Avrupa'da camilerin kundaklanması, yakılması, Müslümanlara karşı alınan tavır ve son olarak da Paris'te öldürülen 12 kişi İslam dünyasıyla Avrupa'nın arasını iyice açmış bulunmaktadır. Zaten, Müslüman Türkiye Avrupa'nın tarihinde vardır ama kültüründe asla olmamıştır. Hele Avrupa Birliğinin temeli olan 'Yunan-Roma ve Hıristiyan-Musevi' kültüründe hiç yoktur. Türkiye'nin millî, dinî, ahlakî ve sosyal yapısını bozmadan Avrupa bizi içersine alır mı Buna inanıyor musunuz Düşünce yeteneği zayıf olan milletler önemli meselelerin sebeplerini ya da sonuçlarını bu gün zannederler. Halbuki dünya her sabah yeniden kurulmaz; bu gün dünün içinde gizlidir. AB'nin en büyük amacının 'Roma İmparatorluğunun yeniden kurulması' olduğu artık anlaşılmalıdır. Napolyon da Hitler de bu düşüncede insanlardı. İşte size, Avrupa'da İslamiyet düşmanlığının sebebi… Zaten AB'nin dış politikası ile de bizim dış politikamız birbirine uymamaktadır. Biz Mısır'daki seçilmiş Cumhurbaşkanının düşürülmesini demokrasiye darbe olarak nitelendirirken AB muhalifleri desteklemişti. Biz Suriye'de muhalifleri desteklerken AB Esat'ı desteklemeye bugün de devam etmektedir.
Türkiye'de Atatürk'ten önce de Batılılaşma çabalarını yürütenler olmuş ama hiçbiri bu konuda bir adım ileri gidememiştir. Çünkü İslam dünyasında kaldığımız müddetçe Avrupa'ya yaklaşmamız mümkün değildir.'Türkiye, Avrupa ile Müslüman dünya arasında bir köprüdür' diyen İngiltere Dışişleri Bakanı bile bu köprüyü geçtikten sonra mutlaka yıkmak isteyecektir. Çünkü 'Hıristiyan Kulübü' içinde olduklarını ve Müslümanlara Avrupa'da yer olmadığını vatandaşları her fırsatta söylemekten geri durmamaktadır. Biz ne kadar 'Dinler arası diyalog' dersek diyelim, Avrupalılaşmak istediğimizi, Avrupalılarla kucaklaşmak istediğimizi haykırırsak haykıralım onlar HAÇ ile HİLÂL'i yan yana düşünecek kapasitede değiller. Onlara göre, hilal yerine de haçı oturtmak gerekir. Onlar, kendi sınırları ötesinde bile, din ağırlıklı değerleri kontrol altında tutmak istemektedirler. 11 Eylül ve sonrasında yapılan eylemleri Müslümanların üzerine yükleyen, Müslüman'ı terörist ile bir tutan bu Anglosaksonları biz Haçlı Seferleri'nde de tanımıştık. Bunların o zaman derslerini vermiştik ama…
Türkiye olarak, Müslümanlar olarak, Paris'teki son terör olayını şiddetle kınıyoruz ve insan sevgisinin baş tacı edildiği İslamiyette insan öldürmenin ne kadar günah olduğunu biliyoruz. Terörden çok çekmiş bir millet olarak da Hıristiyan dünyasının neden ayırımcılık yaptığını anlamıyoruz. Bu olayı küçümsemiyorum fakat aynı gün Irak'ta 83 kişi, Yemen'de 38 kişi, Suriye'de 26 kişi, Afganistan'da 18 kişi öldürüldü ama bütün dünya medyasında, buna Türkiye'deki düşüncesiz ve kışkırtıcı medya da dahil, sadece Paris konuşuldu. Avrupa'nın çeşitli yerlerinde camiler kundaklanırken, yakılırken Batılı neredeydi İslam ülkelerinde her gün yüzlerce kişi öldürülürken Batılı neredeydi Türkiye'de de yakın zamana kadar günde onlarca insan terör kurbanı olurken Batılı medya neredeydi Acaba, terörü destekleyenlere terör ters mi tepti Bu Fransızlar Cezayir'de kaç Müslüman'ı zevk için öldürmüşlerdi Cezayir asıllı Fransız vatandaşı olan bu katiller acaba babalarının intikamını mı almak istediler. Yoksa amaç 'Dinler arası savaş çıkarmak' mı Ne sebeple olursa olsun, terörün kimseye fayda getirmeyeceğini artık herkes anlamalı, olaylardan ders çıkarmalıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun bütün terör kurbanlarına Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum.
Anadolu'ya hakim olan milletler güçlüyseler dünyaya hükmetmişler, güçsüzseler dünya tarafından yok edilmişlerdir. Bunun içindir ki Hükümetimiz attığı adımlara çok dikkat etmeli, Türkiye'nin stratejik gerçeklerini ve tarihi düşmanlarını asla unutmamalıdır. Biz Türkî Cumhuriyetlerine örnek olmaya çalışırken, Türkistan örneğini unutmayalım. Bu gün hangi Türkistanlıya sorarsanız sorun cevabı şu olmaktadır: 'Biz ne Doğuluyuz, ne Batılıyız. Biz biziz.' Biz de 'Biz biziz' diyebilsek ne mutlu bize...
Saygı ve sevgilerimle...