STSL'in 20. haftasında Gençlerbirliği Eskişehirspor'u konuk etmişti. Gençlerbirliği öne geçmiş, fakat Eskişehirspor bulduğu iki golle maçı lehine çevirmişti. Beraberlik sayısını bir türlü bulamayan ev sahibinde maç sonunda sinirler iyice gerilmiş, Gosso ikinci sarıdan, Ahmet Çalık da Lawal'a yaptığı sert hareket nedeniyle direkt kırmızı karttan dolayı oyun dışı kalmıştı. Maçı 2-1 kaybeden ekipte, Gosso'ya bir maç, Ahmet'e ise 2 maç ceza verilmişti. Buraya kadar okuyup, 'bu adam bunları neden yazmış' diyebilirsiniz. Lütfen sonuna kadar okumaya devam edin. Bahsettiğim iki oyuncudan Gosso geçen hafta cezasını doldurdu fakat Ahmet, itiraz sonucu gelen 'PFDK kararıyla' cezalı olması gereken Sivasspor maçında forma giydi! Karar açıklamasında 'rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faul' nedeniyle ceza verildiği belirtildiği halde oyuncunun kalan 1 maçlık cezası 1 yıl ertelendi. Erteleme de tabi ki Sivasspor mücadelesine denk geldi! Ülke futbolunun en yetkili kurumlarını yönetenlerin, bu kararları hangi standartlara dayanarak aldıklarını gerçekten merak ediyorum...

Maça gelecek olursak; izleyiciler toparlanmaya çalışan iki takımın berbat bir zemindeki tat vermeyen mücadelesini izlediler. Yakın zamanda teknik direktör değişikliğine giden ev sahibi, maçın ilk yarısında bizlere tam bir 'Mesut Bakkal takımı' profili çizdi. Geçmişte ard arda beraberliklerle Sivasspor'u ligde tutan Bakkal, mantalitesini daha ikinci haftadan yeni takımına benimsetmiş. Buna karşılık Sivasspor ise rakipten daha fazla istekli olmasına rağmen ilk yarıda zemine yenik düştü. Burada ayrıca krampon seçimlerinin de hava şartları dikkate alınmadan yapıldığını düşünüyorum ki özellikle Burhan ve İbrahim Akın ilk yarıda ayakta durmakta zorluk çektiler. İlk yarıda söylenebilecek tek nokta Petrovic'e iki kez uzaktan şut imkanı vermenin pahalıya patlayabilecek olmasıydı.

İkinci yarıya da istekli giren ekibimiz pozisyon bulmakta yine ciddi anlamda zorlandı. Bunda hep söylediğim Utaka'nın kaleye sırtı dönük oyuna alışkın olmamasının büyük payı var. Utaka'yı sakın bu noktada eleştirmeyelim. Çünkü onun özellikleri bir santrforla birlikte oynadığında ortaya çıkıyor. Bunu Trabzonspor maçında gördük. 80. dakikaya kadar ortada giden oyunda ibre bir anda ev sahibi lehine döndü ve kalemizde çok ciddi tehlikeler yaşadık. Bunlardan en önemlisi 'cezalı olması gereken' Ahmet'in vuruşunda Cicinho'nun çizgiden çıkardığı pozisyon oldu. Burada Cicinho Ahmet'in değil tabiri caizse 'PFDK'nın Sivasspor'a golünü' çizgiden çıkardı! Yukarıda yazdıklarım o top çizgiyi geçse çok daha fazla ses getirirdi. Çok şükür ki böyle bir şey yaşamadık.

Birçok yönden olumsuzlukların yaşandığı bu maçtan alınan bir puan kardır. Kötü oynanan bir maçta yenilmemek önemlidir. Sahada geçen hafta olduğu gibi bu haftada Da Costa ve Adem Koçak dışında göze çarpan bir isim yoktu. İnşallah bu iki haftalık düşüş Kayseri ve Beşiktaş maçlarında sonlanır.

Sözlerimin sonunda Ankara'da takımlarını yalnız bırakmayan ve tek bir küfüre başvurmadan destekleyen Yiğidolar'a teşekkür ediyorum. Daha iyisini Kayseri deplasmanında görmek ve oradan 3 puanla dönmek dileğiyle...

twitter.com/BozkusBaki