyasete ve ticarete alet etmeyenlere. Selam olsun bu ülkeyi karşılıksız sevenlere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.